İyi Parti Adana Milletvekili Metanet ÇULHAOĞLU yaptığı yazılı açıklama ile, Venezuela’da tarım amaçlı toprak kiralanacağı yönündeki habere sert tepki göstererek “Bizim çiftçimiz uzun zamandır tam hasat yapacağı anda ithalata sıfır gümrük diyen, verimli tarım arazilerimiz boş dururken yurtdışında tarım yapma hevesinden vazgeçmeyen Ak Parti iktidarı sayesinde perişan hale getirildi”.
Uzun bir zamandır Kanada, Ukrayna ve Rusya gibi pek çok yerden nohut, mercimek, buğday alınmakta, saman ve hayvan ithal edilmektedir. 08.10.2020 tarihinde yaptığı basın açıklamasını da hatırlatan Çulhaoğlu “O tarihte Ak Partiyi uyarmış ve Tarımı yabancı çiftçilerden Joe’denHans’tan yana değil, yerli çiftçilerden Ahmet’ten Mehmet’ten yana planlayın” demiştim. Buna rağmen hala ülkemizin çok verimli tarım arazileri boş beklerken hala yurtdışında tarım alanı kiralanmasına ön ayak olmak çiftçimize yapılmış en büyük zulümdür. Bizim çiftçimizin girdi maliyetlerini düşürmeyip dünyanın öbür ucundan buğday ithal etmek, her alanda yerlilikten ve millilikten dem vuran bu iktidarın ikiyüzlülüğünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
Bir milletin özgürlüğü ve bağımsızlığı için ekonomik imkanlar ne kadar zaruri ise tarım ve hayvancılığın kendi kendine yeter olması da o derece şarttır. Milli ekonominin temeli ziraattır. Bunun için biran önce üretim toplumuna dönerek çiftçimizi tekrar kazanmalıyız diyoruz. Ama Ak Parti iktidarı daha büyük yanlışlara imza atmaya devam ediyor.Şimdi de Venezuela’da buğday üretimi yapılmasını gündeme getiriyor. Tarım ve Orman Bakanı’nın açıklamasına göre kendi ülkesinde buğday üretmemizi isteyen Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro üretilecek buğdayın yüzde 30’unun kendilerine verilmesini yüzde 70’inin Türkiye’ye gönderileceğini söylemiş.Konuyla ilgili Ticaret Bakanlığı’nın Venezuela ülke sunum raporlarına baktım. Hiçbirinde Venezuela’da buğday üretimi olmadığını gördüm. Çünkü ekolojisi ve toprağı buğday üretimine uygun değil. Bunun en büyük göstergesi bu ülke buğdayı ithal ediyor, buda yetmiyor ciddi miktarda un ithalatı yapıyor. 2021 verileri ile bu ülkenin buğday ithalatı 193 milyon dolar. Bunun yüzde 51’ini Amerika Birleşik Devletlerinden, yüzde 49’unu Kanada’dan ithal ediyor. Sadece buğday değil un ithalatı da yapıyor. Yine Ticaret Bakanlığının 2021 verilerinde 81 milyon dolarlık un ithalatının yüzde 58’ini Türkiye’den, yüzde 29’unu Brezilya’dan, yüzde 7,4’ünü de Kolombiya’dan ithal etmiş.Varsayalım ki gerekli şartlar sağlandı ve buğday üretimi yapıldı. Burada üretilen buğdayı Türkiye’ye getirmenin maliyeti de çok yüksek olmayacak mı? Bu tüketici fiyatlarına ayrıca yansımayacak mı?.Vatandaşlarımızı kandırmaya iyice alıştı bunlar. Özel sektör neden ülkemizde tarım yapmıyor da dünyanın öbür ucunu tercih ediyor, bunun sebepleri neden açıklanmıyor.Ülkemiz daha önce de Sudan’dan 99 yıllığına 780.500 hektar tarım arazisi kiraladı. Bu arazide hem devletin hem özel sektörün tarımsal üretim yapması planlandı. Bakanlar Kurulu’nun 09.11.2015 tarih ve 2015/8234 sayıl Kararı ile onaylanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İkili Tarımsal İşbirliği ve Ortaklığına İlişkin Anlaşma” ile Türk-sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi kuruldu. Şirket sermayesinin yüzde 80’i Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne, yüzde 20’si Sudan’a ait. Peki bugüne kadar orada kayda değer bir üretim yapıldı mı? Yapılmadı. Ama yönetim kurullarında görev alanlar hala maaş almaya devam ediyorlar.Anlaşılan Venezuela hükümeti ile yapılacak yeni anlaşma ile de yeni yönetim kurulları oluşturulacak, üç-beş yerden maaş alanlara yenileri katılacak. Bu milletin anasının ak sütü kadar helal, tüyü bitmemiş yetiminin parasına yazık değil mi?
Seçim yaklaştı.Ülke üreticimize yapılanzulmeson vermeye, verimli topraklarımızı ekip-biçtirmeye, insanımızı mutlu etmeye geliyoruz.
Az kaldı.(Fİ)
