Düzenlediği basın toplantısında İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, bu darbe teşebbüsünün ardından iktidarın FETÖ ile ilgili mücadelesinin istenildiği ve beklenildiği şekilde olmadığını savunarak şöyle konuştu:
"İktidar, FETÖ darbesini kendisine sunulmuş bir nimet olarak değerlendirip bu darbeye karışanları, darbeye zemin hazırlayanları, darbeye çanak tutanları ülke yönetiminden göndereceğim diye; bu darbeyi bahane edip, muhalif ne kadar kişi varsa teker teker cadı avına çıkmıştır. Eğer gerçekten darbecileri temizlemek istiyorsanız iktidarınız döneminde yaptığınız atamaların listelerini alırsınız, tek tek bir gecede ayıklarsınız.
İktidar, darbeyi kendisine nimet zannedip onu bir beyzbol sopası gibi yanında tutup muhalif kim varsa FETÖ beyzbol sopasıyla dövmeye başladı. Burada amaç FETÖ ile mücadele etmekten maalesef uzaklaştı. Eğer samimilerse gerçekse bu mücadele, Meclis'te oluşturulan darbe araştırma komisyonu raporu nerede? Bilen var mı? Aylarca, yüzlerce insanı dinlediler, rapora ulaşmak mümkün değil. Gayriciddi bir mücadele olmaz. Dolayısıyla FETÖ mücadelesi konusunda hükümeti samimi bulmadığımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum."
Meclisin çalışmalarına devam ettiğini dile getiren Türkkan, Genel Kurulda torba teklifin görüşüleceğini söyledi.
"Torba yasa teklifi hazırlanırken içerisinde halkın yararına olan birkaç düzenlemenin konulduktan sonra esas zehrin arkada tutulduğunu" söyleyen Türkkan, şunları kaydetti:
"Bu torbanın zehri, OHAL'in üç yıl uzatılmasıdır. Bu üç yıl, Türkiye tekrar OHAL şartlarında seçime gidecek demektir. Gizli oy açık sayım yerine, gizli oy gizli sayıma kadar gidebilir. Bu OHAL maddesiyle TMSF üzerinden kayyım atamak tehdidiyle iş adamlarını muhalif olmaktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. FETÖ ile herhangi bir ilişkisi olmayanları da bir dilekçeyle FETÖ borsasının kucağına itiyorlar. Bu OHAL, Türkiye'yi demokrasiden gitgide uzaklaştıran bir sürecin ismidir. Toplumun bütün kesimlerini, Meclis'te bu hafta görüşülecek olan OHAL yasasında direnç göstermeye davet ediyorum."
Rize’deki sel ve heyelana değinen Türkkan, "Rize'nin yaşadığı bu sıkıntıların ilk sebebi, oraya HES kurulması için her ufak dereye bile müsaade eden, taşocakları açacağız diye doğayı tahrip eden bu iktidarın bizatihi kendisidir. Dünyada bir iklim değişikliği söz konusu. Ülkeler kuraklığa karşı önlem alıyor. O yüzden 191 ülke bir anlaşma yaptı, ismine Paris İklim Anlaşması dediler. Biz bunu getirip Meclis'te onaylamadık. Bu iklim anlaşmasının bir an önce Meclis'e gelip onaylanması talebimizdir." şeklinde konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu'nun görevden alınmasını da değerlendiren Türkkan, "Cumhurbaşkanı, 'Melih Bulu orada bir devrim yapacak.' dedi. Hakikaten devrim yaptı. Boğaziçi geleneğine hiç uymayan, öğrencilerin kampüse sokulmadığı, öğrencilerin gözaltına alındığı, öğrencilerin dövüldüğü, öğretim üyelerinin tartaklandığı, KYK burslarının kesildiği bir dönem devrimse Melih Bulu'nun yaptığı bir devrimdi. Bu devrimin sonuçlarını hep beraber gördük." dedi. (Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmi İnternet Sitesi)
