TKP, adaylarını belirlemeye devam ediyor   
SİYASET 4.04.2022 10:38:00 1021 0

TKP, adaylarını belirlemeye devam ediyor   

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan,"Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı aynı sınıfın çıkarını savunuyor" dedi.

TKP’nin milletvekili aday adaylarının belirlendiği halk toplantıları devam ediyor. 

İstanbul Bakırköy'de Cem Karaca Kültür Merkezi'nde yapılan toplantıda TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ve sanatçı Orhan Aydın birer konuşma yaptı. 

'Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı aynı sınıfın çıkarını savunuyor'

Okuyan şunları söyledi:
"Bugün Türkiye’deki bizim düzen muhalefeti dediğimiz muhalefet işte bu temel meseleyi, temel eşitsizlik kaynağını, sömürüyü örttüğü için biz 'Erdoğan gidince kurtuluş olmayacak' diyoruz.

Millet ittifakı ile Cumhur ittifakı özünde aynı sınıfın çıkarlarını savunuyor diyoruz, demeye devam edeceğiz.

Eşitlik Türkiye Komünist Partisi’nin temel hedefi… Deniyor ki ‘siz herkesi yoksullaştıracaksınız’. Ne münasebet! Komünizm bir refah toplumudur. O refaha giden yol da insanların emeğini sömürerek zenginleşen bir avuç asalak sömürücü patronu sırtımızdan atmaktan geçiyor."

'Sovyetler Birliği eşitlikçi bir toplumdu'

SSCB’nin bütün eksikliklerine rağmen eşitlikçi bir toplum olduğunu vurgulayan Okuyan, “Yoksullukta eşitlik falan değil. Kimse aç değildi, herkesin evi vardı. Elektrik ve doğalgaz neredeyse bedavaydı. Eğitim, sağlık bedavaydı. Şimdi halimize bakın. Neymiş Sovyetler bİrliği yoksulmuş, öyle mi? Bu saydığım kalemleri geçin, insanlığın neye ihtiyacı olur? Toplu ulaşımı sağlamışsınız, kültür sanat… Dünyanın en iyi opera ve balelerine işçi tulumunu çıkarıp gidebiliyorsunuz. Spor yapabiliyorsunuz. Temel gıda maddelerinin neredeyse tamamı bedelsize yakın satılıyor.
Sosyalizm buydu. Peki şimdi ne durumda?” dedi.

Okuyan şunları söyledi:

Ukrayna-Rusya savaşı: Paylaşım savaşı

“Ukrayna ile Rusya savaşıyor. TV’de emekli askerler anlatıyor, şöyle olmalıydı, böyle olmalıydı.

Ukrayna’da biz neyi görüyoruz? Sadece yoksulları görüyoruz. Gerçekten çok acıklı bir durum. İnsanların evleri bombalanıyor…

Ukrayna’nın da benzer bir biçimde saldırdığı Donbass bölgesinde Rus asıllılar. Karşılıklı olarak hep yoksullar ölüyor.
Daha önce duymadığımız bir sahil kenti: Mariupol. Rusya kuşattı. Orada siviller var, tartışmalar sürüyor. Korkunç bir bombardıman.

Peki niye bunlar? Niye biliyor musunuz? 

Rinat Ahmedov ve Mariupol'deki fabrikaları

Size Türkiye’deki patronlardan daha zengin birisinden söz edeceğim. Ukrayna’nın en zengin şahsiyeti. Rinat Ahmedov. Bu zat bir yolunu bulup Sovyetler Birliği’nde bütün halka ait olan kimi fabrikaları metal sektöründe kendi şahsi malı haline getirdi. Sonra siyasette de etki yarattı. Şu anda Ukrayna’nın en zengin kişisi. Ve en büyük yatırımı da Mariupol’da. Rus zenginleri o fabrikaların üzerine çökmeye çalışıyorlar. Bu Rinat Ahmedov denilen alçak da şu anda onları korumaya çalışıyor. Arkadaşlar Rusya’da ve Ukrayna’daki zenginlere bir bakın, kişisel öykülerine, bizim Koç ve Sabancı onların yanında bayağı çömez kalırlar. 

Dolayısıyla baktığınız, gördüğünüz şey, size yansıtılan şey doğru değil. Devletler savaşmıyor orada sermaye alçaklığı savaşıyor, büyük tekeller savaşıyor, korkunç bir ekonomik çıkar savaşıyor.

Bugünkü Rusya’yı alın vurun Ukrayna’ya! Aynı toplumsal sistem. Haklı olamazlar. Burada bir paylaşım savaşı var. Biz meselenin bu özüne değinmeden hiçbir şey anlayamayız, hiçbir şeyi sorgulayamayız, önümüzü de açamayız.
Kapitalist sınıflar her yerde başımıza aynı çorabı örüyorlar. Rusya’da da, Ukrayna’da da, Türkiye’de de, Almanya’da da, ABD’de de…

'Arka planda hep sermaye var'

O yüzden arkadaşlar bize anlatılan masalların hep arka planına bakmamız lazım, arka planda hep sermaye yatıyor.

Korona günlerinde bize ne pazarlandı? İşte Türk bilim insanları da var, Pfizer-Biontech ilk bulunan aşı… Pfizer, Biontech ve Moderna. Bu 3 aşıcı şirket dakikada 65 bin dolar kâr ediyor, bir hastalık sayesinde. Bu şirketler öyle bir zenginlik kazandı ki dünyadaki milyarderler listesine 9 yeni milyarder hediye ettik oradan.

Bu 3 şirketin aşılardan elde ettikleri kârlarla dünyadaki bütün insanları bir defadan fazla kez aşılanabilirdi. Kapitalizm böyle bir alçaklıktır.

Ya da maske sektörü. Türkiye’de şu taktığımız maskelerden kaç tane yeni zengin türedi biliyor musunuz?

Korkunç bir yük getirmedi mi bu maskeler halkımıza? Niye buradan kâr elde ediliyor?

Katar'da ölen binlerce göçmen işçi

Birkaç tane daha örnek vereceğim. Bu yılın sonlarına doğru Katar’da bir dünya kupası sergilenecek. Nasıl bir acımasızlıktır bu, binlerce göçmen işçi öldü o tesislerin yapılması sırasında ve ölmeye devam ediyorlar. Sri Lanka, Pakistan, Hindistan, özellikle Asya’nın yoksul yerlerinden Katar’a giden göçmen işçiler köle gibi çalıştırıldı. O işçiler orada ölüyorlar, sonra cicili bicili bir şekilde reklamlarla falan, futbol izleyeceğiz biz! İçimiz kaldıracak bunu da!

Kapitalizm bulaştığı her şeyi kana ve kire boğuyor. Sanat, spor aklımıza gelebilecek her şeyi!

'Kapitalizm dünyanın her yerinde sorgulanmalı ve derhal yıkılmalıdır'
Bu sistemle hesaplaşma geleceğe bırakılabilecek bir iş olmaktan çıktı. Uzun süredir çıktı ama bugün hiç böyle bir şansımız yok. Kapitalizm dünyanın her yerinde ve tabii ki Türkiye’de sorgulanmalı ve derhal yıkılmalıdır. Yarın değil bugün.

Çünkü bu örneklerle anlatmaya çalıştığımız sistem reforme edilemez, iyileşemez, hep daha kötüye gider.

Ben 59 yaşındayım, 14 yaşından beri siyaset yapıyorum. Aklımın erdiği günden beri Türkiye ve dünya daha kötüye gidiyor. 

Ama bütün bu yıllar boyunca bize hep 'henüz zamanı değil bu düzeni yıkmak' dendi, bu fikir aşılandı. Çünkü bu düzeni kimse savunmuyor artık. Nasıl savunacaklar? Bu kadar adaletsizlik, eşitsizlik üreten bu düzeni kim savunacak? Soralım bu düzen iyi mi diye? Kimse iyi diyemez ki! Sahibi yok bu düzenin. Sahibi olmayan bu düzen derhal yıkılmalıdır. Aslında sahibi var ama sahip çıkmıyorlar…

Bugün dünyada o bir avuç kapitalist dışında -diyelim ki dünya nüfusunun yüzde 1’i- kimsenin bir beklentisi yok daha iyiye gider diye.

'İnsanlığın yeter artık dediği bir döneme giriyoruz'
Dünyada şu anda milyarlarca kişi umutsuz. Daha iyi bir şey olabileceğine dair bir şey yok. Ama ne hikmetse bu düzeni yıkmaya dönük bir irade de yok. Bu böyle mi gidecek? Hayır.

Çünkü insan öğrenen, boyun eğmeyen bir varlıktır ve insan özellikle bazı dönemlerde yeter artık der. İnsanlığın yeter artık demeye başladığı bir döneme giriyoruz. Türkiye’de de böyle. 

Geçen hafta Sincan ve Konya gibi Türkiye’de genellikle komünistlerin işinin zor olduğu iki yerde böyle bir toplantıya katıldım. Ama insanlar 'yeter' demeye başlamış. Dolayısıyla eskisi kadar kolay değil bize bu zokayı yutturmak. Bunu değerlendirmesi lazım insanlığın.

'100 yıl önce elimizden kaçırdık'

100 yıl önce elimizden kaçırdık. İnsanlığın 100 yılık bir kaybı var. 100 yıl önce 1920’lerde birkaç tane talihsizlik başa gelmeseydi, belki de kapitalizmin işi bitiyordu. Ve insanlık bu yüz yıl içinde yaşadığı dünya savaşı dahil bütün bu acıları çekmeyecekti. Ne savaş, ne tuhaf salgınlar, ne yoksulluk ne açlık. Bari işimizi 100 yıl sonra düzgün yapalım. Bir 100 yıl sonra bizim torunlarımız, torunlarımızın çocukları ne beceriksiz çıktı insanlık demesinler. 

Kapitalizmin ömrü uzadıkça kapitalizmin insanlığın üzerine yıkılma riski artıyor. Nükleer savaş tehlikesi, su problemi, yaygın açlık… Bunların hepsi gerçek sorunlar ve kaynağında bu sistem var.

Bu düzenin iyileştirilebileceği, bu düzenin herhangi bir şekilde yoksullara bir şey vereceği yalanıyla 7/24 saat mücadele edelim. Kapitalizmde işsizliği azaltamazsınız, azalır gibi yapar, tekrar patlar, kapitalizmde krizleri ortadan kaldıramazsınız. Kapitalizmde her yerde konut sorunu vardır, sağlık ve eğitim sorununu çözemezsiniz…

'TKP'nin oylarının 3-4 kat artması halka umut verir'

Madem çözemeyecek kapitalizm niye oyalanıyoruz?

Bu düzeni yıkacağız diyen TKP’nin oylarının diyelim ki 3-4 kat artması bu seçimde, bu halka umut verir, ama parlamentodaki değişen dengeler falan bu halka umut vermez. Niye biliyor musunuz? Bu düzenin değişebileceğine dair kanaat güçlenir. 

O yüzden seçimleri sadece 2023’te ortaya çıkabilecek parlamento dengeleri açısından değil bu topluma nasıl bir enerji verecek, bu gözle bakmamız gerekiyor. Bu düzeni biz durdurmazsak daha büyük felaketler gelecek. Bu kötümserlik değil bilimsel bir gerçeklik.

'Halk sahne alsın, başka çaremiz yok'

Arkadaşlar seyirci olmayalım, bizi seyretsinler, halkı seyretsinler, halk sahne alsın. Başka çaremiz yok. O yüzden temel işimiz çoğalmak.

Umut çok hızlı çoğalır. Kendini savunamayacak kadar gırtlağına batmış bir düzen var karşımızda. Herkes diyor ki siz haklısınız. Yani kıstırdık köşeye, kapitalimin cilası dökülmüş durumda. Gelin birbirimize omuz verelim ve bu düzenden kurtulalım bir an önce. Yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada. Dünyanın her yerinde bu fikir son dönemde hızla yayılıyor. Niye? Savaş var, açlık var, yoksulluk, iş cinayetleri her şey var. İnsanlık direnecek, ayağa kalkacak bu kadar olumsuzluk karşısında. Bu fırsatı iyi değerlendirmemiz gerekiyor.

TKP’nin varlık nedeni bu düzenin yıkılıp yerine insanca bir düzenin kurulması. Biz bu iddiadan hiçbir nedenle vazgeçmeyeceğiz. Laiklik, dinci gericilik, emperyalizm, NATO, bölgemizdeki işgaller, savaşlar, bütün bunlara bu temel sınıf bakış açısından bakacağız. Başka çaremiz yok. Biz işimizi iyi yaparsak, biz yanlış yapmazsak önümüz çok açık.

İnsanın kötücül olduğu, başkalarının hakkını yemek üzere kurulan bir yapıya sahip olduğu tezi yalandır. İnsan iyi ya da kötü değildir, insan koşullarla belirlenir ama o koşulları değiştirecek olan da onun mücadelesidir.

Biz haklı olanı iyi, güzel, adil olanı, gelişkin olanı mutlaka ve mutlaka kuracağız. İnsanı kötülüğe, adaletsizliğe, eşitsizliğe teslim etmeyeceğiz. TKP bu kararlılıkla yoluna devam ediyor. Benim de bu çorbada tuzum olsun diyen herkesi yanına davet ediyor."

Adaylar sahnede
Kemal Okuyan'ın konuşmasının ardından TKP’nin milletvekili aday adayları sahneye geldi.

Kadın Dayanışma Komiteleri adına Hale Mildan, inşaat işçisi Turabi Koç, plaza-ofis emekçisi Deniz Akgün, üniversite öğrencisi Doğa Evren, meslek lisesi öğrencisi Emre Özgür, tekstil işçisi Mert Şahin, emekli asker Dinçer Karatepe, ayakkabı işçisi Selahattin Arslan, avukat İdil Zeynep Öztürk, tekstil işçisi Gülzemin Çalışır, üniversite öğrencisi Elif Şahin, taksi sürücüsü Ahmet Enginbağ, emekli gazeteci Necmiye Meltem Oba, inşaat işçisi Sadrettin Özgenç, plaza-ofis emekçisi Atakan Boyoğlu kürsüye çıkarak kendilerini tanıttı ve neden TKP'den aday olduklarını açıkladı.(Kaynak:Sol Haber)

(vş)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    10225,15%0,16
  • DOLAR

    32,34% -0,05
  • EURO

    34,86% 0,28
  • GRAM ALTIN

    2375,65% -0,87
  • Ç. ALTIN

    3873,06% -0,12
  • Cumartesi 24.1 ° / 16.4 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazar 21.7 ° / 13.4 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazartesi 24 ° / 12.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı