Baro Başkanı Av. Veli Küçük, siyasi iktidarın etkisi altına alamadığı Türkiye Barolar Birliği ve Baroları bölmeyi ve parçalamayı, dernek ve vakıf gibi işlevsiz hale getirmeyi, birliğimizin ismindeki ´Türkiye´yi çıkarmayı planladığını belirterek, "Uluslararası hukukun ve Evrensel Sözleşmelerin biz barolara yüklediği insan haklarını, hak ve özgürlükleri, demokrasi kavramını koruma ve bu kavramlara işlevsellik kazandırma görevini sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız. Son günlerde TBB´nin, Baroların ve avukatlık mesleğinin siyasi iktidar tarafından hedef alınması nedeniyle TBB´yi Olağanüstü Genel Kurulu toplamak üzere yönetim kurulu kararımızla ilk çağrıyı biz yapmıştık. Hemen ardından da Aydın ve Sakarya Barosu aynı çağrıyı yaptılar. TBB Yönetim Kurulu 24 Şubat 2018 tarihinde tüm baro başkanlarımızı, seçilmiş tüm kurullarını ve tüm meslektaşlarımızı Ankara´da çok yüksek katılım ile Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonunda olağanüstü toplantıya davet etmiştir. Meslektaşlarımızı, yaşamsal öneme sahip bu sorunu sahiplenerek, 24 Şubat Ankara buluşmasına omuz vermeye davet ediyor ve orada olacağımızı ilan ediyoruz. Ve tüm meslektaşlarımızı bu önemli toplantıya beklemekteyiz.
Bu gelişme üzerine bizim beklentimiz hedef alınan mesleğimizin sorunlarının tartışılarak etkisel, eylemsel ve bağlayıcı kararların alınacağı Olağanüstü Genel Kuruldur. Ayrıca biz Olağanüstü Genel Kurulun yanı sıra tüm avukatların halk iradesinin esas tecelli noktası TBMM´ye veya Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk´ün ebedi istirarahatğahı Anıtkabir´e yürüyüş yapılmasını öneriyoruz.
Siyasetin kullandığı zehirli ve saldırgan dili, birbirine hakaret ölçüsüne varan sözleri doğru bulmuyoruz. 15 Temmuz sürecinden iki gün sonra Genelkurmay Başkanlığının "darbe teşebbüsü püskürtüldü" açıklamasına rağmen halen ülkemizde OHAL ve KHK´lar karanlığının devam ediyor olmasını biz hukukçular anlayamıyoruz. Tek isteğimiz; ülkemizin bir an evvel olağan günlerine dönmesidir."
Önceki dönem Baro Başkanlarından Av. M. Ziya Yergök de, "Adalet savunmanın temelidir. Bir ülkede bağımsız yargı yoksa, adalet, hukuk, hukuk devleti ve demokrasi de yoktur. Türkiye Barolar Birliği ve mesleğimize yönelik gündemdeki yanlışlardan mutlaka dönülecektir. Adana Barosu ilk adımı ve tepkiyi ortaya koymuştur." dedi.
ADANA BAROSU TÜRK MEDENİ KANUNUN KABULÜNÜN 91. YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI
Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Türk Medeni Kanunu´nun kabulünün 91. yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajında, "17 Şubat 1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanunu´nun, birey-yurttaşın güvencesi ve kadınlarımızın varlık nedeni olduğunu" söyledi.
Mesajında; yasanın, kadın erkek eşitliğini sağlanması, aile yapısını toplumsal hayatın çağdaş kurallara göre düzenlenmesi açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Av. Küçük, Türk Medeni Kanunu Cumhuriyet tarihimizin en önemli kazançlarındandır."dedi
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, şu ifadelere yer verdi; "Bugün Cumhuriyetin ilanından sonra Türk Devrim Hareketinin temel taşlarından olan özgürlükçü, bireyci ve laik özellikleri olan Türk Medeni Kanunun 91. yılını kutluyoruz.
Hukuk devrimi denilince ilk akla gelen Medeni Kanun´un kabulüdür.17 Şubat 1926 da kabul edilen Medeni Kanun´un özellikle Aile Hukuku bölümünde köklü bir hukuk reformu yaşama geçirilmiştir. Medeni Kanun ile erkeğin birden çok kadınla evlenebilmesi yerine tek eşlilik, erkeğin "boş ol" demesi ile sonuçlanan boşanma yerine, kadının ve erkeğin Kanunda belirtilen nedenlere dayanarak boşanma davası açabilmesi ve mahkeme kararıyla boşanma, mirastan erkek çocuğun tam pay, kız çocuğun yarı pay alması yerine her ikisinin eşit pay almaları kabul edilmiştir."
Medeni kanunun kadınlar için bir milad olduğunu belirten Başkanı Av. Küçük, " Türk Medeni Kanunu hukuk düzenine geçişin belgesi, bir hukuk ve uygarlık anıtıdır. Aile içi şiddetin adeta tırmanışa geçtiği, toplumsal cinsiyet temelli bakış açısının kadını arka plana ittiği bu dönemde, Kadının "birey" olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Medeni Kanunun kabulü; eşitlik ve özgürlük yolunda atılan en önemli adımdır" diye konuştu.
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, kadının toplum içerisinde "kul" değil, "birey" olarak tanınmasının ilklerinden biri olan Türk Medeni Kanun´un önemini vurgulayarak şöyle devam etti;
"Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!" düşüncesi ile bizlere ışık tutan Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk´ü özlem ve saygıyla anıyorum. Kadın ve erkeğin toplumdaki temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi en önemli yurttaşlık görevi olduğu gibi insan olmanın da erdemidir.
Bu duygularla Türk Medeni Kanunun kabulünün 91.yıldönümünü kutluyor ve haklarının bilincinde, özümsenerek ve samimiyet ile uygulandığı bir toplumda yaşamayı diliyoruz."(CO)
