İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyeleri yapay zekâyı yakından ilgilendiren meslek ve bölümlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 

Yapay zekânın, son zamanlarda geliştirilen yazılımlarla daha da gelişmesiyle birlikte bazı meslek ve bölümlerin yok olacağı ileri sürülüyor. Özellikle grafik tasarım, çevirmenlik ve görsel iletişim ve tasarımı bölümlerini derinden etkileyen yapay zekâ çalışmaları ile ilgili İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyeleri önemli açıklamalarda bulundu. 

“Yapay Zekâ Yeni Alanlar Açıyor”

Özellikle  “Grafik Tasarım” alanında geliştirilen yazılımların grafik tasarımcılara yeni alanlar açtığını belirten İstanbul Arel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ülkü Gezer, tasarımcıların daha hızlı üretebilmelerine katkı sağlayacağını ifade etti.

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ülkü Gezer; “Yapay zekâyla yeni tanışmış olanların hissettiği şeyleri hissetmiyoruz. Yapay zekâyı gayet seviyoruz. Çünkü bizim işimizi kolaylaştıran çok güzel yazılımlar ürettiler. Yapay zekânın izindeyiz. Şuanda bizim mesleğimizin yaptığı her şeyi yapmıyor. Yapsa da hiç problem değil. Çünkü yapay zekâ yeni alanlar açıyor. Çalışmamız için, öğrenmemiz için. Dolayısı ile yapay zekâ bize sadece yardımcı olacak. Onu da öğrenmemiz ve öğretmemiz gerekecek. Biz öğrencilerimizi yapay zekâ programlarını iyi kullanan şekilde yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bu bir teknoloji, İnternet geldi hayatımız yok olmadı. Televizyon geldi radyo yok olmadı. Yapay zekâ geldi diye grafik tasarım ya da tasarım hatta sanat hiçbir şekilde yok olma yönünde etkilenmeyecek. Biz yapay zekâyı tasarımlarımıza destek olarak öğrenebilirsek, öğretebilirsek, bizim mezunlarımız ve bizim mesleğimiz daha da geçerli olacak. Çünkü daha hızlı üreteceğiz. “ şeklinde konuştu.

“İnsan Faktörü Hiçbir Zaman Göz Ardı Edilemez”

Yapay zekânın etkilediği en önemli alanlardan birisi de “Mütercim Tercümanlık ve Çevirmenlik” bölümü. İstanbul Arel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlık Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yıldıray Çevik yapay zekâ unsurunun çeviri yapabildiğini fakat çevirilerde insan faktörünün her zaman önemli olacağını vurguladı. 

Dr. Öğr. Üyesi Yıldıray Çevik; “Bütün dünyada kâğıt kalemle yapılan çeviri sözcüğü sayısı yılda 150 trilyon olarak söyleniyor. Teknik donanımla yapılan bir çeviride ise günde 350 trilyon olarak ifade ediliyor. Öğrencilerimiz bilgisayar uzmanı kadar artık bilgisayar bilmek zorundalar. Yapay zekâ da işin içine girdi.   Artık yapay zeka ile çeviri yapmak durumundayız. Biz kendi müfredatımız içerisinde yapay zekâ unsurunu da katmak gerektiğini düşünüyoruz. Fakat yine de insan faktörü hiçbir zaman göz ardı edilemez. Çünkü çevrilen metni okuyucuya sunacak olan kişi makine değil çevirmendir. Çevirmen imzası ile o gidecektir. Burada editörlük görevini sadece çevirmen yapabilir. Teknik çeviri sonucunda metin ne kadar mükemmele yaklaşmış olursa olsun son felsefesini, metnin havasını metin içerisindeki yerelleştirme, özelleştirme ve yabancılaştırma öğelerini ancak tercüman verebilir. “ dedi.

“Yapay Zekâ Hayatımızın Her Alanını Sarmış Durumda”

İstanbul Arel Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Begüm Aylin Önder yapay zekânın hayatımızın her alanında olduğunu belirterek ders içeriklerini ihtiyaca yönelik yenilemeye özen gösterdiklerini vurguladı. 

Önder; “Tabii ki yapay zekâ bugün hayatımızın her alanını sarmış durumda. Görsel İletişim Tasarım Bölümü’nün de bu kadar dijital bir ortamda kendini gösteren bir meslek grubu olarak bu gelişmeden etkilenmemesi mümkün değil. Bilhassa uygulama derslerinde kullandığımız yazılımlara gelen ek güncellemeler, tasarım esnasında tasarımcının zamandan tasarrufuna, kısaca daha hızlı üretim yapmasına olanak sağlıyor. Ek olarak tasarımcının aktarmak istediği düşünceyi/ fikri daha inovatif biçimde sunmasını sağlıyor. İşin uygulamasının yanında bir de teorik kısmı var. Zira alan itibariyle Görsel İletişim Tasarımı tüm disiplinlerden beslenen bir bölüm. Bu bağlamda örneğin, kuram ağırlıklı derslerde yapay zekâ teknolojilerinin gelişimini, kullanım alanlarının incelenmesi, üretilen ürünlerin örnekleri üzerinden fikir ve teknik tartışmasının derslerde gerçekleştirilmesi sayesinde öğrencilerin bu anlamda hem işin özünün kavranmasına hem de fikir üretimi yaparken bu teknolojiyi nasıl kullanması gerektiğine dair ufuklarının açılmasına olanak sağlıyor. Yapay zekânın görsel iletişim tasarımı alanında tasarımcıya fonksiyonel ve/ veya estetik açıdan sunduğu olanakların yanı sıra tasarım oluşturma aşamasında sahip olduğu kabiliyetlerin durağan ve hareketli görüntülerde sağladığı olanakları ortaya çıkartmaya ve öğrencileri bu yönde geliştirerek bu teknolojileri yardımcı bir araç olarak kullandırtmaya özen gösteriyoruz. Bu açıdan değişen teknolojiye ve sektörün duyduğu ihtiyaçlara yönelik eş zamanlı olarak biz de ders içeklerimizi yenilemeye ve güncellemeye çalışıyoruz. Özellikle de öğrencilerin uygulama ağırlıklı dersler dahilinde üretmiş oldukları projeleri bu teknolojinin faydalarından olan yarar ve süre kazanımı açısından kullandırmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

(vş)