"Gelecek nesiller karanlık düşüncelere teslim edilemez"

Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Ankara Yenimahalle´deki Abdükadir Geylani İmam Hatip Ortaokulu´nda, dinci bir vakfın başkanı tarafından sarık ve cübbeyle derse girerek öğrencilere ´değerler eğitimi´ adı altında ´adalet´ dersi verilmesine tepki gösterdi

Adana Baro Başkanı, Cumhuriyet Gazetesi´nin haberiyle gündeme gelen olaya ilişkin görüş ve düşüncelerini paylaştı. ?Okulların tarikatların temsilcilerine açılması ve propaganda alanına dönüştürülmesi asla kabul edilemez. Siyasi iktidar tarafından eğitim ve bilginin dinselleştirilmesi süreçleri, ne yazık ki bu garip uygulamalarla kurumsallaştırılmak istenmektedir. Güzel ülkemiz yıllardır sürdürülen İslamileştirme gayretleriyle bugünlere geldi ve bunları da, ?laiklik ilkesi? ile örten bu argüman da, diğer siyasi takiyelerden farklı değildir. Bu yalan ve yanlış laiklik algısıyla, mezhepçi rejim beslenmiş ve siyasal dinci gericilik toplumsallaştırılarak adeta hortlatılmıştır. FETÖ´nün 15 Temmuz hain darbe girişiminden ders çıkartamayan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) körpecik dimağlar üzerinde ne yazık ki çocuklarımızı dini tarikat ve cemaatlere teslim etmeye iradesini sürdürmektedir.

Son olarak Ankara Yenimahalle´de bulunan 114 öğrencinin eğitim gördüğü Abdülkadir Geylani İmam Hatip Ortaokulu´na tarikatların hakim olduğu ileri sürülmektedir.

Medyada yer alan bilgilere göre, bakanlığın unuttuğu okulda, çocuklarımızın MEB yönetmelikleri ile alakası olmayan şekilde sarıklı cübbeli ?hoca´lara emanet edildiği bilgisi paylaşılmıştır.

Sakallı ve takkeli Anadolu İlim ve İrşad Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dilmen tarafından çocuklara ?Değerler Eğitimi´ adı altında ?Adalet´ dersi verildiği iddiası vardır.

Okul yönetimi gerçekleştirilen eğitimlerin ?Dini Değerler ve İnsanlar arasında Saygı ve Adalet? konulu söyleşi olduğunu savunmaktadır. Ancak okulun içine imamın girmesi son derece sıkıntılıdır. Yarın bunun suistimal edileceği çok açıktır.

Okulların tarikatlara açılmasına dahi vesile olabilir. Bunun dışında çocuklarda yaşatacağı travma konunun daha ele alınmasını zorunlu koşmaktadır.

.laik cumhuriyete bağlı kalacağıma, ... şerefim üzerine ant içerim? diyerek yemin eden, önceki dönem TBMM Başkanının, yeminini hiçe sayarak ?laiklik ilkesi Anayasa´dan çıkarılsın? dediği ülkemizde maalesef bu tür uygulamalarla sarsılacaktır.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu´nun 12. Maddesinde; ?.. millî eğitiminde lâiklik esastır? demektedir.
Ama aynı kanunun 32. maddesinde: ?İmam-Hatip Liseleri İmamlık, Hatiplik ve Kur´an Kursu öğreticiliği gibi dinî hizmetlerin yerine getirilmesi ile....programlar uygulayan öğretim kurumlarıdır...? denilmesi ve 12 Eylül´ün, 1982 darbe Anayasasının 24. maddesinde ?..Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve orta-öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır?? hükmü laiklik karşıtı dinci ve mezhepçi eğitimi kurumsallaştırma uygulaması taban tabana zıt değil midir? Öyleyse bu kasten ve bilinçli olduğu çok açık yanlış uygulamalardan dönülmeli, ülkemiz çağdaş ve aydınlık geleceğe uygun bireyler yetiştirmelidir.

Ülkemizde rejim ve yönetim şekli değişiyor algısı yaratmaya kimsenin hakkı yoktur.

Cumhuriyetimizin tüm kazanımları tek tek zarar görmekte ve kaybolma tehlikesi yaşamaktadır. Ülkemize ve insanımıza travma yaratan bu uygulamaya sebebiyet veren okul müdürü, milli eğitim müdürleri ve milli eğitim bakanı bir dakika dahi görevlerinde durmadan istifa etmelidirler. Cumhuriyetimizin kazanımlarını korumak ve sahiplenmek için, demokrasi ve insan hakları mücadelesi için, hak, hukuk,adalet için, en önemlisi yarınlarımızın teminatı çocuklarımızın geleceği için mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Kamuoyuna saygıyla sunarım?(CO)

  


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ