DEMİR: ?2017 YILI BÜTÇESİ İSRAF BÜTÇESİDİR, KEMERLERİMİZİ SIKMAMIZA YOL AÇACAK DAR BİR BÜTÇEDİR?

DEMİR:  ?2017 YILI BÜTÇESİ İSRAF BÜTÇESİDİR, KEMERLERİMİZİ SIKMAMIZA YOL AÇACAK DAR BİR BÜTÇEDİR?

CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, ?´Halep´te insanlık dışı katliamı hem kendim adına,hem de partim adına lanetliyorum´´dedi. 2017 bütçe kanunu tasarısının 13.maddesi,gelir ve giderlere ilişkin diğer hükümler kapsamında konuşma yaptı.

Demir; 2017 merkezi yönetim bütçe yasa tasarısının sonuna geliyoruz. Yeni bütçemizi sizlerin ve bizlerin katkılarıyla tamamlayıp, hükümete teslim edeceğiz. Bu bütçe, halkımıza ne kadar merhem olur, ne kadar umutlara yol açar, neler getirir neler götürür hep birlikte göreceğiz. Halkın vekili olarak bu bütçeden endişeliyim. İşsizliği, yoksulluğu yok eden bir bütçe değil vatandaşımızı daha da dar boğaza sürükleyen, israf bütçesidir. Kemerlerimizi sıkmamıza yol açacak dar bir bütçedir.

KİM YETKİLİ, KİM NE YAPACAK DERKEN SORUNLAR OLDUĞU YERDE KALIYOR

CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir ; Özel idare, yerel yönetimler, Büyükşehir belediye yasalarından sonra yetki ve yönetim tam bir kara düzen gidiyor. Bu yasalarda yetkilendirme, mali sorunlar gibi pek çok sorunlar var. Maalesef tam anlamıyla bir kaos ortamı var. Hükümet ve TBMM bu kargaşayı ortadan kaldıracak, özellikle ilçe belediyelerin ekonomik sorunlarını çözecek önlemleri ivedilikle almalıdır. Gerek yasal düzenlemeleri ve yönetmelikleri çıkarmalıdır.

Pek çok örnek var, bunlardan bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum: Kırsal kesimlerdeki sulama sorunları yıllardır bir türlü çözüme kavuşamamıştır. Devlet Su işleri bu konuyu belediyelere atıyor, Büyükşehir belediyeleri de yetkimiz yok diyerek sorunu başından savıyor. Kim yetkili, kim ne yapacak derken sorunlar olduğu yerde kalıyor. Olan köylülere oluyor. Mağdur yine su sorunu çeken çiftçilere oluyor. Kıyı temizliği, vahşi çöp alanların tahsisi ve daha neler neler?

?KALMADI Kİ KÜMESTE YUMURTA VE TAVUK YEDİRELİM?

7 gün 24 saat hizmet veren muhtarlarımız gece gündüz demeden halkına, hastasına, gencine, yaşlısına bir fiil yakından ilgilenmesine karşın, mevcut özlük haklarının çok daha fazlasını hak ediyorlar. Muhtarlarımız; Polisler gibi şehir içi kamu taşımacılığından ücretsiz yararlanmalıdır. Zaten aldığı maaşının önemli bir kısmını bağ-kur gibi sosyal sigorta kurumlarına yatırıyor. Ayrıca muhtarlığın elektrik, su, iletişim giderleri de eklenince ellerinde bir şey kalmıyor. Muhtarlar aynı zamanda siyasetçiler, bürokrat gibi misafirlere ağırlama giderleri de oluyor. Eskiden olduğu gibi ?kalmadı ki kümeste yumurta ve tavuk yedirelim.? Büyük şehir yasası çıktığından beri kümesten de ahırdan da olduk diyorlar.

FETÖ ile işbirliği yaparak Ergenekon, Balyoz gibi kumpaslar kuruldu. Devletin tüm güvenlik sırlarının saklandığı Kozmik odanın kapılarını açılmasına izin verildi. Genel Kurmay Başkanını terörist başı yapıp, içeri attırdınız. TSK´nın böylece belini kırıldı. Yıllarca FETÖ´cüleri destekleyerek ve besleyerek darbe yapmalarına ortam yarattınız. Türkiye de 15 Temmuz sonrası binlerce kurban, yüzbinlerce de mağdur yarattınız. FETÖ´cü Öğrenci yurtlarında kaldılar, okullarında okudular, bankalarına para yatırdılar diye ya görevden uzaklaştırdınız ya da hapislere attınız. Aynı zamanda mağdurların ailelerini de mağdur ederek cezalandırdınız, açlığa mahküm ettiniz.

Demir, Seydikemer´de FETÖ´cü diye hapse atılan Matematik öğretmeni olan Mehmet Koçer´in intiharı ile, 8 hastane dolaşırken hayatını kaybeden Emine Urkun´un dramını meclis kürsüsüne taşıdı.

Ülkemizde her gün yineleyen bir olay dün Muğla Seydikemer cezaevinde yaşandı. Tam bir dram. Ailesi tarafından yoksulluk nedeniyle ortaöğretim döneminde FETÖ yurtlarına gönderilen, çok zor koşullarda Üniversiteyi bitirip Matematik öğretmeni olan Mehmet Koçar sadece FETÖ yurtlarında kaldı diye hem meslekten atıldı, hem de cezaevine tıkıldı. Bu gariban köy çocuğu gururuna yediremeyip dün intihar etti. Daha dünyadan bihaber 4 ve 6 yaşlarında çocuklarını öksüz bıraktı. Buradan soruyorum; Bunun vicdanını ve vebalini nasıl taşıyacaksınız.

?ÇÖZÜM ORTAK TEMEL DEĞERLERDE BİRLEŞMEKLE OLACAK?

Aynı gemideyiz. Ama gemimiz çürüyor. Su alıyor. Bu çürüyüş sürecinden çıkıp bir an önce diriliş sürecine geçmeliyiz.

Bu nasıl olacak?

Ortak temel değerlerde birleşmekle olacak.

Bu ortak değerler, aslında sizlerin de bildiği temel değerlerdir. Geleceğimize, çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakabilmek için bu değerlerimize sahip çıkmalıyız. Bu 3 temel konu bizi birleştirecektir. Daha güçlü kılacaktır. Bu temel değerler;

1 - Gerçek 2 - Bilim 3 - Hak ve hukuk

Gerçeği bilimlerden anlayıp, gerçeğe göre hukuk kuralları üretip, toplumu buna göre yönetmeliyiz. Ülkemiz bilime, gerçeğe ve hukuka göre yönetilmelidir. Yönetim artık bilimin konusudur. Kişisel hırslarla ülke yönetilirse çöküş hızlanır. Bilimle, imkânlarımızla, bilgi birikimimizle hep birlikte el birliği ile bu çöküşü durdurabiliriz.

Peki, öncelikle neler yapmalıyız?

?             OHAL´e son vermeliyiz.

?             Hukuk devletini ayağa kaldırmalıyız.

?             Gelir dağılımını düzeltmeliyiz. Ekonomik ve Sosyal istikrarı sağlamalıyız.

?             Bilime, Eğitime, sanata, kültüre ve AR-GE´ye daha çok önem, daha çok kaynak ayırmalıyız

?             Özellikle genç işsizliğe çözüm üretmeliyiz

?             Başkanlık sevdasından vazgeçmeliyiz. Fiili başkanlık ülkeyi bu hale getirdiyse, anayasal başkanlığın bizi nerelere götüreceğini tahmin bile edemiyorum.

İçinde insan olmayan, barış olmayan, çevre-doğa olmayan bütçeye destek vermemiz mümkün değil.

Umudun tekrar yeşerdiği, barışın büyüdüğü, huzurun egemen olduğu yeni bir yıl dileklerimle.(HABER MERKEZİ)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ