Vahit Şahin
Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Dursun, “Basın özgürlüğünü değil de genel özgürlüğü savunmak daha doğru olur” dedi.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Çukurova Üniversitesi Türkoloji Merkezi’nde (ÇÜTAM) “Basın Özgürlüğünün Düşünsel ve Felsefi Temelleri” konulu bir konferans veren Ç.Ü.İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Dursun, “Özgürlük olmadan basın özgürlüğü olmaz” dedi.
Dursun, “Biz özgürce fikrimizi söyleyemiyorsak basından özgürce yazmayı beklemek be kadar doğrudur” diye konuştu.
ÇÜ İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Dursun, basın özgürlüğünden korku duyulduğunu kaydederek, tarihten şu örneği verdi: 
“Düşünürlere ve sanatçılara, özgürce fikirlerini açıklama yayma ve ülke içinde özgürce ders verme konusunda güvenceler getiren ilk referandumu uygulayan Perikles dahi Yunanların yenildiği Peleponnes savaşı hakkında gerçekleri yazdığı için tarihçi Thukidides'i sürgüne yollamıştır. Özgürlükçü bir yönetici olmasına rağmen gerçeklerin yazılmasından rahatsızlık duyan Perikles, düşünce ve düşünürü zapturapt altına almıştır. Perikles Paradoksu, uygarlık tarihi boyunca sürecek olan düşünce özgürlüğü savaşının temel sorununu oluşturmuş ve verilen savaş, iktidar odaklarının kim olurlarsa olsunlar aşamayacakları özgürlük alanlarının ilan edilmesi ile yeni hedefler belirlemiştir.” 
“KAMUOYU SATIN ALINAMAZ”
Dursun, İngiliz Kurucu Meclis Üyelerinden Jeremy Bentham’ın siyasal iktidarın kullanımının 'bir sürü iğvaya maruz bırakıldığından dolayı kamuoyu tarafından sürekli denetlenmeye gereksinimi olduğunu vurguladığını belirterek, “Bentham, "Aynı doğrultuda düşünürlerin heyeti umumiyesi, bütün mahkemelerin toplamından daha değerli bir mahkeme oluşturur. İnsan, onun taleplerini hiçe sayıyormuş gibi yapabilir, bunları birbirlerini karşılıklı bozup imha eden tutarsız ve çatışan fikirler gibi gösterebilir; yine de herkes, bu mahkemenin, yanılma ihtimaline rağmen, satın alınabilir olmadığını; sürekli kendi kendini aydınlatmaya çalıştığını, bir halkın tekmili bilgelik ve adaletini kendi içinde topladığını, her zaman devlet adamlarının kaderini belirlediğini ve onun hükmettiği cezalardan kurtuluş olmadığını hisseder.  Kamuoyunun hâkimiyeti altında hiçbir şey daha kolay değildir.  Uzun süre aleni meclislere sahip olan bir halkta, beraberlik ruhu daha yüksek bir perdede teşekkül eder; sağlıklı fikirler daha yaygınlaşır, zararlı önyargılar güçlerini kaybeder, akıl ve araştırma ruhu toplumun bütün sınıflarında gelenek haline gelir” dediğine dikkat çekti.
Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Dursun, “Dünya basın özgürlüğünden önce genel dünya özgürlüğünü savunmak daha doğru olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Konferans sonunda Prof.Dr. Onur Dursun, dinleyicilerden gelen soruları yanıtlarken, ÇÜTAM Müdürü tarafından kendisine sunulan katılım belgesini aldı. Toplandı anı fotoğraflarının çekimi ile son buldu.

10 MAYIS KONFERANSINA DAVET
ÇÜTAM Müdürü Prof. Dr. Deniz Abik, 10 Mayıs 2023 tarihinde saat 15.30’da Dr. Alban Foçi tarafından “Arnavutluk’ta Türkolojinin Dünü, Bugünü ve Geleceği” konulu bir konuşma yapacağını ifade ederek, Adanalıları bu etkinliğe davet etti.
(vş)