YENİ ADANA 99. YAYIN YILINA GİRİYOR

 YENİ ADANA 99. YAYIN YILINA GİRİYOR

YENİ ADANA Gazetesi 99. Yayın yılının ilk gününde okurları ile buluşmanın kıvancını yaşıyor.

Ulusumuz açısından karanlık günlerden geçildiği  1918 yılının  25 Aralık gününden  bugüne  çağının tanığı olarak yaşamını sürdüren bu gazete Kurtuluş Savaşımızın o çok büyük zaferlerini, Atatürk Cumhuriyeti´nin kuruluş sürecini, Yüce Önderimizin  başardığı Devrimlerin kökleşmesi adına atılan adımları  okurları ile paylaştı.

Geride kalan 98 yıl boyunca Türk ulusunun yeniden kurulurken yaşadığı sancıları, içinden geçtiği çalkantıları olduğu kadar dünyaya örnek oluşturduğu başarıları da sayfalarında duyurdu.

YENİ ADANA bir yerel gazete olarak  ve kısıtlı olanaklarının el verdiği ölçüde içinden çıkıp kendisini hizmetine adadığı toplumuna karşı ilkeli ve dürüst bir yayın organı olabilmenin sorumluluklarını yerine getirmeye uğraştı.  Olayları, aklın, çağdaşlığın ve  Türk Ulusu´nun vazgeçilmez çıkarlarının gerektirdiği bakış açısı çerçevesinde sunmayı bir görev saydı.

YENİ ADANA, yerelden genele ülke yönetiminin her kademesinde vatandaşların özgür iradesi ile hak ve söz sahibi olmasını; hukukun üstünlüğünün tartışmasız biçimde hakim kılınmasının ve yönetim üzerinde yurttaş denetiminin sürekliliğinin sağlanmasını savundu.

YENİ ADANA,  Ulusal Kurtuluş Savaşı hedeflerinin ışığında  Cumhuriyet rejiminin kurucu ilke, kural ve işleyişleri ile  korunduğu sürece Türkiye´mizin iç ve dış güvenliğinin, ulusal bütünlüğünün güvence altına olacağını 98 yıl boyunca sayfalarında haber ve yorumları ile anlatmaya çalıştı.

YENİ ADANA kuruluşunun ilk gününden bugüne kadar biraz önce sıraladığımız temel görüş ve ilkeler ışığında sadece bir yayın organı olarak değil,  ?Atatürk Cumhuriyet´nin ve devrimlerinin bir ileri karakolu olarak´ düşünsel ve eylem odağı olma bağlamında da yaşamını onurla sürdürmeyi temel ilke saydı.

YENİ ADANA´nın  99. Yayın yılına adımını attığı şu günlerde ise Türkiye´miz  neredeyse  o karanlık kuruluş günlerini aratmayacak iç ve dış tehditlerle karşı karşıyadır.

Atatürk Türkiyesi´nin çağdaşlık kazanımlarını yok etmeye yönelik süregelen yıkıcı hamlelerin bir parçası olarak Cumhuriyet rejimini fiilen ortadan kaldırma girişimleri yakın bir tehdit oluşturacak biçimde karşımıza çıkarılmaktadır.  TBMM´ne sevk edilen bir teklif ile ülke yönetimi, parlamentosu etkisiz,; Yargı tümüyle siyasallaştırılmış hatta kişisel buyruklara mahkum edilmiş;  yasaların yerini buyrukların aldığı ve hiç bir anayasal denetim mekanizmasının işletilemeyeceği bir düzene mahkum edilmek üzeredir.

Ulusumuz,  mevhum ve de gerçek terör örgütlerinin saldırıları altında savrulmakta, ulusal bütünlük tehdit altında bulunmaktadır.

Sevr´i dayatan hasımların ülkeyi bölme planları adeta içerideki kimi ellerin marifetiyle sahneye konulmuş bulunmaktadır.

Ülkemiz, ateş çemberi ile kuşatılmış iken sınır ötesi askeri müdahaleler ile günbegün bir savaş ortamına sokulmaktadır.

Giderek bozulan ekonomi alanında; insan hakları, hukukun üstünlüğüne saygı anlamında Türk halkı giderek ağırlaşan koşullarda oluşan güvensizlik ortamının acılarını yaşamaktadır.

YENİ ADANA, YÜZÜNCÜ YAYIN YILINA VE SONRASINA  HER KOŞULDA ULAŞMAYI, KENDİSİNİ HİZMETİNE ADADIĞI HALKINA KARŞI GÖREV VE SORUMLULUK OLARAK GÖREREK, OLAYLARI AKLIN, ÇAĞDAŞLIĞIN, VE TÜRK ULUSU´NUN VAZGEÇİLMEZ ÇIKARLARININ GEREKTİRDİĞİ BAKIŞ AÇISI DOĞRULTUSUNDA SUNMAYI SÜRDÜRECEKTİR.

KIVANÇLI OLDUĞUMUZ BUGÜN YENİ ADANA´YA KURUCUSUNDAN BAŞLAYARAK YAŞAM VEREN GEÇMİŞTEKİ MENSUPLARINI SAYGI İLE ANARKEN, EN BAŞTA DA BUNU, KURTULUŞ SAVAŞINDAN BU YANA ULUS, CUMHURİYET VE ATATÜRK DEVRİMLERİ UĞRUNA CANLARI FEDA EDENLERE KARŞI BİR GÖREV OLARAK KABUL EDECEKTİR.

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ