?ÖNCÜ ARABULUCULAR´ DERGİSİ YAYIN HAYATINA BAŞLADI

 ?ÖNCÜ ARABULUCULAR´ DERGİSİ YAYIN HAYATINA BAŞLADI

Türkiye´de ilk kez arabuluculukla ilgili bir süreli yayın Adana´da yayınlanarak okuyucuları ile buluştu

Arabuluculuk Kanunu kapsamında Adalet Bakanlığı siciline kayıtlı arabuluculuk faaliyetlerini yürüten Avukat  Arabulucu sıfatıyla Yurdagül Gündoğan, Mehmet Turan Özer, Mustafa Attaroğlu, Tayyar Yılmaz, Zehra Akarpınar ve Hasan Çetin bir araya gelerek, Türkiye´de ilk kez arabuluculukla ilgili bir süreli yayını çıkarmaya karar vermişlerdir. Öncü Arabulucular Dergisi adını koydukları derginin ilk sayısı, sadece Adana´da değil tüm Türkiye´de okuyucularıyla buluştu.

Öncü Arabulucular Dergisi´ni yayınlayan hukukçuların ve yeni yayının amaçları ÖNSÖZ olarak derginin ilk sayısında şöyle yer aldı:

?ÖNCÜ ARABULUCULAR

Arabuluculuk, özel hukuk alanında yaşanan uyuşmazlıkların dava yoluna gitmeden önce, arabulucunun yardımı ile çözüme kavuşturulduğu, kaybedeni olmayan  barışçıl bir çözüm yoludur. 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 07.06. 2012 yılında yürürlüğe girmiştir.

Arabuluculuk Kanunu kapsamında Adalet Bakanlığı siciline kayıtlı arabuluculuk faaliyetlerini yürüten Avukat  Arabulucu sıfatıyla Yurdagül Gündoğan, Mehmet Turan Özer, Mustafa Attaroğlu, Tayyar Yılmaz, Zehra Akarpınar ve Hasan Çetin bir araya gelerek, Türkiye´de ilk kez arabuluculukla ilgili bir süreli yayını çıkarmaya karar vermişlerdir. Öncü Arabulucular Dergisi adın koydukları derginin ilk sayısı, sadece Adana´da değil tüm Türkiye´de okuyucularıyla buluştu.

Öncü Arabulucular;   ?Herkesin doğrusunu kendisine emanet ederek; yargılamadan, hüküm vermeden, geçmişe takılı kalmadan, geleceğe ümitle bakmak için birlikte yola çıktıklarını? vurgulayarak, varoluş gerekçelerini dile getirmişlerdir.

 VAROLUŞUMUZ

Biz altı farklı kişiydik, bir araya geldiğimizde. Geçmişte kimimiz zorlu bir çatışmanın iki ayrı tarafı, kimimiz birlikte verilen bir mücadelede yol arkadaşı, kimimiz rakip listelerde seçim yarışına giden adaylardık. Yürüdüğümüz kulvarlar ne kadar farklı olursa olsun tesadüfler bizi bir noktada buluşturdu. Ama biz tesadüflerin sıradan bir rastlantı olmadığına inanıyorduk.

Tek ortak paydamız vardı; Arabuluculuk. Bu kadar mı diyebilirsiniz. Aslında bu kadarla başladık. Sonra gördük ki, arabuluculuğun sahip olduğu ruhu ve felsefeyi benimsemek başlı başına bir hayat felsefesi. Ve bizler aynı hayat felsefesini benimsemiştik. Üstelik elimizde, farklılıkları ayrışmaya değil zenginliğe dönüştüren sihirli bir değneğimiz vardı; Arabuluculuk.

Bizi bir araya getiren, büyük bir keyifle bir arada tutan ve geleceğe yönelik ümitli planlar yaptıran, gülümseten, hayatımızın kıymetini arttıran  arabuluculuk?

Hepimizin gönlünde arabuluculuğu koyduğu yer aynıydı. Kaygılarımızın ve hedeflerimizin de aynı olduğunu fark edince, haydi birlikte yürüyelim dedik.

Kamuoyunda ve hukuk camiasında arabuluculuğun yeterince bilinmediğini, doğru sanılan bir çok yanlışın olduğunu, ön yargılarla karşı durulduğunu ya da eksik uygulandığını gözlemledik. Ve dedik ki, arabuluculuğun varoluş sebeplerini, ruhunu, felsefesini anlatmakla başlayalım. İlk adımımız bu olsun.

Arabuluculuk  felsefesinin doğru kavranması halinde kamuoyunda birbirinden  farklı ve yanlış algıların da değişeceğini düşündük.

Arabuluculuk yasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte, bugüne kadar kurulan dernekler, arabuluculuk merkezleri bir hayli yol aldı. Onların çalışmalarını beğeniyle izliyoruz. Acaba biz daha farklı ne yapabiliriz,  bizim arabuluculuğa katkımız ne olabilir, diye düşündük.

İki ayda bir düzenli olarak çıkarmayı planladığımız, elinizdeki bu ilk yayınımızın sizlerin katkısı ve geri bildirimleriyle zenginleşeceği ümidini taşıyoruz. Çorbada benim de tuzum olsun diyen meslektaşlarımıza, arabulucu gönüllülerine  kapımız daima açık olacaktır.

Arabuluculuk için yeni bir sayfa açıyoruz. Yolculuğumuzda bize eşlik etmeniz  güç verecektir. Farklılıkları zenginliğe dönüştürme zamanıdır. Önemli olan, aynı anlayışta olmak değil, aynı anlayış birliğine varabilmektir.

Herkesin doğrusunu kendisine emanet ederek, yargılamadan, hüküm vermeden, önyargılardan uzak bir yaklaşımla; çatışmaların yerini uzlaşmaların aldığı, savaşların barışla sonlandığı, geçmişe takılı kalmadan geleceğe ümitle bakmak için birlikte yol almaya ne dersiniz?

Mevlana´nın dediği gibi; ?Doğrunun ve yanlışın ötesinde bir yer var, orda buluşalım? ?

/resimler/2018-10/24/1105337485183.jpg

ÖNCÜ ARABULUCU DERGİSİNİN YAYIN KURULU ADANA BAROSU´NUN ZİYARET ETTİ

Adana´da yayın hayatın merhaba diyen "Öncü Arabulucu Dergisi" Yayın Kurulu üyeleri, Baro Başkanı Av. Veli Küçük´ü ziyaret ederek, ilk sayılarını hediye ettiler.

Av. Veli Küçük, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi, derginin hukuk dünyasına, mesleğimize ve yurttaşlarımıza hayırlı uğurlu olmasını diledi.

Av. Veli Küçük, Dergi Yayın Kurulu Üyeleri Arb. Yurdagül Gündoğan, Arb. Mustafa Attaroğlu, Arb. Tayyar Yılmaz, Arb. Zehra Akarpınar ve Arb. Hasan Çetin ile İş Hukuku alanında dava şartı olan Arabulucuğun uygulanması sırasında Avukatı olmayan işçilerin hak kaybına uğramamaları için Baro ve İşçi Sendikaları ile birlikte ortak bir komisyon oluşturularak, Adli Yardım´ın da hayata geçirilmesi suretiyle bilgilendirme ve hukuki destek hakkında projeler yapılması konusunda görüş alışverişinde bulundu.

Dava şartı Arabuluculuk uygulamalarında vekil ile temsil konusunda yurttaşlarımızı bilgilendirme konusunda izlenecek yöntemler ele alındı.

Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Arabuluculuk sürecinde etkili taraf vekilliği konusunda önümüzdeki günlerde eğitim çalışmaları yapılacağını söyledi.

Sohbet esnasında Baro Genel Sekreteri Av. Semih Gökayaz, Arabulucuk Komisyonu Koordinatörü Yönetim Kurulu Üyesi Av. Furkan Kılıç, Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Nevzat Elçi, Av. Mert Kuşdemir de yer aldılar.

Ziyaret sonunda Arb. Zehra Akarpınar ve Arb. Yurdagül Gündoğan Baro Başkanı Av. Veli Küçük´e "Öncü Arabulucu Dergisi´ni hediye etti.

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ