Uğur Mumcu'nun ileri görüşlülüğü ile bugünleri o zamanlardan görerek yaşanabilecek tehlikelere karşı uyardığını ancak karanlık eller tarafından haince katledildiğini ifade eden Av. Veli Küçük, açıklamasında;

“Aydınlık Türkiye için karanlığa karşı mücadele veren, olayların üzerine cesaretle giden, karanlık odaklarca suikasta uğrayan değerli hukukçu, araştırmacı gazeteci ve yazar Uğur Mumcu'yu katledilmesinin 28. yılında saygıyla ve özlemle anıyoruz. 

Hiç şüphesiz bu suikastın arkasındaki karanlık güçler Uğur Mumcu'nun üstlendiği araştıran, sorgulayan ve korkusuzca yazabilen düşüncelerini hedef almıştır. 

Onun cesur kaleminden korktular. Onun mücadelesinden korktular. Onun aydınlık fikirlerinden korktular.

Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin Uğur Mumcu katledildiğinde “katilleri bulmak devletin namus borcudur” demişti.

Sonra "Bir tuğla çekersek duvar yıkılır" dediler ve 28 yıldır faili "meçhul" bırakıldı. 

Yani devlet namusu hala borçlu katledilenlere. 

Yaşasaydı ki yaşıyor, 79 yaşında. Anlattıklarıyla bugünümüze ışık tutmaya devam ediyor. 

1993 yılı özellikle ülkemiz için karanlık bir dönem olmuştur. Madımak başta olmak üzere Uğur Mumcu ve Eşref Bitlis suikastları, Elazığ-Bingöl Karayolunda 33 askerin şehit edilmesi ve Başbağlar katliamı... 

Kimi vurulmuş, kimi yakılmış. Bilinmelidir ki; ne türküler yanar ne düşünceler vurulur. 

Bu topraklarda Ebedi Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan yürüyen ve O'nun bu anlayışını benimsemiş, Cumhuriyetimize ve kazanımlarına bağlı olan bizler var olduğumuz sürece hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklar.

O’nun şu sözünü hatırlatarak açıklamamı sonlandırıyorum:"Unutmayalım ki, cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan insanın böyle bir toplumda mezar taşı gibi susmamasıdır." “ ifadelerine yer verdi.