Sanat Gündemi Yüzyılın Ağıdı:Sarıkamış-16 Sarıkamış Ağıtları
KÜLTÜR SANAT 12.08.2015 15:25:06 1812 0

Sanat Gündemi Yüzyılın Ağıdı:Sarıkamış-16 Sarıkamış Ağıtları

?Rus ordusuna Köprüköy´de ağır bir yenilgi yaşatan ordumuz, Enver Paşa komutasında Rus ordusunu imha için giderken karakışta donmuştu. Tarih kitapları Enver Paşa´nın Sarıkamış Harekâtını bir trajedi olarak nitelendirir??

Sarıkamış için meşe
Urus yaktı hep ateşe
 Bizi koydu eli bacılı
  Nere gitti Enver Paşa
  

  ?Rus ordusuna Köprüköy´de ağır bir yenilgi yaşatan ordumuz, Enver Paşa komutasında Rus ordusunu imha için giderken karakışta donmuştu.  Tarih kitapları Enver Paşa´nın Sarıkamış Harekâtını bir trajedi olarak nitelendirir??          

Yaşa babam oğlu yaşa
  Kan bulaştı çatık kaşa
  Biz Urus´u alt ederdik
 Sebep oldu Enver Paşa

Allahüekber dağlarında donarak ölen askerlerimizin iskeletlerinin uzaktan çalı çırpı gibi göründüğüne o dönemde yaşamış olan insanlar da tanık olmuşlardır. Sarıkamışlı bir ihtiyar, trajedinin ardında kalanları şöyle anlatır:?Buradan o dağlara baktığımızda, üzerine kar düşmüş çalılıklar görürdük. O çalılıkların kurda kuşa yem olmuş askerlerimizin kemikleri olduğunu oraya gidince anladık.?

?Her Türk´ün acısına dayanamayacağı birçok hadisenin en acı olanlarından biridir Sarıkamış. Yurdun dört bir yanından toplanan ?ayağı çarıklı´, yarı aç, yarı çıplak, daha bıyığı bitmemiş delikanlıların ellerine silah verilir. Daha hızlı gitsinler diye kaputları, yiyecekleri ellerinden alınan binlerce asker, kara kışta Doğu Cephesi`ne gönderilir. Açlık, bit, salgın hastalıklar soğukla birleşince daha düşmanla karşılaşmadan 90 bin asker Sarıkamış dağlarında can verir. Kimi soğuktan donar, kimi açlıktan, hastalıktan ölür. Kayseri`den Çanakkale`ye, Amasya`dan Çorum`a umudunu kesen anaların, gelinlerin ağzından onlarca Sarıkamış ağıdı yakılır:Oltu`dan girdik de Sarıkamış`a/Akıl ermez orda yatan üleşe/ Askeri kırdıran Enver Paşa/Kitlendi kapılar, mekan ağladı.?

 

Aşağıdan ses geliyor
 Figan bağrımı deliyor
 Kör olasın Enver Paşa
Gelinleri el alıyor ?(2

Tam doksan bin insanımızın ölümüyle sonuçlanan Birinci Dünya Savaşı´nda yaşanmış Sarıkamış olayını Falih Rıfkı´nın şu sözleri çok iyi özetliyor: ?.... Bugün, o hataların yıktığı memleketin harap ve türap enkazı üstünde, bize biraz hürriyet kazandırmak ve yalnız Anadolu ile İstanbul´u ve Edirne´yi kurtarmak için çarpışan Mustafa Kemal Paşa, Doğu Anadolu harap olmamış olsaydı ve eğer yalnız kumandan hatası yüzünden ölüp giden Türkler sağ olsaydılar, bugün Yunanlıları denize dökmüş olacaktı. Şimdi Mustafa Kemal Paşa, Hafız Hakkı´nın muhterem mezarı ile arkadaşı Enver Paşa´nın ara sıra Doğu Anadolu harabeleri arkasından beliren hayaletine karşı yumruklarımı sıkıp sorsa ve dese ki: ?Dostlar siz ne yaptınız? Türklerin yaşamak ve ölmek için vatana lazım oldukları gün bugündü. Doğu Anadolu´yu aradık taradık, o enkaz arasında bir insan ve bir iskelet çıkıyor. Bu kemik olan kahramanlar, bugün hürriyet ve namus için dövüşeceklerdi. Şu hürriyet ve namus mücadelesinde birisinin bile ölmesine güç razı olduğumuz o ordularca Türk´e nasıl kıydınız??          

?Ben Sarıkamış trajedisinin vahametini tarih kitaplarından okumadan önce Musa Eroğlu´nun söylediği yürekleri yakan ?Sarıkamış Ağıdı?nda anladım. Kayseri´nin Pınarbaşı İlçesinin Sindel Köyünden Kara Zala (Zeliha) Hala, ?Sarıkamış Ağıdı?nın kaynak kişisidir. Onun büyüklerinden öğrendiği bu ağıdı, İmami ortaya getirdi ve bütün Türkiye, Musa Eroğlu´nun sazından ve sözünden bu ağıdı dinleyip göz yaşı döktü

Redifleri topluyorlar

Onlar da gaçmak derdinde

Nurimemmet´in mezarın

Uşaklar görmüş Mardin´de                                                                                                   

Ağıt, Sarıkamış hadisesinin bizim yöremiz için de ne kadar etkili olduğunu gösteren bir belge niteliğinde adeta. Daha önce Kars, Erzurum, Sarıkamış ve Kafkas cephesinde şehit düşen Türkmen beylerinin ağıtları, Ahmet Şükrü Esen´in ?Anadolu Ağıtları? kitabında yer tutuyordu. Kara Zala (Zeliha) Hala´nın bu ağıdı da Sarıkamış´ta şehit düşen nice Türk askerlerinin içerisinde Aziziyeli Avşar Beylerinin çocuklarının olduğunu gözler önüne seriyor. Hatta Ruhi Su´nun söylediği Sarıkamış Ağıdı´nda bunu açıkça dile getiren dörtlükler de vardı.?           

Yaslı deli gönlüm yaslı
Acep nedir bunun aslı
Kardeşler kana belenmiş
Kara don gülgülü fesli
   

?Kayserimizin yetiştirdiği değerli araştırmacı Ahmet Z.Özdemir (namı diğer Şeker Ahmet), Öyküleriyle Ağıtlar 1 (Kültür Bakanlığı, Ankara, 1994) kitabının 35 ile 38. sayfalarında Kara Zala Hatun´dan derlenmiş ağıdı 17 dörtlük olarak vermektedir. Özellikle bir dörtlük var ki Kara Zala Hala´nın dilinden yaşananları özetlenmektedir?: ?Evet, böyle dramı, trajediyi biz de Kara Zala gibi başka bir yerde duymadık, bilmiyoruz. Yine Kara Zala, Sarıkamış´tan sonraki durumu da bütün açıklığı ile dile getirir. Anadolu´nun bağrına düşen bu büyük acıdan bizim bölgemizin ne kadar büyük bir pay aldığını böylece daha iyi anlıyoruz?:

Kapımızda binek taşı

oturrum karşı karşı

Ver oğlumu görücüyüm                                                                                                       

Elin(i) öperim yüzbaşı

?Bizim oralardan "Şarkışla" askerlik yaptığım yeri "Sarıkamış" bağlayan türkü hikâyesi ile.

Anadolu´nun her yerinden askerlerimiz olduğu gibi, Pınarbaşı, Sarız, Tomarza´dan da cephede çok sayıda insanımız Sarıkamış´ta donarak şehit olmuşlardır. Bu yerler o zaman Sivas iline bağlıydı. Anadolu insanı, bu yaşanan acılar karşısında sabrı göğsüne adeta bir muska gibi sarıp sarmalar. içindeki yangının ateşini yanık sözlerle dışarı atarken yaşanan hadisenin de ruh dünyasını anlatır.?

Ağzında ışıldar dişi
Alnında parlardı kaşı
 Ben getirdim, teslim ettim
Geri bana ver yüzbaşı

Sarıkamış ağıtları ile ilgili en kapsamlı derlemelerin Emir Kalkan tarafından yapıldığı belirtilmekte. (Emir Kalkan; Afşar Ağıtları, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları, Ankara 1998). Emir Kalkan´ın bu yapıtında toplam yirmi sekiz adet seferberlik ve savaşta ölenlere söylenen ağıtları söylenmekte ki, bunların genelinin ?Sarıkamış Harekatı?nın arkasından yakıldığı ifade edilmekte. Bununla birlikte, Avşarlarla ilgili ağıt derlemeleri yapan tüm araştırmacılar tarafından mutlaka ?Sarıkamış Ağıdı? derlemesi yapanlar arasında.

Şarkışla Sarıgamış´tan

Bir haber verin Memiş´den
 Ağır indir arabacı
Hastam inemez inişten

Ağıtlarından yaralandığımız bu konuda en önemli isim olarak tanınan Pınarbaşı İlçesi Sindel (Kayabaşı) köyünden Kara Zala´dır. Zala´nın ağıdının Musa Eroğlu ve Âşık İmami´nin eserlerinde de yer aldığına değinilmekle birlikte; Nazir Ayaz, Çetin Önal, Ömer Akbaş, Duran Aydın, Mustafa Önder tarafından söylenegelmiş. Kaynak olarak ise, Adana´lı Fevzizade Bekir Sıdkı´nın ?Sarıkamış Ağıdı?nı (Ahmet Şükrü Esen; Anadolu Ağıtları, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1982, s.146-147) Ahmet Şükrü Esen; Mustafa Önder ve Ahmet Köksoy´dan ?Sarıkamış´ta Ölenlerin Ağıdı? adıyla yer verdiği ?Öyküleriyle Ağıtlar?ı (Ahmet Z. Özdemir, Öyküleriyle Ağıtlar, Kültür Bakanlığı, Ankara 1994, s.43-46) Ahmet Z. Özdemir; ?Afşar Ağıtları?nı (Emir Kalkan, Afşar Ağıtları, s.22) tarafından Nazir Ayaz´dan isimsiz ?10? numarayla Emir Kalkan derlemiş. Yılmaz Ilık (Yılmaz Ilık; Dikenin Gülü Avşarlar, Simge Yayınları, Ocak 2005, s.29-31) ise Ali Tutar´dan ?Gine Ardı Kış Geliyor?; Yrd. Doç. Erdoğan Altınkaynak´ın Fırat Üniversitesi nezdinde (Erdoğan Altınkaynak; Pınarbaşı-Sarız-Tomarza Avşar Ağıtları, Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, basılmamış doktora tezi, Elazığ 1997) ?Sarıkamış Ağıdı?nı kaynaklaştırmış.

Sarıkamış ağıtlarının, diğer ağıtlarda olduğu gibi yer yer birbirinin içine girdiği de belirtilmekle birlikte, görülmektedir de. Kuşkusuz bu sözel edebiyata özgü melezlik  birbirinin içine giren, katışan, zaman zaman ayrıştırmada oldukça uğraştıran Sarıkamış ağıtlarını toparlamak kısa zamanda olabilecek bir iş olmadığı gibi, kaynakların net ve somutluğuna uzanan bir araştırma gerçekleştirmek aylarca sürecek yoğun bir araştırma süreci içermektedir.                              

Yüzbaşılar binbaşılar
Tabur tabur karşılar
Bir kar yağar ince ince                                                                                                       
Yatan şehitler ışılar

Bu nedenle, Sarıkamış ağıtları gibi internet kaynaklı yaptığımız bu kısa değinide, olabildiğinde kaynaklarımıza yer versek de,  yine de kaynak konusunda bir sürçilisan ettikse affola. Alıntı yaptığımız ağıtların bütününündeki kaynak bağlantılı vurguları oldukça dikkatli bir biçimde değerlendirmeye çalıştığımızı söylemeliyiz?

Aziziye baba yurdum 
Kafkasya´ya tabya kurdum
Benim korkum Ruslar değil                                                                                                 
Kara kışa kurban verdim        
                                                                                 

Yazımızda ağıtların geneline özgün haliyle yer verirken, ağıtların tamamını da önümüze yığarak, bir eleştirel-deneme yaklaşımıyla bölümleştirmek istiyoruz. O zaman da, fazla geç kalmadan tabana kuvvet demek gerekir?

Gine kavga sesleniyor

On altılı isteniyor
Gidenlerin biri gelmez
Silahları paslanıyor
   

Şöyle bir düşünücek olursak eğer, Hiroşima ve Nagasaki gibi yüksek teknolojik felaketin neden olduğu toplu kıyımlar getiren savaşın dışında en önemli yurt savunması ve ona bağlı olarak ülke adına kırmızı bakiye veren insan kaybı ne yazık ki coğrafyanın ağır bir bilançosudur.    

Masalarda ?hasta adam? kaşesi yeyen Osmanlı İmparatorluğu´nun direnmesinin kanlı bedeli olarak Çanakkale ve Sarıkamış´ta verilen bedeller değildir ne yazık. Trablus´tan Süveyş´e, Yemen´den Balkanlar´a uzanan bir savaş bölgesinde verilen yüzbinlerce can, bu direnmenin çok boyutlu bir acı bedeli olsa gerek.              

Şu görünen el değil mi

Bayrağımız al değil mi
Onyedili dedikleri
Yen(i) açılan gül değil mi

 

Savaşların acı bilançoları toplumsal ve yurtsal anlamda birçok olumsuzluklarla iletişim kurarken, kurduğu bu olumsuzluğun yansıyan cephesinde yüzleşmenin de önemli bir payı vardır. Hatta öyle ki:?Tarih tekerrürden ibaretdir.? gibi o bilinen ünlü sözü yanıtlarcasına, günümüze dek somut örnekler sergileye sergileye de gelebilmektedir.                             

 

Mızıkalar çalınıyor
Asker olan gelsin deyi
Onyedili asker olmuş
Topluyorlar ölsün deyi
                                                                                                         

Bu bağlamda saray damadı Enver Paşa´nın yer tuttuğu konumu da anımsamak, bakmak gerekir? Sarıkamış Harekâtı´nın mevsim kaynaklı Hocası Hafız Hakkı Paşa´ya yaptığı ölümcül çıkış, Sarıkamış odaklı bu tekerrüre gösterilebilecek somut bir örnek olsa gerek.              

 

Allah Dördüncü Ordu
Daha mı gelmedi yolcu

Onyedili isteniyor

Bilmem gelin hayledici

 

Enver Paşa´nın yüzleşmesi, Ruslara verilen toprakları kurtarmanın ardından, Kafkas cephesine kadar uzanan, kendi canına mal olacak bir idealin şövalyeliğiydi ki, bu da ancak malûm Don Kişot´tan birkaç adım öte gitmekten başka bir işe yaramayan acı ve ağır sonuçlarla bedeli ödenen bir yüzleşmeyle son buldu.      

Adam olan hergediyor 

Onyedili harbediyor
Her nereye vardıyısam

Kız, gelin çifte gidiyor

Aslında, sözünü ettiğimiz o tarihi çöküşe direnen ve Afrika´dan Balkanlar´a uzanan üçgen muharebe alanının stratejik yönetiminde bulunan saç ayağında saray damadı Enver Paşa yanında; Cemal Paşa´nın da olduğu bilinen tarihi bir gerçektir.

Peki Cemal Paşa?

O zor ve kanlı koridordan geçtikten sonra kendisiyle hiç yüzleşmedi mi dersiniz?

Yüzleşti elbette?

Bunu Falih Rıfkı Atay doğruluyor?

Bir gadın asker eyledim
Gitti Erzurum´dan öte
Vurmuşlar yiğit eşimi
Yeşil yalım tüte tüte


Osmanlı´nın hüsranla biten Afrika mazerasından yurda trenle dönen Cemal Paşa, Anadolu´nun o perişan halini görünce,  Ortadoğu´ya yapılan yatırımların Anadolu´ya yapıldığında, Anadolu´nun iki, üç kat daha iyi bir hale gelebileceğini düşünür. Onun da yüzleşmesi böyle bir yüzleşmedir sonuçta.         

Top başından gürleyerek
Almış gitmiş yarısını
Atını içeri çekin
Edem satsın dorusunu
Sonuçta?

Çanakkale gibi mucizevi direniş, komuta kaynaklı askeri yanlışla anılan bir Sarıkamış Harekâtı, bir değil, birçok yönden unutulacak gibi değildir..

Hepsinden önce?                                                                                                    

Uğruna can verilecek bir vatan ve bayrak duygusunun anlam ve önemine dikkat çekmenin oldukça somut bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Tabii bu tür bir duygunun anlam ve önemi kaldıysa eğer?

Bunun da yanıtını hemen vermek gerekir ki; böyle bir duygunun anlam ve önemi ne yazık ki eskisi kadar yok artık. Hatta böylesine kutsi bir yurtseverlik duygusundan da oldukça önemli bir ölçüde azalma var.     

 

Sansarlar bayrak galdırmış
Nerde oynanıyor gumar
Edem buna hayleylesin 
Üç yetim de bir Gamer

 

Savaşta verilen yakın çağdaki onca can kaybına ek olarak biraz da tarihçilerden belleğine danışacak olursak eğer ecek olursak eğer yararlı bir noktaya taşıyabiliriz bilgilerimizi? Sarıkamış Harekâtı her açıdan Türk ve dünya tarihinde çok önemli bir yer tutan, askeri ve stratejik dersler veren, Sarıkamış ağıtları ile çerçevesi çizilen trajedik bir olayımızdır. Bir de; Sarıkamış ağıtlarının daha anlam kazanabilmesi için şu alıntıya da yer vermenin oldukça yararlı olduğunu düşünüyoruz?

?93 Harbi, Yemen, Süveyş Kanalı, Trablusgarp, Çanakkale, Sarıkamış (özellikle Sarıkamış) derken, bu ölüm kalım savaşında Avşarlar da oldukça kayıp verirler? Öyle ki, cenazeleri kaldırmada bile yeterli cemaatbulunamayıp, başka köylerin Avşar gençlerinin beklendiği söylenir. Tabii kolay da olmamış yeniden ayağa kalkış, 50 yıl sürdüğü belirtiliyor.                        

?Birinci Dünya Savaşı sırasında şehit düşün vatan evlatları ile ilgili Milli Savunma Bakanlığı tarafından beş ciltlik bir eser yayınlanmış; bu eserde yer alan şehit Avşarların bir kısmı Avşarlar tarafından kurulmuş olan bir internet sitesinde yayınlanmıştır www.avsarobasi.com

 

Seferberliğin ne demek olduğunu anlayabilmek için askere çağrılan gençlerin 15-16-17´li olarak belirtilmesine dikkat edilmesi gerekir. Zira Onbeşliler, 1315 doğumlular olup Birinci Dünya Savaşı sırasında 16-17 yaşında olanlardır. Diğerlerinin yaşları onlardan dahi küçüktür.?

 

Adam olan herk ediyor

Olmayanlar terk ediyor.

Her nereye vardıyısam

Gelinle çifte gidiyor    

 

İnsanın belki de en son yazmak istediği şey ağıtlar üzerine değildir ama Sarıkamış ağıtları üzerinedir? Yurt savunması olduğu kadar, Almanlarla yapılan ittifak kaynaklı olarak evrensel bir savaş  oyununun da etkisiyle olduğu kadar, çevirme harekatının sonuçları olarak cazibesine kapılma ve kaybedilen toprakların kazanılmasına cabası dedirtecek bir Kafkaslar açılımı kazanımıyla çıkılan yoldaki yanlış bir zamanlamada, 78 bin insan yaşamının,   çoğunun savaşmadan yok olmasının trajik çığlıklarını yüzyıl sonralık bir gecikmeyle duyurmak bizimkisi?.

Anşe bekâr, zeynep bekâr
Acemi talime çıkar

Dört oğlum sefer ağzında

Topalım kahrımı çeker

           

*1-(Kaynak:http://www.kenthaber.com/Haber/Genel/Kose/erdem-yucel/kubilay-olayini-ve-sarikamis-faciasini-toplum-yeterincebiliyor-mu-/a9e4b51c-da4a-4d2c-82af-267a50c0be98)

*2-(Daha Sarıkamış savaşı başlamadan on binlerce Mehmetçiğimiz şehit oldu. Sağ kalanlar da Ruslar tarafından esir edilerek, Gediksatılmış köyündeki esir kampına konulmuş. İşte bu esir kampındaki askerler şehit olan arkadaşlarının ardından, o günden bugüne söylenen,   yürekleri dağlayan, yanık bir ağıt yaktılar.)

*3-(Sarıkamış Ağıdı-Kaynak:http://www.kenthaber.com/Haber/Genel/Kose/erdem-yucel/kubilay-olayini-ve-sarikamis-faciasini-toplum-yeterincebiliyor-mu-/a9e4b51c-da4a-4d2c-82af-267a50c0be98)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

“STOA FELSEFESİ VE TARSUS'TA STOACILIK”KİTABI ARATOS YAYINLARI’NDAN ÇIKTI

ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ KISA FİLM FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU

ADANA’DA BAĞLAMA GÜNLERİ’NİN İKİNCİSİ GERÇEKLEŞTİRİLİYOR

Düş ve Gerçek Arasında Çareli Çaresiz Çizgiler Kitabı

Sanatçı Selva Özelli Solo Sergisi ile ABD’de

“Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı

HÜSEYİN SÖZLÜ, "AĞUSTOS AYI TÜRK'ÜN ZAFER AYIDIR"

İZMİT ALTIN PİŞMANİYE ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE VERİLDİ

ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ ‘’BELGESEL FİLM YARIŞMASI’’ FİNALİSTLERİ BELİRLENDİ

EMEKLİLERİN YENİ ADRESİ ‘EMEKLİ KÜTÜPHANESİ’

İZMİR KULLUK İLE TANIŞIYOR

ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU

“Soul Müziğin Diva”sı Imany, 7 Eylül’de Türkiye’de

‘ÇOK YAŞA CUMHURİYET’ ÖDÜLLÜ BESTE YARIŞMASI BAŞVURULARI İÇİN SON HAFTA!

TÜRK RESSAMLARIN LONDRA ÇIKARMASI!

YILDIZ TOZU KARAKTER ANALİZLERİ

"ZAFERİN RENGİ" GÜÇLÜ OYUNCU KADROSU İLE ÇEKİMLER İÇİN GERİ SAYIMA BAŞLADI!

Büyükşehir ve YEDAM’dan bağımlılıkla mücadelede iş birliği

AVRUPA HAREKETLİLİK HAFTASI’NDA TÜM TÜRKİYE "ŞEHRİNİ KEŞFEDECEK- GELECEK ENERJİSİNİ KORUYACAK!”

12. ULUSLARARASI İZMİT PİŞMANİYE, MÜZİK ve DANS FESTİVALİ,25-27 AĞUSTOS’TA

‘’20. GELECEĞİN SİNEMASI’’ YARIŞMASININ JÜRİ ÜYELERİ AÇIKLANDI

  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı