SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, “Giyim yardımı adı altında nakdi olarak yapılan ödeme 29 TL, bu dönemde bu para ile ancak bir çift çorap alınabiliyor. Bunun nesi yardım? Bir an önce düzenlemeye gidilmelidir” dedi.
Sağlık emekçilerinin gündeminden adaletsizlikler düşmüyor ve sağlıkçılar hakları için mücadele etmeye devam ediyor. SAHİM-SEN sağlık camiasının en önemli sorunlarından biri olan “giyim yardımı”nı gündeme taşıdı. Kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin olarak hali hazırda uygulanmakta olan 2019/1 sayılı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının kamu görevlilerinin geneline yönelik mali ve sosyal hakları içeren bölümünün 24. Maddesinde, “İş yerlerinde görev esnasında giyilmesi zorunlu olan giyim eşyaları dışında kalanlar için ayni olarak verilmesi yerine, Memurlara Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliğinin 11 inci maddesi uyarınca belirlenen fiyatlar esas alınarak nakdi ödeme de yapılabilir" hükmü yer almaktadır.
29 LİRA GİYİM YARDIMI MI, ÇORAP YARDIMI MI?
Meslek gruplarına göre 29 lira ile 120 lira arasında değişen giyim yardımına tepki gösteren SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, “Kamu personelinin gündeminden haksızlıklar düşmek bilmiyor. Enflasyonun adeta zirveyi aştığı, gıdaya dahi erişimin zorlaştığı bugünlerde sağlık kurum çalışanlarımız iş kıyafeti alamayacak noktaya gelmiştir. İki forma bir terliğin en düşük bedeli 220 lira iken, 29-120 lira arasında verilen giyim yardımı ne anlama gelmektedir?” ifadelerini kullandı.
KAMU PERSONELLERİ ARASINDA AYRIMCILIK YAPILMAMALI
Akarken, “Örneğin, Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmet Kolu; Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu, Ulaştırma Hizmet Kolu ve Bayındırlık, İnşaat ve Köy Hizmet Kolu kapsamına giren kurumlarda görev yapan personele ilgili kurum ve yetkili sendika tarafından birlikte belirlenen giyim malzemelerinin ayni olarak verilmesini için kurumlarca ihaleye çıkılmakta ve uygun teklif veren firma personele alışveriş kartı temin etmektedir. Bu kapsamda örneğin DSİ personeline 4 bin 500 TL tutarında alışveriş yapma imkanı sağlanmıştır. Kamu personellerine uygulanan ayrımcı politikalara bir an önce son verilmelidir. Pandemi koşullarında canı pahasına çalışan sağlık emekçilerimize ve tüm kamu personelimize ihtiyaçlarını karşılayacakları koşullar yaratılmalıdır. Üç ayda ödenecek 400 liralık sendika prim ödemesini ve 2 yıllık toplu sözleşme süresince yapılacak 4 dönemlik enflasyon farkını (yüzde 5-7-8-6) kendine başarı sanan sendika yöneticilerini de şapkalarını önüne koyarak bulunduğumuz durumu fark etmeye çağırıyorum. Emekçinin hakkının korumayanın hiçbir koltukta yeri yoktur” diyerek sözlerini sonlandırdı.
