Darbe girişimi sırasında TBMM'ye geldiklerini ve parti olarak darbenin karşısında olduklarını bildirdiklerini belirten Özel, CHP'ye, bu duruşu nedeniyle o günlerde hiçbir eleştiri gelmediğini söyledi.
İktidarın kendi tarihini yazmak için 15 Temmuz konusunda yeni bir strateji belirlediğini savunan Özel, "Şimdi yeni yazılan AKP tarihinde, Cumhur İttifakı tarihinde, 15 Temmuz gecesi Cumhur İttifakı'nın doğum gecesi olarak ifade edilmeye çalışılıyor. Kendi yazdıkları yalancı tarihlerinde, CHP'ye, diğer muhalefet partilerine, o gece darbenin karşısında dimdik durmuş olan hiç kimseye yer yok. Kendileri anlatmak, kendileri inanmak, toplumu da buna inandırmak istiyorlar." ifadelerini kullandı.
İktidarın, darbeden sonra ortak kararla kurulan TBMM Darbe Araştırma Komisyonu raporunun basılmasını engellediğini öne süren Özel, "Bu Meclis tarihinde ilk kez bir araştırma komisyonu raporu basılmamıştır. Hatta şimdi bulunamıyor. Onu Meclis Başkanı Şentop'tan yazılı olarak bir kez daha ekleriyle beraber talep ettik." diye konuştu.
Özel, iktidarın bazı soruların sorulmasını istemediği için 15 Temmuz'un yıl dönümünü de kendi istediği formatta kutladığını savunarak, 2019 yılına kadar TBMM'de özel oturumla anılan 15 Temmuz'un daha sonraki dönemde sadece TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı'nın konuşma yaptığı törenlerle yad edilmeye başlandığını belirtti. Özel, şunları söyledi:
"Sayın Mustafa Şentop eliyle, Sayın Şentop'un kendi kararı olmadığını düşündüğümüz, saraydan gelen bir tahakkümle artık Meclis, resmi tatil olan 15 Temmuz'da kapalı ama özel oturumu yok. Oysa ki o gece Meclis'i vurdular. Meclis'te özel oturum yapılmayacaksa nerede özel oturum yapılacak? Meclis'in bahçesinde bir anma programı. Konuşmacıların ilki, çok doğrudur, Meclis Başkanı. İkincisi AK Parti'nin Genel Başkanı. Bir tane genel başkan. 'Diğerleri konuşamazlar. Gelecekseniz, ayrılan yerinize geçin, önce bize PCR testinizi verin, biz konuşacağız siz dinleyin.' Biz buna itiraz ediyoruz. Meclis'te 15 Temmuz'da özel oturum yapılmaması, AK Parti aklını yönetenlerin, muhalefetten ve gerçeklerden kaçmasıdır."
Darbeyi önleyici tedbirlerin neden alınmadığını soran CHP'li Özel, şöyle devam etti:
"Türk ordusunun yüzde 98,5'i darbeye karışmamış namuslu subayını, astsubayını, uzmanlarını, sivil memurlarını neden evlere yolladınız? Neden kışlaları FETÖ'cülere terk ettiniz? Neden kışlaları, gemileri, havalimanlarını terk etmek yasaktır, talimatını vermediniz? Neden o gece bütün Meclis darbeye direnmişken, bir tek milletvekili bile darbecilere teslim olmamış, Meclis darbecilerle enfekte olmamışken neden 20 Temmuz'da bu girişimi araçsallaştırıp, OHAL ilan edip, '3 aylığına ilan ettik 1,5 ayda bırakacağız,' dediğiniz OHAL'de rejime kast eden anayasa değişikliğini niye yaptınız?"
Özgür Özel, CHP olarak 15 Temmuz'un FETÖ'cülerin kanlı darbe girişimi olduğunu düşündüklerini dile getirerek, "15 Temmuz günü eğer darbe başarılı olsaydı Humeyni gibi gelip başımıza, bir tek adam olarak geçip bir şeriat devleti olarak Türkiye'yi Fethullah Gülen'in yönetmeye başlayacağını biliyoruz. Bu kanlı darbeye, hem FETÖ'cü hem de kimden gelirse gelsin karşı olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Aradan geçen 5 yıla rağmen 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan üst düzey FETÖ'cülerin hala firari olduğunu belirten Özel, "Dışardan Türkiye ile alay etmeye, Türkiye aleyhinde kulis yapmaya devam ediyorlar ama ne Avrupa ne ABD'den bu isimlerin iadesine ilişkin başvurulara bir cevap alınabilmiş değil." ifadesini kullandı.
İktidarın dış politikadaki söylemlerini eleştiren Özel, "Güvenlik ve diplomatik bürokrasisi ya bu konuda adım atmaya istekli değiller ya da bu konuda adım atıp karşı tarafı ikna edecek yetenekte ve yetkinlikte değiller. İktidarın değişiminden sonra AB ve ABD ile kurulacak sağlıklı, dengeli diplomasiyi ve uluslararası hukuku kullanan doğru ilişkilerin FETÖ'cülerin Türkiye'ye iadesi noktasında en önemli güvencedir." dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Melih Bulu'nun, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü görevinden alınmasını muhalefetin bir zaferi olarak göstermeyeceklerini ve iktidara da buradan yüklenmeyeceklerini söyledi.
"Bu, Boğaziçi Üniversitesinde akademisyenlerin, öğrencilerin, mezunlarının kendi okullarına, geleneklerine, sorunlarına sahip çıkmalarının zaferidir. Bunun önünde hepimize tebrik ve saygıyla eğilmek düşer." diyen Özel, yeni rektörün atanmasında demokratik seçimi odağa alan ve seçim sonuçlarına saygı duyan bir atama yapılması, bunun diğer üniversitelere örnek olması ve kanuni düzenleme haline getirilmesi gerektiğini savundu.
Özel, "Protesto eden öğrencilerin aldıkları bütün cezaların yok hükmünde sayılması, açılmış bütün davaların düşmesi, haklarında yurt dışı çıkış yasağı veya ev hapsi verilmiş öğrencilerin bu cezalarının derhal ortadan kaldırılması, ders vermesi engellenen hocaların Boğaziçi'ne davet edilmesi, kapatılan öğrenci kulüplerinin bir an önce açılmaları gerekiyor. Tahribatın tamamını ortadan kaldırmadan bugünkü atamanın bir anlamı yok." dedi.
Melih Bulu'nun görevden alınmasının "yumuşama sinyali" olduğu yönündeki söylemi dile getirenlerin hiç de az olmadığını söyleyen Özel, "Dün tarihin en kısa grup konuşmasını yapan ve bugün yaptığı konuşmada, 'Siyasi partilerimiz, fikirlerimiz, hayata bakış açılarımız farklı olsa da hepimiz aynı vatanın, aynı iklimin insanlarıyız.' diyerek seslenen Recep Tayyip Erdoğan'daki bu değişimi herhalde bilmediğimiz bir yerde başına bir şey düştü diye yorumlayacak değiliz." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partisine ve muhaliflere yönelik daha önceki eleştirel sözlerini unutmadıklarını dile getiren ve bunları sıralayan Özel, "Bu ülke kutuplaştırmadan, ötekileştirmeden çok çekmiştir. Bu dilden dönsünler, bu dilden dönüşü teşvik ederiz ama kış geçer kurt yediği ayazı unutmazmış. Eğer birileri dili yumuşatırsa, bu yumuşamanın karşısında biz üzerimize düşeni yaparız ama size yapılanı unutmayız, hesap sorma azmimizi asla ve asla terk etmeyiz." diye konuştu.
