Faaliyet Endeksi’nin, ekim ayında eşik değerin üzerine çıksa da istikrarsız olduğu görülmektedir. Birleşik Beton Endeksi, faaliyetteki artışın etkisi ile yükselmiş gibi görünmesine rağmen sektörde hâlâ durgunluğa işaret etmektedir.

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerinden biridir.

Hazır Beton Endeksi Ekim Ayı Raporu’na göre, Faaliyet Endeksi’nin istikrarsız olduğu görülmektedir. Ekim ayında eşik değerin üzerine çıksa da Faaliyet Endeksi’nin sürdürülebilirliği şüphelidir. Güven Endeksi 5 aydır, Beklenti Endeksi ise 1 yıldır eşik değerin altında kalmaktadır. Birleşik Beton Endeksi, faaliyetteki artışın etkisi ile yükselmiş görünmesine rağmen sektörde hâlâ durgunluğa işaret etmektedir.

Her 4 endeks de geçen yılın aynı dönemine kıyasla gerilemiş görülürken, özellikle beklentideki yüksek gerileme dikkat çekiyor. Beklenti ve güvenin geçen yıla kıyasla düşük kalması, hem mevcut durum hem de önümüzdeki dönem için inşaat sektöründe beklenen canlanmanın hâlâ uzak olduğunun göstergesidir.

Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Faaliyet Endeksi’nin ekim ayında eşik değerin üzerine çıksa da istikrarsız olduğu görülmektedir. Bu nedenle Faaliyet Endeksi’nin sürdürülebilirliği şüphelidir.” dedi.

İnşaat sektöründeki verileri de değerlendiren Yavuz Işık, “TÜİK tarafından açıklanan ekonomik güven endeksleri sektörel bazda incelendiğinde en düşük rakamın inşaat tarafında olduğu anlaşılmaktadır. Ekim ayında 90 değeri ile yıl içerisindeki en yüksek değerine ulaşsa da hâlen reel kesim ortalamasının %11 altında devam etmektedir. Özellikle alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi oldukça düşüktür. İnşaat sektörünün mevcut faaliyet düzeyinin istihdamda bir düşüşe yol açması beklenmemekle birlikte sektörün potansiyelini gösterebilmesi için ilk el konuta olan talebin yükselmesi gerekmektedir.” dedi.

(VŞ)