Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz´ın açıkladığı yeni müfredat ile ilgili yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada müfredatın bilimsellikten uzak olduğunu ifade eden Av. Küçük, yeni müfredat ile geçmişi yıllara dayanan çağdaş Türkiye değerlerinden uzaklaşıldığına vurgu yaptı.
2 yıldır süren çalışmalarla meydana getirildiği söylenen müfredat için bu alandaki eğitim-bilim uzmanlarının, üniversitelerin ve demokratik kitle örgütlerinin tümünün değil, yandaş sendikaların ve Bakan Yılmaz´ın ifadesiyle ´ 100 bine yakın öğretmen ve velinin görüşü alındığı´ belirtildiğini anımsatan Av. Küçük, "Bu 100 bin öğretmen ve velinin kim olduğu sorusu da, en az müfredatın kendisi kadar muammadır ve karanlıktır.
Unutmayalım; gelecek genç nesillerin eğitimi, ülkemizin nasıl bir yere dönüşeceğini, içinde yaşayanların nasıl yurttaşlar olacağını belirleyecektir. Bugün bu karanlık eğitim tablosuna ses çıkarmayan herkes, yarın yaşayacağı sorunları onaylamış olacaktır" dedi.
Hayatı ve canlıları anlamanın en bilimsel yolunun biyoloji dersi olduğuna değinen Av. Küçük, bu alanda "dünya ve yaşamın kökeni? konularına yer verilmeyerek ?sadeleştirilmiştir!´
Canlıları inceleyen bir bilim dalından, Google´da bile arandığında 6.810.000 sonuç çıkan, hakkında 200.000´i aşkın bilimsel makale yayımlanan evrim teorisi çıkartılmıştır. Trajikomik biçimde ise evrim teorisiyle iç içe olmadan düşünülemeyecek mutasyon, doğal seçilim ve adaptasyon kavramlarına dokunulmamıştır. Bu haliyle öğrenciler, anlayamadığı kavramları ezberlemek durumunda kalacaktır ve yaşamı sorgulamaktan çok uzaklaşacaklardır.
Biyolojik çeşitlilik konusunda yine evrimsel tarih açıklanmadığı için, sadece ezbere dayalı canlı çeşitliliği verilmektedir. Bu kadar canlı çeşitliliği varken, canlının oluşum tarihini bilmemek, öğrencilerde bilgi bütünlülüğü oluşmaması anlamın gelmektedir.
İnsanlık tarihini anlamak için en önemli kalıntıları ?çanak çömlek? olarak tanımlayıp, 2 metro durağını daha fazla önemseyen zihniyet, fosil kayıtları ve jeolojik oluşum konularını da müfredattan tamamen silmiştir" diye konuştu.
Av. Küçük, Laik eğitimden kopulduğu Türk Dili ve Edebiyatı alanındaki değişikliklerle de Atatürkçülük kavramını müfredattan silindiğine vurgu yaptı.
"ülkemizde artık cemaat ve menfaat yapılanmalarına asla izin verilmemelidir" diyen Av. Küçük,"Bizler darbe girişimi gücünü elde etmeden evvel de ?Gülen Cemaati´ne dönük uyarıları ve önümüzdeki tehlikeyi ortaya koymuş, köktendinci, ayrılıkçı ve her türlü teröre karşı durmuş, ülkesini ve her bireyini seven insanlarız. Uzun yıllardır iktidarda bulunan, bizlerin aradaki uyarılarına ve önerilerine kulak tıkayan, ?ne istediler de vermedik??, ?dön artık bitsin bu hasret? vb. söylemler ile terör unsurlarını büyüten ve güçlendiren anlayışın sonucunda o büyütülen cemaat darbe kalkışması yapmıştır.
Bugün ülkemizde laik, hukuk devletinde Sakarya Valisinin "İsmailağa" cemaati üyelerinin tekbir sesleriyle göreve başlamasının ve makam koltuğuna tekbirlerle oturmasının şaşkınlığını ve garipliğini yaşamaktayız. Aynı zamanda eğitim müfredatında kökendinci yaklaşımların sahip çıkarak terör saldırılarına dayanak yapmaya çalıştığı cihatın yer verilmesi içerisinden geçtiğimiz dönemde endişe vericidir. Bu tablo siyasi iktidarın ve ülkeyi yönetenlerin geçmişten ders çıkarılmadığının resmidir" ifadelerini kullandı.
Açıklamasına şöyle devam etti:
"Büyük Önder Atatürk, ülkeyi kurarken bir eğitim politikası belirlemiştir. Mürşit olarak aklı ve bilimi rehber edinmiş ve eğitime de bunu hakim kılmıştır. Geldiğimiz nokta, ne yazık ki eğitim sisteminin içine belli bir siyaset anlayışı dikte edilmekte ya da dayatılmaktadır.
Adana Barosu olarak tüm demokratik kamuoyunu, bu müfredat kabusuna ?dur´ demeye çağırıyoruz! Cumhuriyetimizin değerlerine ve aydınlık geleceğimize sonuna kadar sahip çıkacağız."
