Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu Üyesi, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, Marmara Depremi’nin 23. Yıl dönümünde bir kez daha uyardı: “Herkes aklını başına alsın.”
45 saniye süren 1999 Marmara Depremi’nde 17 bin 480 canın yitirildiğini ancak ders alınmadığını ifade eden Dr. Müzeyyen Şevkin, “1939 yılında Erzincan’da meydana gelen depremde tam 40 bin canımızı yitirmiştik. Daha sonra 1944, 1947, 1957, 1967 ve 1999’a kadar olan depremlerde ne yazık ki yüzbine yakın vatandaşımızı kaybettik” dedi.
1999 depreminden sonra kentsel dönüşüm ve yapı denetimi adı altında bir takım düzenlemeler olduğunu ancak düzenlemelerin gerçek anlamda hayata geçirilemediğini vurgulayan Dr. Şevkin, “Ne yazık ki, daha çok rant odaklı yapılanmalar oldu. 1999 depreminden sonra İzmir’de 117 vatandaşımızı, Elazığ’da 41 vatandaşımızı yitirdiğimiz deprem olgusuyla karşılaştık. Depremde siyaset üstü davranılması gerekmektedir” diye konuştu.
“DEPREM RAPORU KÂĞIT ÜZERİNDE KALIYOR!”
Depremle ilgili verdiği kanun tekliflerinin ne yazık ki reddedildiğini, soru önergelerinin dikkate alınmadığını söyleyen Dr. Şevkin, “Bu olay siyasi bir olay değildir. Deprem ve diğer doğal olaylar insan eliyle afete dönüşmektedir. Çünkü yerleşim alanlarımızı doğru seçmiyoruz. 20’ye yakın ilimiz 502 mahalle ve köyümüz ve 80 ilçemiz doğrudan fay zonları üzerinde bulunuyor. Resmi binaların bir çoğu da bu fay zonları üzerinde cazibe merkezi haline getirilmiş durumda. Bir an önce önlemlerin alınması gerekiyor. İzmir Depremi’nden sonra kurulan TBMM Deprem Komisyonu’nda tam 522 sayfalık bir üretim yapıldı. 268 maddelik önermeler sunuldu. Ne yazık ki bu da kağıt üzerinde kalıyor, hayata geçmiyor” ifadelerini kullandı.
“36 MİLYAR DOLARLIK DEPREM VERGİSİ YERİNDE KULLANILMADI”
2002 yılından bu yana iletişim vergisi adı altında toplanan 36 milyar dolarlık deprem vergisinin yerinde kullanılmadığının altını çizen Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Bu durumda yapılması gereken aklın, bilimin, teknolojinin ve eğitimin ışığında doğru bir risk yapılanmasının oluşturulmasıdır. Bugün toplanma alanlarından başlamak üzere deprem öncesi, deprem sırası ve deprem sonrasında insanların bilinçlendirilmesi ve deprem olgusunu unutmamaları gerekiyor. Vatandaş unutabilir. Ama unutmaması gereken devlet görevlileri, 50-100 yıllık öngörüler yaparak, aklın ve bilimin ışığında depreme dönük önlem almalıdır. Afet Bakanlığı kurulmalı ve mutlaka fay zonları üzerindeki yapılanmalar yasaklanmalıdır. Zemin etütleri ve imar planlarına esas jeolojik etütlerin mutlaka yapılması gerekiyor. Bu doğa olayını afete dönüştürmememiz gerekiyor. Siyaset üstü davranmamız gerekiyor.”
“EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIMIZ DA TEHLİKEYE GİRİYOR”
Depremde hasar gören binaların fotoğrafını göstererek, “Bu görüntüleri de artık Türkiye’de yaşamak istemiyoruz. Deprem sadece bir doğal afete dönüşmüyor, ekonomik afete de dönüşüyor” diyen Dr. Şevkin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Ekonomisini kaybeden insanlar unutulmamalıdır ki bağımsızlığını da kaybediyor. 1939 sonrası ekonomik felaket yaşanmıştır. 1999 sonrası ekonomik felaket yaşanmıştır. Büyük can kayıplarımızın yanı sıra bağımsızlığımızı da kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. İstanbul’da ve Anadolu’nun her tarafında depreme ve afete ilişkin önlemlerin bir an önce alınması gerekiyor. Sadece deprem yıldönümlerinde anmakla bu işi geçiştirmek sıra savmaktır. Herkes aklını başına alsın.”
(vş)
