?MAHKEME KARARINA SAYGI DUYMAYACAĞIM DENMESİNİ KABUL ETMİYORUZ?

 ?MAHKEME KARARINA SAYGI DUYMAYACAĞIM DENMESİNİ KABUL ETMİYORUZ?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir ülkenin cumhurbaşkanı topluma örnek olur; hukuka, yargıya saygı duyar. Ama narsist özelliği öne çıkmışsa, O hiçbir kuralı tanımaz,? dedi

CHP Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği´ni (TÜRMOB) ziyaret etti. Birlik Başkanı Nail Sanlı ile bir süre görüşen Kılıçdaroğlu, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

CHP´nin internet sitesinde yer alan duyuruya göre, TÜRMOB´un Muhasebe Haftası nedeniyle yaptığı ziyaret konusunda,. ?Bütün muhasebecilerin, mali müşavirlerin, yeminli mali müşavirlerin bu bağlamda görev yapmaları, bakanlıkla işbirliği yapmaları sistemin sağlıklı yürümesi açısından da son derece önemlidir, diyen Kılıçdaroğlu  bir gazetecinin,  ?Gül ve Can Dündar´la ilgili Anayasa Mahkemesinin bir kararı oldu. Sayın Cumhurbaşkanı da Afrika gezisi öncesinde bu kararı değerlendirdi. ?Uymuyorum, saygı da duymuyorum? dedi. Siz nasıl değerlendirirsiniz?,? sorusu üzerine şunları söyledi:

?Bir ülkenin Cumhurbaşkanı topluma örnek olur, hukuka örnek olur, hukuka saygı duyar, kanunlara saygı duyar, yargıya saygı duyar ama bir kişinin narsist özelliği öne çıkmışsa, O hiçbir kuralı tanımaz. Çünkü O´nun söyledikleri kuraldır, O´na göre. Ne yasayı, ne anayasayı, ne de diğer kuralların hiçbirisine uymaz. Uymamayı da görev sayar. 

Dolayısıyla bu kişiyle, sorumluluk hisseden bir siyasal partinin Genel Başkanının muhatap olmasını gerçekten üzüntüyle karşılıyorum. O´nu bırakmamız lazım. Kendisi ne söylerse söylesin, neyi dillendirirse dillendirsin. Hukuk nedir,? Hukuk bir toplumda yaşayan tüm canlıların, tüm doğanın güvencesi, demektir. İnsanların güvencesi, demektir. Hukuku kim dağıtır, adaleti kim dağıtır? Mahkemeler dağıtır. ?Ben mahkeme kararına saygı duymayacağım, mahkeme kararına uymayacağım? demek narsist kişiliğin çok öne çıktığı bir olaydır ve bunu kabul etmiyoruz. 

?Yine aynı konuyla ilgili hükümet cephesinden de peşpeşe açıklamalar var. Kişisel eleştiri olarak söylüyor hem Numan Kurtulmuş, hem Adalet Bakanı falan. Sizi de kast ederek Adalet Bakanı, Kemal bey eleştirdiği zaman kişisel oluyor da Cumhurbaşkanı eleştirdiği zaman olmuyor gibisinden bir eleştirisi var. Kişisel eleştiri olarak algılamak ne derece doğrudur?, sorusuna da CHP Genrl Başkanı şu yanıtı verdi:

?Hiçbir şey eleştirinin dışında tutulamaz. Yargı da eleştirilebilir, parlamento da eleştirilebilir, siyasi partiler de, iktidar da, sivil toplum kuruluşları da eleştirilebilir. Ama siz şunu söylüyorsunuz, eleştirmenin ötesine geçiyorsunuz. Saygı duymuyorum ve uygulamayacağım diyorsunuz. Kimsin sen? Sen çıktın TBMM´nin önüne anayasaya sadakatten ayrılmayacağına, kurumların uyum içinde çalışacağına, namusun ve şerefin üzerine yemin ettin. Şimdi namus ve şeref kavramlarının içini boşalttılar. Namus ve şeref kavramı bitti onun için. Şimdi hukuk da bitecek. Hukukun da içini boşaltacaklar, kurallar da bitecek. 

Bakın narsist kişilerin özelliğini az önce söyledim. Bunlar kural tanımazlar, yasa tanımazlar, anayasa tanımazlar. Bunlar kendi söylediklerinin kural olduğunu ve herkesin ona uyması gerektiğine inanırlar. Bunların sağlıklı bir ruh yapıları yoktur. Bütün bu özelliklere baktığınızda, bütün bu söylemlere baktığınızda karşınıza bir kişi çıkar zaten. O kişiyi siz de tanıyorsunuz ben de tanıyorum.? 

Anayasa Uzlaşma Komisyonu´yla ilgili Meclis Başkanı İsmail Kahraman´dan kendisine yazılan  çağrı mektubuna cevabının  ne olacağı ve o mektubu ne zaman göndereceği konusunda da Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

?Meclis Başkanımıza yanıtı yarın göndereceğim. İlk mektuptaki görüşümüz neyse aynı görüşümüz devam ediyor ve dolayısıyla bizim bir görüş farklılığımız sözkonusu değil. İlk mektupta hangi gerekçelerle biz masaya oturacağımızı gayet net, gayet açık bir şekilde ifade etmiştik. Onları dikkate alarak bizi davet ettiler. Biz hiçbir zaman masayı devirmedik. Bu da bir başka yanlış söylem. Tamamen toplantıyı bitiren TBMM Başkanı.

Neden Başkan toplantıyı bitirdikten, "Artık bundan sonra böyle bir komisyon olmayacaktır" dedikten sonra ikinci kez böyle bir davet yapıyor gerekçesini doğrusunu isterseniz pek anlamış değiliz. Ama ilk mektupta söylediklerimizi yine tekrar kendisine bildireceğiz?. 

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ