Tüm yurttaşları, hiçbir siyaset ve ayrımcılık gözetmeden, birliğimizi ve iç barışımızı provokasyon ve şiddetin tuzağına düşmeden hukuk içinde barışçıl demokratik taleplerini israrla gündeme getirmeye davet eden açıklama şöyle:
“Son bir haftadır, ülkemizde yaşanan gelişmeler nedeniyle bu basın açıklamasını tarihe not düşmek adına yapmak zorunluluğu doğmuştur.
Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından emperyalizme karşı tarihi bir İstiklal Savaşı vererek kurulmuş ve mazlum milletlere örnek olmuş ülkemiz, 29 Ekim 2023 de Cumhuriyetimizin 100. Yılına doğru giderken, en geç Haziran 2023 de Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanmaktadır. TBMM’de iktidar partisi ve muhalefet parti üyesi bazı milletvekillerinin, anti emperyalist mücadele geleneği olan Gazi TBMM’de ülkemizi kutuplaştırıcı ve istikrarsızlaştırıcı söylem ve teklifleri sürekli gündemde tutulmaktadır.
TARİHTEN HUSUMET DEĞİL, DERS ALIP, BARIŞ VE KARDEŞLİK ÇIKARALIM
Seçim sürecin de hızla yol alırken, toplumsal barış ve huzura daha fazla gereksinim duyduğumuz bu günlerde iktidar partisi ve muhalefet parti üyesi bazı milletvekillerinin, anti emperyalist mücadele ve “Yurtta Barış, Dünya’da Barış” geleneği olan, Gazi TBMM de ülkemizi kutuplaştırıcı ve toplumsal barışı istikrarsızlaştırıcı söylem ve teklifleri gündeme gelmiştir. Mevcut anayasamıza göre, ‘ülkenin birliği ve esenliği’ üzerine yemin ederek Gazi TBMM ye girmiş bazı iktidar ve muhalefet milletvekilleri, Cumhuriyetimizin kurucu ilkeleri ve değerleri ile bağdaşmayan ve hiçbir mahkeme veya hukuken geçerli kanıt ve karara dayanmadan geçmişimizdeki ortak acıları istismar ederek, ‘sözde soykırım iddiası gibi büyük bir insanlık suçunu’ nun tüm sorumluluğunu bugünkü kuşakların üstüne yıkmak için ısrarla gündeme getirilmektedir. Bu durum genelde her etnik kökenden yurttaşlarımızı gerçekten üzmekte ve yormaktadır. Bu acıların belirleyici aktörleri, geçmişte, büyük dış güçler ve bazı dahili işbirlikçi siyasetçilerdi. Bugünde bu ortak acıları kaşıyanlar, ülkemizi kritik bir süreçte kutuplaştırıp iç barışımızı bozmaya çalışan benzer aktörlerdir. Geçmişte bir çok uygarlığın beşiği olan kadim Anadolu coğrafyasında, halkın arasında işinde gücünde iyi komşuluk yapan her etnik kökenden insanlarımız arasında sorun yoktu, bugünde yoktur. Bugün gene sorun tek kutuplu Dünya’nın patronu devletlerin emperyal projeleri ile öngörüsüz iç siyasetçilerindir. Türkiye, çok önemli ve tarihi bir süreçten geçerken tüm siyasetçiler, ne söylediğini, nerede söylediğini ve halkın duygularını nasıl etkilediğini, sonuçlarını çok iyi düşünmek zorunda olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Kutuplaşmaya ve büyük güçlerin çıkarlarına hizmet edecek çatışmacı söylem ve dili kullananları yurttaşlarımız dikkatle izlemektedir ve oyuna gelmeyecektir.
GEZİ DAVASI KARARIYLA, ÜLKEMİZDE DEMOKRATİK HUKUK DEVLET, ANAYASAL ÖZGÜRLÜKLER VE YARGI BAĞIMSIZLIĞI İLKESİ ÇOK AĞIR BİR YARA ALMIŞTIR.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde sonuçlanan Gezi Davasında çıkan mahkeme kararı evrensel haklara ve hukuka, ve vicdanlara sığmamıştır. FETÖ yargıçları tarafından mahkum edilen yurttaşlarımızın, FETÖ’nün terör örgütü olduğu anlaşıldıktan sonra toplanmış delillerin düzmece olduğu ortaya çıkmış ve sonucunda beraat ettirilmiş yurttaşlarımıza şimdi aynı davalardan çok ağır cezalar verilmesinin , barolar ve saygın hukukçular tarafından demokratik hukuk devleti, evrensel hukuk normlarının dışında, haksız ve insafsız bir karar olduğu vurgulanmaktadır. Bu karar aynı zamanda gezi davasında öldürülen gençlerimizin yargılamaları henüz sonuçlanmamışken ve aileleri adalet ararken, hiçbir şiddet olayına karışmamış yurttaşlarımızın, çok ağır cezalar verilerek mahküm edilmesi, toplumsal vicdanı derinden yaralamış ve kanatmıştır. Bu kararın takip eden hukuki süreçlerde düzeltilmesini bekliyoruz ve umuyoruz.
Tüm bu olumsuz gelişmelerin, tarihinin en ağır ekonomik bunalım ve sıkıntılarını yaşayan yurttaşlarımızın arasında toplumsal kutuplaşmayı artıran söylem ve tavırların 2023 e giderken iç çatışma bekleyen dış odakların ekmeğine yağ sürdüğünün farkındayız. Ancak, biz aşağıda imzası olan Mersin’deki Demokratik Kitle Örgütlerinin temsilcileri olarak, bu kadim coğrafyada, binyıllardan beri ortak geçmişimizden süzülüp gelen, ADALET, BARIŞ ve KARDEŞLİK geleneklerimizi korumaya kararlıyız.
Bizler ve tüm yurttaşlar bu adaletsiz, hukuksuz, baskı, kutuplaştırma, istikrarsızlaştırma ve sindirme çabalarına karşı, anayasal hak ve özgürlüklerimiz çerçevesinde adalet, barış ve huzur arayışımızı ve barışçıl taleplerimizi korkmadan ve hukuk içinde gündeme getirmeye devam edeceğiz.
Bizler, tüm yurttaşlarımızı da, bu süreçte, hiçbir siyaset ve ayrımcılık gözetmeden, birliğimizi ve iç barışımızı provakasyon ve şiddetin tuzağına düşmeden hukuk içinde barışçıl demokratik taleplerini israrla gündeme getirmeye devam etmeye çağırıyoruz.
Bu düşüncelerle, paylaşma, ve dayanışma duyguları ile bayramınızı kutluyor, tüm insanlığa ve ülkemize barış ve esenlik getirmesini diliyoruz.29.04.2022
ADD, ÇYDD, EĞİTİM-İŞ, 29 EKİM KADINLAR DERNEĞİ, YKKED MERSİN ŞUBELERİ
