Baş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin görüşlerini açıkladı.

Sosyal medyaya yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifine ilişkin görüşlerini de açıklayan Baş, "Bizim açımızdan durum net. Bu teklif, toplumsal muhalefetin, iktidara karşı sesini yükselten milyonların sözünü kısmanın yeni bir adımıdır." dedi.

Düzenlemeye cinsel istismar, müstehcenlik, suça teşvik gibi eylemlerin yanında terör propagandasının da eklendiğini ifade eden Baş, şunları kaydetti:

"Ancak biliyoruz ki bu dönemde iktidarın herhangi bir faaliyetini eleştiren her türlü söz ve eylem doğrudan terör kapsamına alınıyor. İktidar politikalarına muhalefet eden milyonlarca insanın terör, hakaret gibi suçlamalarla ceza aldığı bir tabloda bu düzenleme ancak ve ancak tamamlayıcı bir faktör olacaktır. Özgürlük ve eşitlik için mücadele eden milyonlarca insanla beraber iktidarın sosyal medyayı denetim altına alma girişimine karşı kararlı mücadalemizi sürdüreceğiz."
İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin tartışmalara değinen Baş, iktidarın, kadınların yaşam umudu olan İstanbul Sözleşmesi'ni iptal etmek istediğini belirtti.

Türkiye'nin, İstanbul Sözleşmesi'nin kabul edildiği 2011 yılında ilk imzacıları arasında olduğunu hatırlatan Baş, "İsmini dahi bizden alan İstanbul Sözleşmesi'nden marjinal birtakım dinci tarikatların talebiyle çıkılması bu ülkenin devrimcilerinin, sosyalistlerin ve mücadeleci kadınların kabul edebileceği bir şey değildir. Alınmak istenen haklar, kadınların çok uzun yıllara yayılan kararlı mücadeleleri sonucunda elde ettikleri haklardır. Meclis eliyle bu hakkın gasbedilmesine izin vermeyeceğiz." diye konuştu.

(VŞ)