PLAK FABRİKATÖRÜ ALİ UĞURLU
KÜLTÜR SANAT 18.06.2018 10:23:00 3081 0

PLAK FABRİKATÖRÜ ALİ UĞURLU

Zeki Müren´den Elvis Presley´e uzanan müzik çizgisinde halk müziği ile Batı müziğini kendine göre bir potada eriten

 Ali Uğurlu; Ahmet Üstün, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses, Kadri Şençalar, Şekip Ayhan Özışık Nurettin Dadaloğlu, Ahmet Sezgin  ***Müziğe nasıl başladınız Ali bey?

---Küçükken çok türkü okurdum. Eve kadar gelip, düğünlere götürürlerdi beni. Para falan almazdım. Böyle bir başlangıç oldu.

***Ailede, sizden başka müziğe yetenekli ve hevesli kimseler var mıydı?

---Ailede annem, babam ve en büyük abim Ahmet´le kızım Tülin´ın sesleri çok güzeldi.

***Musîki derneklerinden ya da müzik ustalarından herhangi bir eğitim aldınız mı?

---Hiç eğitim almadım.

/resimler/2018-6/21/1026209416835.jpg***Adana´da dernek, koro, sahne, çay bahçesi, radyo vs. herhangi bir yerde müzik geçmişiniz oldu mu?

---Hayır, hiç olmadı. Yalnız şöyle bir olay oldu? Adana´daki Asri sinemasında 1947-1948 yıllarında bir ses müsabakası yapıldı. Ben o ses müsabakasında ?Bir İhtimal Daha Var? adlı şarkıyı söyleyerek 1. gelmiştim. Hakkımı yediler.

***Askerde müzikle ilgili herhangi bir şey yaptınız mı?

---Hayır onu da yapmadım. Yalnız şöyle bir güzel anım oldu? İstanbul´da askerlik yaptığım Süvari Okulu´nda bir pazar günü, tepelik bir yerde bir uzun hava okurken, Pazar günleri birliğe gelmeyen İsmail Hakkı Sokulu paşa tesadüfen o gün birliğe gelmiş ve beni dinlemiş. Bir baktım yanıma yüzbaşı, üsteğmen ve başçavuş rütbelerindeki üç subay gelerek, bana: ?Paşa seni istiyor? dediler. Paşanın huzuruna çıktığımda, bana:

-O uzun havayı sen mi okuyorsun dedi.

-Evet dedim.

-Bir daha okur musun? dedi

Okudum.

-Bir daha okur musun? dedi.

Bir daha okudum.

Sonra, paşa bana yine:

-Bir daha okur musun? dedi.

Bir daha okudum.

/resimler/2018-6/21/1027343209833.jpgPaşa, beni dinlerken, sesimin gürlüğünden olsa gerek, kulaklarını kapatıyordu.   Üçüncü defa okuduktan sonra, çok duygulanan paşa ağlamaya başladı. Daha sonra da paşa beni bir süre izin için Adana´ya gönderdi.

Askerde bundan başka herhangi bir müzik olayım olmadı.

***Peki hangi uzun havaydı paşayı bu kadar duygulandıran?

Bir yıldız parlıyor Sivas elinde.

Telli mektup aldım yârin elinden.

Asker oğlum geri gelsen yaralarım iyi olur.

Oy anam oyy? Oy anam oyy?

***Askerden sonra neler yaptınız?

---Tezkere alıp Adana´ya geldikten bir süre sonra yeniden İstanbul´a döndüm. Düğün salonları, açık hava konserleri ve kısa bir süre de Taksim Maksim Gazinosu´nda Mualla Mukadder Ataman ve udi Selahattin Pınar´ın programında alt kadro sanatçısı olarak sahne aldım.

***Kimdi bu ünlü sanatçılar?   

.---Ahmet Üstün, Lütfi Güneri, Nurettin Dadaloğlu, Şadan Adanalı, Celâl Adanalı, Ahmet Sezgin, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Zeki Müren ve Hamiyet Yüceses gibi ses sanatçılarıydılar. Kadri Şençalar, Şekip Ayhan Özışık, udi Mustafa Hevenk ve Adanalı Necdet? gibi arkadaşlarla her akşam Mis Sokağı´nda buluşurduk.

/resimler/2018-6/21/1028200764628.jpg***Peki, nerelerde gerçekleşti bu açık hava konserleri?

 ---Levent, Sarıyer, Eyüp Sultan, Tarlabaşı ve Gülhane Parkı gibi yerlerdeki yapılan  açık hava konserleriydi bunlar. 

***Güzel bir müzik geçmişiniz var Sayın Uğurlu? Orda da alt kadro olarak mı sahne aldınız?

---Sağ olun, teşekkür ederim? Orda da alt kadroda türkü ve uzun hava okurdum. Hatta bir gün Hamiyet Yüceses, benim yerime sıramı alıp çıkmak istediğinde, benim de işim olduğunu söylediğimde hoşuna gitmedi, kızdı.

***Ses olarak, saz olarak başka kimler vardı sahne, plak sanatçısı olarak İstanbul´daki sanat hayatınızda? 

---İstanbul´da okuduğum bütün plaklarda Orhan Gencebay´ın bağlaması var. O zaman Samsun´dan yeni gelmişti. Çok güzel çalıyordu. Çok büyük sanatkârdı. 

**Zeki Müren´le nerde sahne aldınız?

---Zeki Müren´le aynı sahneyi Eyüp Sultan´da paylaştık. İşte o sıralarda, organizatör Zeki Tükel bir gün yanıma gelip: ?Evladım, ?Çaya iner Ağlarım´, ?Hasta Düştüm Gurbet Elde´ ve ?Kışlalar Doldu Bugün´ü söylemeyeceksin? dedi. Ben:s?Zeki abi, benim branşım, ben üvertürüm? dediğimde de, bana: ?Ben ne yapim? benim bir suçum yok.? dedi. Ben dinlemedim; çıkıp aynı eserleri okuyunca, Zeki Tükel bana çıkarıp yüz elli lira konser paramı vererek, beni işten ayırdı.   

Bu olaydan sonra ben, aralarındaki samimiyeti bilmeden, Müzeyyen Senar´ın yanına gidip, ona bu olay hakkında dert yanınca, Müzeyyen Senar, Zeki Müren´e telefon ederek:

-Sen utanmadın mı? Utanmıyor musun?.. Ali Uğurlu evlâdımın işine son verdiriyorsun diyerek kızarak ona beddua etti. 

***O olaydan sonra Zeki Müren´le bir daha karşılaştınız mı hiç?

---Cihangir´deki Jozef´in saunasına gittiğimde orada kendisiyle karşılaştım. Zeki Müren´in orda özel bir odası varmış. Her gün geliyormuş. Orda karşılaştığımızda Zeki Müren bana: ?Hoş geldin cicim dedi. Ben ilk görüşte tanımadım ama o beni tanıdı. ?Benim şirketime gelir misin? Grafson Plak şirketim var.? dedi.  Bir Ermeni ile ortakmış. ?Yalnız bana bir düzüne okuduğun plaklardan getireceksin? dedi. Ben de götürdüm. Ondan sonra ne selam, ne aleykümselam. Bir ses seda çıkmadı.  

 ***Müzeyyen Senar ve Safiye Ayla´yla hep övgüyle bahsediyorsunuz. Çok iyiliklerinizi gördünüz galiba?

---Evet çok? Zaten orda onlar olmazlarsa ben duramazdım. Sonra udi-bestekâr Kadri Şençalar bana çok yardım etti, Allah rahmet eylesin. Bana Müzeyyen Senar: ?İki günde bir geleceksin? diyordu. Gittiğim zamanda farkında vardırmadan cebime harçlık koyuyordu. Çoğu zaman ayrıldıktan sonra cebimde para buluyordum. Bunları unutur muyum ben. Mezara kadar unutmam. Safiye Ayla´nın da evinde kaldım, çok desteğini gördüm. Ayrıca, Pathe Plak´a Mersinli Baki Çallıoğlu beni götürdü. Yardım etti. Müzik direktörlüğümü de yaptı. Çok büyük bir bestekâr Baki Çallıoğlu.

Ben Avrupa´dan geldikten sonra, Müzeyyen Senar hakkında gazetede bazı haberler okudum ve üzüldüm? Behiye Aksoy´un evinde oturan Müzeyyen Senar´ı, Aksoy evden çıkarmak istiyormuş. Telefonunu buldum, telefon ederek kendimi tanıtıp, para göndermeyi teklif ettiğimde: ?Kabul etmem evladım. Allah razı olsun, hallettim dedi.   

***Sahne, plak konusu böyle? Peki  bir de sizin bestekârlığınız var? Onu konuşalım isterseniz?

---Benim türkü, uzun hava ağırlıklı bestelerim var.  Ayrıca bazı yabancı Yunan vb. bazı yabancı müziklere yazdığım Türkçe sözler de var?

***Beste yapmaya ne zaman başladınız? İlk besteniz hangisi?

 ---İstanbul´da başladım beste yapmaya. İlk bestemi inan hatırlamıyorum.

***İlk plağınızı ne zaman yaptınız?

---İstanbul´dan Avrupa´ya gittim. Oradan da Yunanistan´a geçtiğimde ilk plağımı orda Amerikan RSC plak şirketine doldurdum. Dünyanın en büyük plak şirketiydi. Elvis Presley de o şirketin sanatçısıydı.

***Herhangi bir enstrüman, saz çalıyor musunuz?

---Yok saz çalmıyorum.   

***Bestelerinizi nasıl yapıyorsunuz?

---Önce şiirini yazıyordum. Sonra Kadri Şençalar´ın yanına giderek, böyle bir durum var diyordum. Ben okuyordum, o notaya alıyordu.    

***Kaç besteniz oldu şimdiye kadar?

---Valla Cumali´m çok yordu hayat beni çok ama. Bildiğin gibi değil? Kaç bestem oldu tam bilemiyorum.15-20 beste olabilir.

***Bestelerinizin güftelerini de siz yazdınız?

---Ben yazıyorum.

***Şiir olarak mı yazıyorsunuz?..

---Şiir değil, şarkı sözü? Böyle 8-10 tane kadar var. Birçok yabancı müziğe Türkçe söz de yazdım.

 ***Toplam kaç plak yaptınız bugüne kadar?

---500 kadar American RSC şirketine plak yaptım. Ayrıca yurt içinde de çeşitli plak firmalarına 80 kadar plak yaptım.

***Peki bu Türkçe sözlü eser olayı? Telif hakkı konusunda bir sorun yaratmadı mı?

---Yok yaratmadı da; ben okuyucuydum. Plak firması bu konudan sorumluydu? Yabancılarla sorun yaşamasam da, Türk bestecilerin eserlerini okuduğumuzda bazı sorunlar yaşadık. Onların eserlerini okuduğum için Zeki Duygulu, Kadri Şençalar, Sadi Hoşses ve Zeki Müren gibi sanatçılar bana dava açtılar.  

***Davayı kazandılar mı?

---Hiçbiri kazanamadılar? Hâkime hepsini sundum plakların. Telif haklarını gidip firmalardan alsınlar dedim. Hâkim hepsini haksız bularak dışarı çıkardı. Hatta Allah razı olsun, Sadi Hoşses: Şikâyet ettim ama şikâyetimi geri aldım? ?Dinledim plağı, çok hoşuma gitti, davadan vazgeçtim.? dedi. ?Keşke geçmeseydin? Gideydin Yunanistan´a, telif hakkını alaydın.? dediğimde de güldü.     

 ***RSC firması dediniz, Elvis Presley dediniz? Onunla tanışma fırsatınız oldu mu?

 ---Elvis Presley´le İsrail´de, Tel Aviv´de tanıştım. Bana: ?Ali Uğurlu sen misin?? dedi. ?Benim?? dedim. Plaklarımı dinlemiş, biliyor; özellikle aynı firmadan olunca. Bir saat kadar oturduk, konuştuk. Çok alçakgönüllüydü, insan biriydi.

***İnsanlıktan söz ettiniz?Yunanistan´da özellikle çok kaldınız?. Nasıl bir yaklaşım vardı size karşı?

---Çok iyi, çok yakındı yaklaşımları? Bana, ?Türkler senin kadar iyiler mi?? derlerdi. Bende, ?En kötüsü benim? derdim.   Çok severlerdi beni.

***Evrensel bir çalışma diyelim artık buna? Böyle rekor denebilecek türden 600 kadar plak çalışması, dünya sahneleri? Çok kazandınız mı müzikten?..

---O zamanlar çok kazandım. Şimdi artık herhangi bir şey kazanmıyorum, kazanmam mümkün değil.

***Müziği tamamen bıraktınız sanırım; bu konuda da herhangi bir projeniz de yok?

---Müziği tamamen bıraktım. 84 yaşından sonra da artık herhangi bir yapacağım bir şey de yok.

***Beğendiğiniz sanatçılar kimlerdir? ETKİLENDİĞİNİZ?

---Kadri Şençalar, Selahattin Pınar, Zeki Duygulu, Alaaddin Yavaşça, İrfan Doğrusöz Alaaddin Şensoy, Mustafa Çağlar, Ahmet Baki Çallıoğlu, Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Safiye Ayla, Stelyos Kazancidis ve Manolis Sotiş beğendiğim ve etklendiğim sanatçılar, betsekârlardır.  

***Bir anınızı bizimle paylaşmak isterseniz bu ne olabilir?..   

---Almanya´nın Frankfurt kentindeki Ankara Gazinosu´nda 1975 yılında program yaparken her akşam takım elbiseli bir adam yanında bir-iki kişiyle gelip, türkü isteği yaptıkça 500 mark,1000  mark para veriyordu. Bin mark verdiğinde almadım. Bir türkü için böyle büyük paralar vermesine gönlüm elvermediğini söyleyince beni alakadar etmediğini belirtip, ardından da nereli olduğumu sordu. ?Adanalıyım? deyince, ?Ben de Adanalıyım, ismim İhsan Sabancı..? dedi. Rahatsızlığı nedeniyle ordaymış. Adana´ya gelirsen beni bul dese de, ben arayıp, sormadım. 

            ***Sayın Ali Uğurlu size teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim.

            ---Ben size çok teşekkür ederim. Ayrıca, Adana´mızın kurtuluşu için yayın hayatına atılan Yeni Adana gazetesinin de 100. Yılını candan kutlarım.

 

          


Haber Kaynak : ÖZEL HABER

“STOA FELSEFESİ VE TARSUS'TA STOACILIK”KİTABI ARATOS YAYINLARI’NDAN ÇIKTI

ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ KISA FİLM FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU

ADANA’DA BAĞLAMA GÜNLERİ’NİN İKİNCİSİ GERÇEKLEŞTİRİLİYOR

Düş ve Gerçek Arasında Çareli Çaresiz Çizgiler Kitabı

Sanatçı Selva Özelli Solo Sergisi ile ABD’de

“Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı

HÜSEYİN SÖZLÜ, "AĞUSTOS AYI TÜRK'ÜN ZAFER AYIDIR"

İZMİT ALTIN PİŞMANİYE ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE VERİLDİ

ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ ‘’BELGESEL FİLM YARIŞMASI’’ FİNALİSTLERİ BELİRLENDİ

EMEKLİLERİN YENİ ADRESİ ‘EMEKLİ KÜTÜPHANESİ’

İZMİR KULLUK İLE TANIŞIYOR

ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU

“Soul Müziğin Diva”sı Imany, 7 Eylül’de Türkiye’de

‘ÇOK YAŞA CUMHURİYET’ ÖDÜLLÜ BESTE YARIŞMASI BAŞVURULARI İÇİN SON HAFTA!

TÜRK RESSAMLARIN LONDRA ÇIKARMASI!

YILDIZ TOZU KARAKTER ANALİZLERİ

"ZAFERİN RENGİ" GÜÇLÜ OYUNCU KADROSU İLE ÇEKİMLER İÇİN GERİ SAYIMA BAŞLADI!

Büyükşehir ve YEDAM’dan bağımlılıkla mücadelede iş birliği

AVRUPA HAREKETLİLİK HAFTASI’NDA TÜM TÜRKİYE "ŞEHRİNİ KEŞFEDECEK- GELECEK ENERJİSİNİ KORUYACAK!”

12. ULUSLARARASI İZMİT PİŞMANİYE, MÜZİK ve DANS FESTİVALİ,25-27 AĞUSTOS’TA

‘’20. GELECEĞİN SİNEMASI’’ YARIŞMASININ JÜRİ ÜYELERİ AÇIKLANDI

  • BIST 100

    8828,70%-0,62
  • DOLAR

    32,29% 0,55
  • EURO

    35,19% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2238,56% 0,53
  • Ç. ALTIN

    3895,90% 0,00
  • Salı 15.1 ° / 9.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 19.1 ° / 9.6 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 16.4 ° / 10 ° Orta kuvvetli yağmurlu