?İÇ TALEBİ KÖRÜKLEYEN POLİTİKALARDAN VAZGEÇİLMELİ?

?İÇ TALEBİ KÖRÜKLEYEN POLİTİKALARDAN VAZGEÇİLMELİ?

TÜSİAD Başkanı Bilecik, fiyat istikrarının yakalanması gerektiğini söyledi ve ekonomi literatüründe ´yüksek enflasyon ve yüksek büyüme´ diye bir ikili olmadığına dikkat çekti

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, "Artık, iç talebi körükleyen politikalardan bir an önce uzaklaşmak ve fiyat istikrarını yakalamak zorundayız. Büyümeyi ise verimliliğimizi ve üretkenliğimizi artırarak sağlamalıyız. Bunun da yolu şüphesiz reformlardan geçiyor" diye konuştu.

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından 11.´si düzenlenen ´Kurumsal Yönetim Zirvesi´nde konuşan TÜSİAD Başkanı Bilecik, ekonomi literatüründe ´yüksek enflasyon ve yüksek büyüme´ diye bir ikili olmadığını söyledi ve "Artık, iç talebi körükleyen politikalardan bir an önce uzaklaşmak ve fiyat istikrarını yakalamak zorundayız" dedi.

Bilecik, geçen yılın başında Türkiye için büyüme beklentilerinin oldukça düşük olduğunu anımsatarak  Avrupa ekonomisindeki büyüme ile artan ihracatın ve vergi indirimleri teşvikleri başta olmak üzere hükümetin yaptığı düzenlemelerin bu durumu tersine çevirdiğini anlattı ve yaşanan bu gelişmelerin, ihracatın ve özellikle Avrupa ekonomisinin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yılın ilk yarısında 5 puanlık büyümenin 2 puanı buradan geldi. İş dünyasının ve dolayısıyla ekonominin alfabesi rakamlardır. Hep söylüyorum, matematik asla yanılmaz. Bu rakamlar, ´Avrupa bitti´ diye düşünenlerin ne kadar yanıldığını göstermiştir.

İç talebe yönelik uygulamalar da bize yine bildiğimiz bir gerçeği hatırlattı, kısa vadede büyüme için finansal istikrardan vazgeçmenin bedeli yüksek enflasyondur. İç talebi canlandırmak için attığımız adımlar, şüphesiz, büyümeye önemli destek verdi. Ama aynı zamanda bu, enflasyon oranımızın da yüzde 12 olmasına neden oldu. Ekonomi literatüründe maalesef ´yüksek enflasyon ve yüksek büyüme´ diye bir ikili yoktur. Bu ikili birlikte hareket etmez. Artık, iç talebi körükleyen politikalardan bir an önce uzaklaşmak ve fiyat istikrarını yakalamak zorundayız. Büyümeyi ise verimliliğimizi ve üretkenliğimizi artırarak sağlamalıyız. Bunun da yolu şüphesiz reformlardan geçiyor."

TÜSİAD Başkanı Bilecik, 2018 yılının reformlar yılı olarak geçirilmesi, mevcut ticaret ortaklarıyla ilişkilerin iyileştirilmesi, yeni pazarlarda sağlamlaşmak için çalışılması gerektiğini belirterek, Türkiye´nin ekonomide daha güçlü bir döneme girdiğini görmek istediklerini vurguladı.

?Tahminimiz yüzde 4.5 civarında bir büyümedir. Merkez Bankası´nın da gerekli politikaları uygulamasıyla enflasyonun da gerilemesini diliyorum,? diyen Bilecik 2018 yılının kurumsal yönetim konularının, yatırımcının korunması, yönetim kurullarının yapısı ve kalitesi, çevresel, sosyal ve yönetimsel riskler, siber güvenlik ve nitelikli insan kaynağı oluşturduğunu kaydetti.

TÜSİAD Başkanı Bilecik, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

?Türkiye´nin yüzde 100 ´halka açık´, en büyük ve en değerli kurumu Türkiye Cumhuriyeti Devleti´dir. Bu nedenle kurumsal değerlerin gerekliliği, her şeyden önce, ekonomisi daha güçlü, daha refah ve daha rekabetçi bir Türkiye içindir. Hiçbir ekonomik kazanımın demokraside ilerleme sağlanmadan kalıcı ve sürdürülebilir olamayacağı ise çok nettir. Katma değer ve istihdam yaratarak girişimlerin yeşerdiği bir ülke olmanın ön koşulu, hukuk, demokrasi ve özgürlükler toplumu olmaktır."

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ