11 Temmuz 1995’te Yugoslavya İç Savaşı sırasında Bosna Hersek’in Srebrenitza kasabasının Bosnalı Sırp güçlerin eline geçmesinden sonra, 8 binden fazla Müslüman ve Boşnak erkek, silah zoruyla ormanlık alanlara sürülmüş ve öldürülmüştü.

1992 ile 1995 yılları arasındaki Bosna savaşında kadın ve çocuklar dahil 100 bin civarında kişi hayatını kaybetti.

Kimlikleri yeni tespit edilen 50 kurbanın aileleri, Bosna’nın doğusunda bulunan kentteki toplu mezarlarda 30 yıla yakın süredir yapılan aramalardan sonra sevdiklerini tekrar toprağa verdi.

Srebrenitza katliamı, Nazi Soykırımı’ndan bu yana Avrupa’nın tanınan tek soykırımı. Katliam, iki Birleşmiş Milletler mahkemesi ve diğer birçok ülke tarafından da yasal olarak soykırım şeklinde tanımlanan tek olay.

Lahey’de özel olarak kurulan Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi, eski Bosnalı Sırp lider Radovan Karaziç ve Bosnalı Sırp general Ratko Mladiç’i insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve soykırımdan suçlu bulmuştu.

Bu mahkeme ve Balkan ülkelerindeki diğer mahkemeler, Srebrenitza’daki ölümlerden dolayı 50 civarında Bosnalı Sırp yetkiliyi 700 yılın üzerinde hapis cezalarına mahkum etti.

Bununla birlikte, Bosna Sırp Cumhuriyeti’nin liderleri, 1995 yılındaki Srebrenitza katliamını hafife alan hatta katliamın olduğunu inkar eden ve Karadziç ile Mladiç’i ulusal kahramanlar olarak gösteren yaklaşımlarını sürdürüyor.

Hollanda hükümeti ilk kez özür diledi

Bu arada Hollanda, Srebrenitza katliamında Hollandalı barışgücü askerlerinin oyladığı rolden dolayı “en derin özürlerini” sundu.

Hollanda hükümeti ilk kez kurbanların akrabalarından özür diledi.

Hollanda Savunma Bakanı Kajsa Ollongre elini kalbine koyarak yaptığı açıklamada, “Korkunç soykırımdan dolayı suçlanacak tek bir taraf var, o da Bosna Sırp ordusu. Ancak şunu net ifade edeyim ki uluslararası toplum Srebrenitza halkına yeterli korumayı sağlamada başarılı olamadı ve bu toplumun bir üyesi olarak da Hollanda hükümeti bu başarısızlığın yaşandığı duruma ilişkin sorumluluğu paylaşıyor. Bunun için en derin özürlerimizi sunuyoruz” dedi.

O dönem hem silah hem asker sayısı bakımından karşı tarafa göre daha zayıf olan Hollandalı barışgücü askerleri, Bosnalı Sırp güçlerin BM’nin ilan ettiği “güvenli bölgeyi” aşmasını engelleyememişti.

(vş)