Atal, ‘Akkuyu Kapısına Kilit Vurulmalıdır’

Atal, ‘Akkuyu Kapısına Kilit Vurulmalıdır’

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal Akkuyu nükleer santral projesinin bir an önce durdurulması çağrısını yineledi.


Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal Ukrayna’daki Zaporizhzhia nükleer santralinde yaşanan savaş tehdidi sebebiyle bir açıklama yaparak, Akkuyu nükleer santral projesinin bir an önce durdurulması çağrısını yineledi.

Ukrayna’daki Zaporizhzhia Nükleer Santrali çevresinde yaşanan savaş tüm dünyanın korkutmaya devam ediyor. Uzmanlar olası bir patlamada yaşanacak nükleer felaketin Çernobil’in 10 katı büyüklüğünde olacağını belirtiyor.

Ülkemizde de bilim insanlarının uyarılarına ve halkın karşı çıkmasına rağmen inatla yapımı sürdürülen Akkuyu Nükleer Santrali için de endişeler devam ediyor. Daha önceki açıklamalarında buradaki nükleer santralin milli güvenlik sorunu olacağını belirten Avukat İsmail Hakkı Atal, Ukrayna üzerinden Akkuyu’daki tehdidi bir kez daha vurguladı.

İsmail Hakkı Atal: ‘Milli Güvenlik ve İnsan Hakları Sorunudur’
Rusya’nın ileride Türkiye’yi Akkuyu Nükleer Santrali üzerinden tehdit edebileceğini belirten Atal, Cumhurbaşkanı’nın yetkisini kullanarak projeyi durdurmasını talep etti. Atal’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Ukrayna’daki Zaporizhzhia Nükleer Santralini füzeyle vurarak dünyanın geleceğini tehdit eden emperyalist Rusya devletinin Akkuyu projesi derhal iptal edilmelidir. Dünya tarihinde bir ülke topraklarında başka bir ülkeye ait olan ilk ve tek nükleer santral olan Akkuyu projesi, Anayasa’nın 104. Maddesi’ne göre milli güvenliği koruma görevi olan Cumhurbaşkanı taradından iptal edilmelidir. Rusya, Ukrayna’yı işgalinin 9 gününde Zaporizhzhia nükleer santraline füze attı ve Ukrayna Nükleer Düzenleme Kurumu soğutma sisteminin arızalanmasıyla meydana gelen  Çernobil ve Fukushima nükleer facialarından daha fazla radyasyon yayılabileceği konusunda uyardı.

Bilindiği üzere nükleer santral sisteminde 365 gün 24 saat sürekli olarak nükleer atıkların ve yakıtların soğutulması gereklidir. Çernobil ve Fukushima’da olduğu gibi soğutma sisteminde bir arıza veya jeneratörlerin arızalanması durumunda ise nükleer facia ortaya çıkmaktadır. Fukushima nükleer santralinin Japonya’ya toplam maliyeti 1 Trilyon Dolar olmasına rağmen, son çıkarılmak istenilen Nükleer Düzenleme Kurumu Kanunu’na göre Nükleer Santrallere füze atmaktan çekinmeyen Rusya Devleti’nin Türkiye’ye verdiği kaza teminatı sadece 600 milyon dolar yani olası bir facianın yaratacağı maliyetin 1500’de 1’idir. 1986’da  Çernobil’de faciaya neden olan, şimdi de Zaporizhzhia nükleer santraline füze atan Rusya, Akkuyu nükleerin  yönetimi ve mülkiyeti %100  kendisine ait olarak işletmeye başlandığında Türkiye’ye “kırk katır mı , kırk satır mı?” diye tehdit savuracak güce erişecektir. Akkuyu nükleer santrali, gelecekte savaş ve insan hakları ihlallerinin altyapısını oluşturabilme potansiyeli nedeniyle milli güvenlik ve insan hakları sorunudur."

(vş)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ