SİYASET 13.10.2022 09:28:00 501 0

"Sansür Yasası"nın 1. bölümü tamamlandı

Kamuoyunda "Sansür yasası" olarak nitelendirlen, ancak TBMM'de "dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümü tamamlandı.

TBMM Genel Kurulunda, "dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümünün üzerindeki görüşmeler tamamlandı.Teklifin birinci bölümünde yer alan maddeleri üzerinde söz alan muhalefet milletvekilleri, düzenlemelere yönelik eleştirilerde bulundu.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Beyaz, gazetecilerin basın kartı iptal koşullarının Basın İlan Kurumunun keyfiliğine terk edildiğini savundu.

Kanun teklifinin 29'uncu maddesinin belirsiz, muğlak ve yoruma açık bir suç tanımı getirdiğini ileri süren Beyaz, bu maddeyle "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu işleyen gazetecinin hangi suçu işlediğini bile anlamadan komisyon keyfiyetiyle basın kartını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldığını söyledi.

Düzenlemeyle basın ve ifade özgürlüğünün tamamen yok edildiğini savunan Beyaz, "Bu düzenlemeye göre haberin gerçeğe aykırılığına kim karar verecek, haberin gerçeğe aykırılığı hangi ilkelere ve değerlere göre belirlenecek? Elbette neyin gerçek olduğuna karar veren iktidarın atadığı bir kurul. Böylece, seçim sürecine girildiğinde, iktidarın hoşuna gitmeyen her haber, her bilgi halkı yanıltıcı bilgi kapsamına girecek ve haberi yapan gazeteci, basın kartının iptaliyle hatta hapis cezasıyla karşı karşıya bırakılacak." ifadesini kullandı.

HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ise "Bir avuç özgür basının sesi kısılıyor, bir avuç gazetecinin, yayın kuruluşunun sesi kısılıyor. Basının sesi kısılmıyor, aslında halkın sesi kısılıyor. Bu yasa basına yönelik çıkmıyor, halkın sesini kısmak için çıkıyor. Bunca yıllık iktidarda kalan hükümet seçime 6 ay kala bu yasayı niye çıkarıyor? Eğer bu yasa çıkıyorsa art niyet vardır, o art niyet seçimi çalmaktır, sandığı çalmaktır." dedi.

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer de dezenformasyonun tam karşılığının "gerçek olmadığını bile bile söylemeye devam edilen bilgi" olduğunu belirtti.

Türkiye'de dezenformasyon tanımına uyan birçok sözcük olduğunu söyleyen Taşcıer, şöyle konuştu:

"Erdoğan, 'IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi' dedi. Meğer gerçek, IMF'ye üye olan ülkeler fona bazı taahhütlerde bulunuyordu, bu para hiç talep edilmedi ve hiç istenmedi. Tarım Bakanı çıktı, '7 liralık maliyetle sekiz saat çalışan traktör ürettik' dedi. Traktörü gören oldu mu değerli milletvekilleri? Ben görmedim. 'Yerli uçağımız göklerde' dediniz, muhtemelen hala göklerde uçuyor ki bu uçağı daha gören olmadı. 'Tüm dünyada enflasyon var, sorun sadece bizde değil' dendi. Savaştaki Rusya'da bile enflasyon yüzde 14'ken TÜİK rakamları gerçek olmamasına rağmen yüzde 85 oranında. Sizin de dezenformasyonlarınızı kitap haline getirsek Tolkien'i bile sınıfta bırakırsınız."

Teklifin birinci bölümündeki maddelerin kabul edilmesinin ardından ikinci bölümün tümü üzerinde görüşmelere geçildi.

TBMM Genel Kurulunda basın, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine söz alan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, yasa teklifinin sansür yasası olduğunu ileri sürdü.

İktidara muhalif ne kadar kesim varsa bu yasa teklifi ile susturulmak istendiğini öne süren Gülüm, "İktidar olarak, 'Yaklaşan seçimler öncesi kırıntısı kalan demokratik ortamı da kaldıracağım, seçimlerde yapacağımız her türlü usulsüzlüğün üstünü örtecek bir düzenleme yapacağım' diyorsunuz. 2022 yılı dünya basın özgürlüğü endeksine göre Türkiye 180 ülke arasında 149'uncu sırada. Bu sizin için bir utanma duygusu gerektirmez mi?" diye konuştu.

İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, çıkarılan her bir yasanın millet ve devlet arasında yapılan bir sözleşme olduğunu söyledi.

Yasaların, tarafların iradeleri doğrultusunda olması halinde uzun ömürlü olacağını belirten Bahşi, "Bu yasa teklifi metnine baktığımızda taraflardan veya paydaşlardan büyük bir bölümünün bu yasa teklifinden memnun olmadığı ortadadır. Dolayısıyla bu yasa teklifinin, paydaşlarının büyük bölümünü memnun etmediği için uzun ömürlü olmayacağı da açıktır." dedi.

Yasa teklifiyle en temel haklardan birisi olan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin, rafa kaldırılacağını savunan Bahşi, "Bu yasa neden hazırlanmıştır? Hepimiz biliyoruz ki seçimler yaklaşırken bütün güçleri orantısız biçimde elinde tutan iktidar, muhalefeti tümden susturmak istiyor. İktidarın gerekçeleriyle muhalefetin gerekçeleri çok farklıdır." ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, iktidarın bu yasa teklifi ile neyi amaçladığını merak ettiğini söyledi.

Teklifin görüşmelerinde bir haftanın aşıldığını, hükümeti destekleyen medya organlarının da endişe içinde olduğunu fark ettiğini ileri süren Berberoğlu, şunları söyledi:

"Muhtemelen bu yasa, gelecek sene olası bir iktidar değişikliğinde, yani bizim tarafımızdan nasıl kullanılır? Onun tereddüdü ve korkusu içindeler gördüğüm kadarıyla. Eğer partimi ve genel başkanımızı tanıyorsam hiç boşuna korkmasınlar. Böyle baskılara biz başvurmayız. Bırakırız, onlar da istedikleri gibi yazsın çizsinler. Çünkü örtecek bir yolsuzluğumuz, bir adalet ayıbımız bugüne kadar olmadı, bundan sonra da olmayacak. Ben 35 seneye yakın gazetecilik yaptım, habercilik yaptım, televizyon kurdum, yönettim. Gazetecilik, habercilik emin olun çok zor ve fedakarlık isteyen bir meslektir. Bir patrona, bir çıkar grubuna ya da bir ideolojiye teslim olmak zaten medyaya uygun değildir. Bu yasayla neyi murat ediyorsunuz bilmiyorum. Bunu samimiyetle söylüyorum."

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman da görüşülen teklifin, yalan haberle mücadele yasa teklifi olduğunu belirtti.

Teklifin referansının AB müktesebatı olduğunu vurgulayan Yayman, "AK Parti olarak yasaklarla, sansürle mücadele etmiş bir partiyiz. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Tarihsel ve siyasal hafızaya bakıldığında kimin hangi referanslarla buraya geldiği çok daha iyi gözükmektedir." dedi.

AK Parti olarak meseleyi kesinlikle iktidar-muhalefet rekabeti bağlamında ele almadıklarını dile getiren Yayman, "Biz meseleyi dezenformasyon olarak ele alıyoruz ve konuyu siyaset üstü bir konu olarak görüyoruz. Meseleyi gündelik tartışmalardan azade küresel ağ sağlayıcıların, ulus aşırı dijital şirketlerin zaman zaman demokrasileri, zaman zaman ulusal devletleri, zaman zaman parlamentoları vesayet altına alma arayışına karşı milli devletlerin kendisini koruma, güvence altına alma çabası olarak görüyoruz." diye konuştu.

Yayman, teklifi hem bireysel hakların korunması hem kamu düzeninin sağlanması bağlamında evrensel prensiplere dayandırmak istediklerini anlattı.

Bugün "dijital ağlar" denilen mecraların ırkçılık, nefret, çocuk istismarı, kadına şiddet, uyuşturucu ticaretinin yapıldığı ve her şeyin serbest olduğu mecralara dönüştüğüne dikkati çeken Yayman, şunları kaydetti:

"Türkiye'de demokrasi her zaman dünya demokrasi saatiyle eşdeğer halde ilerlemişti. Biz Twitter'in, Facebook'un ve diğer sosyal ağ sağlayıcıların, Berlin'de hangi hukuka tabi ise Viyana'da hangi sosyal düzenlemeye razı ise Londra'da hangi hukuksal çerçeveye riayet ediyorsa Türkiye'de de benzer bir çerçeve metne riayet etmesini istiyoruz. Ulus aşırı dijital ağların demokrasileri vesayet altına almak istediklerini ve ulusal parlamentoları devreden çıkartarak kendisini yeri geldiği zaman yargının, yeri geldiği zaman yürütmenin, yeri geldiği zaman yasamanın yerine koyup bir sosyal mahkeme kurduklarını hep beraber görüyoruz.

Enformasyon kanununun görüşüldüğü bir zeminde dahi dezenformasyon yapıldığını görüyoruz. Kanun çok açıktır ve düzenlemeyle suçun oluşması için 5 şart aranmaktadır. Sırasıyla 'yayılan haber gerçek olmamalıdır', 'ülkenin güvenliği ve kamu sağlığı ile ilgili olmalıdır', 'halk arasında panik, korku ve endişe oluşturma kastı taşımalıdır', 'kamu barışını bozmaya elverişli olmalıdır' ve 'aleni olmalıdır'. Eğer sizin paylaşımlarınızda bunlardan herhangi biri yoksa sizin bir sorun yaşamanız doğru değildir."

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk ise özgürlüğün, bir başkasına hakaret edebilmek, yalan yanlış haber yaymak, iftira atmak olmadığını söyledi.

Son çeyrek asırda insanlığın, daha önce hiç görülmemiş bir biçimde iletişime dayalı evrensel bir iletişim, etkileşim ağının etkisi altına girdiğinin altını çizen Öztürk, şunları kaydetti:

"Tüm gelişmiş ülkelerin özellikle sosyal medya alanında tıpkı bizde olduğu gibi önemli tedbirler aldıklarını ve almaya devam ettiklerini görmekteyiz. Her ülke yanlış ve yanıltıcı bilginin tehlike arz etmemesi, pervasızca yayılmaması ve terör örgütlerinin propaganda aracı olmaması için tedbirler almaktadır. Şu anda Türkiye'nin yaptığı da aynısıdır. Bize göre insanımız elbette özgürce kendisini ifade edebilmeli, düşüncesini özgürce dile getirmelidir. Önümüzdeki kanun teklifiyle amaçlanan, gerçek hayatta olduğu gibi dijital alanda da işlenen hakaret, yalan haber, dezenformasyon, itibar suikastları gibi suçların önüne geçilebilmesidir. Liderimiz sayın Devlet Bahçeli'nin ifade buyurdukları gibi, sosyal medya aracılığıyla provokasyon üstüne provokasyona mahal edenler Türkiye'nin önüne taş koymaya muktedir olamayacaklardır."

Teklifin görüşmeleri sırasında söz alan CHP'li Erbay, basın, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemenin özellikle gençleri ilgilendirdiğini belirterek, "Buradan 2023 yılında Türkiye'nin kaderini belirleyecek 18-19-20 yaşında ilk defa oy kullanacak kardeşlerime seslenmek istiyorum; istediğiniz yere tatile gidemiyor, istediğiniz yemeği yiyemiyorsunuz, istediğiniz tableti, kıyafeti alamıyorsunuz. Bunun sebebi bu AKP iktidarı ve onun peşine takılan MHP'dir. Tek özgürlüğünüz var, o da cebinizdeki telefonlar. Eğer buradaki yasa Meclis'ten geçerse o telefonlarınızı bu şekilde kırıp atabilirsiniz." diyerek beraberinde getirdiği çekiçle cep telefonunu kırdı.

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, milletin kürsüsünde bu tür hareketlerin kabul edilemeyeceğini söyleyerek, Erbay'a tepki gösterdi.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise görüşmeler sırasında fiili bir durumun yaşandığını, Genel Kurul Salonu'na getirilen çekicin, bir başka niyetle de kullanılmasının mümkün olduğunu ifade etti.

Yapılan davranışın bir yaptırıma tabi tutulmaması halinde ilerleyen süreçte başkaca kesici ve yaralayıcı materyallerin Genel Kurul Salonu'na sokulmasının mümkün olabileceğini dile getiren Akçay, TBMM Başkanvekili Haydar Akar'ın durama sessiz kalmasına tepki gösterdi.

TBMM Başkanvekili Haydar Akar ise Erbay'ın niyetinin kötü olmadığının herkes tarafından müşahede edildiğini, ancak bu tür materyallerin Genel Kurul Salonu'na getirilmesinin doğru bir davranış olmadığını belirtti.

Akar, bu tür davranışların tekrarı halinde ilgili disiplin maddelerini uygulayacağını söyledi.

Genel Kurulda Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerinde, "halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini" öngören 29. maddeye geçildiğinde CHP milletvekilleri ayağa kalkarak alkışlı protestoya başladı.

Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Akar, birleşime ara verdi. Aranın ardından söz isteyen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, rüşvetin ve yoksulluğun konuşulmamasını halledecek bir formülün Genel Kurulun önünde olduğunu savundu.

Sansür yasasından korkmadıklarını, bundan dolayı geri adım atmayacaklarını ifade eden Altay, "Türkiye'nin, dünya milletler ailesi içindeki itibarı, demokrasiyle ilgili pozisyonunun 29. maddenin yasalaşması halinde hiçbirimizin istemeyeceği bir hale dönüşeceği endişesini taşıyoruz. Türk demokrasisine bu 29. maddeyle sürülecek leke bizi dünyaya rezil edecek bir lekedir. İçtüzük ve Anayasa çerçevesinde TBMM'nin çalışmalarını sabote etmek niyetinde değiliz. Ancak kanun teklifini hazırlayanların 10 dakika daha düşünmeleri için protestomuzu ayakta alkışlarla devam ettireceğiz." diye konuştu.

TBMM Başkanvekili Haydar Akar, Altay'ın konuşmasının ardından alkışlı protestoya devam eden milletvekillerini, yerlerine oturmaları, sükuneti sağlamaları ve görüşmelere devam edilmesi konusunda uyardı.

Milletvekillerinin protestolarını devam ettirmesi üzerine Akar, birleşime bir kez daha ara verdi.

HDP'li milletvekilleri de CHP'nin protestosuna,yazılı dövizlerle destek verdi.

Aranın ardından CHP ve HDP'li milletvekilleri protestolarını "Sansüre hayır" sloganıyla devam ettirdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Akar'dan İçtüzüğü çalıştırmasını ve görüşmelere devam edilmesini istedi.

TBMM Başkanvekili Haydar Akar, uyarılarına rağmen protestonun sürmesi üzerine İçtüzüğün 68. maddesi uyarınca birleşimi kapattı.

(vş)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 27.1 ° / 18.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı