Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pazartesi günü Rusya ve İran'ın katılımıyla gerçekleşecek üçlü zirvenin gündemine dair bir soru üzerine, Ankara’da Pazartesi gerçekleştirilecek zirvenin, Soçi’de başlayıp Tahran ile sürdürülen sürecin devamı niteliğinde olduğunu kaydetti.
Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'ın Kulp ilçesindeki terör saldırısına ilişkin bir soru üzerine, olayda yedi vatandaşın şehit olduğunu, 10 kadar da yaralı bulunduğunu anımsattı.
Şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hemen İçişleri Bakanı’nı oraya gönderdik, aynı zamanda genel başkan yardımcısını oraya gönderdim. Vali’den anbean bilgileri aldığım gibi şehit aileleriyle dördüyle bire bir aynı zamanda görüşme fırsatım oldu. Fakat onların tevekkülü, onların bütün bunlar karşısında: 'Zaten biz yıllardır aşiret olarak çok şehit verdik. Bunlar bizi yıldırmayacak” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne olursa olsun terörle mücadeleyi yılmadan devam ettireceklerine vurgu yaparak, “Sonunda inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti; ordusuyla, polisiyle, jandarmasıyla, güvenlik güçleriyle bu işten galip çıkacaktır. Şu anda da orada gerek HDP İlçe başkanı gerekse belediye fen işleri, şimdilik ilk etapta bunlar alındı ve daha başkaları da bu süreç içerisinde alınıyor, alınacak diye düşünüyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pazartesi günü Rusya ve İran'ın katılımıyla gerçekleşecek üçlü zirvenin gündemine dair bir soru üzerine, Ankara’da Pazartesi gerçekleştirilecek zirvenin, Soçi’de başlayıp Tahran ile sürdürülen sürecin devamı niteliğinde olduğunu kaydetti.
Ankara’daki zirvede ağırlıklı olarak İdlib’teki gelişmeleri ele alacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“İdlib'teki gelişmelerde de gözetleme noktaları dâhil olmak üzere bunlardaki gelişmeler ve buradaki terör örgütleriyle verilen mücadele, bunları ele almak suretiyle bu süreci devam ettireceğiz. Koalisyon güçlerinin kendilerine göre yaptığı bazı çalışmalar var. Bizim onlarla da yaptığımız bazı görüşmeler var, Amerika ile yaptığımız bazı görüşmeler var. Bizim sınırımızda derinliğe baktığımızda Sayın Trump'ın daha önce 20 mil diye ifade ettiği 30 kilometre civarındaki bir derinliği kapsayan bu bölgedeki çalışmalarımız, bizim Silahlı Kuvvetler mensuplarıyla Amerika'nın yine aynı şekilde görüşmeler yaptı. Bu görüşmeler neticesinde varılan bazı noktalar var.”
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nitekim şu anda karşılıklı olarak helikopterlerimiz hep birlikte lojistik olarak bir hava harekâtı yürütüyorlar. Ama tabii bu hava harekâtı yeterli mi? Değil. Burada terör örgütü PYD, YPG bunlara karşı Amerika'nın tavrını çok önemsiyoruz. İstediğimiz tavır var mı şu anda? Henüz istediğimiz tavır yok. Bu istediğimiz tavrın gelişmesi, oluşması lazım. Bir hafta önce Sayın Trump'la bir görüşmem olmuştu. Şimdi de biliyorsunuz Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na gidiyorum. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda büyük ihtimalle Sayın Trump'la orada bir görüşmemiz olacak. Gerek dar kapsamlı, gerekse belki ikili. Bu görüşmelerimizde bunları tekrar ele alacağız. Buna göre de bu bölgedeki çalışmalarımızı hassasiyetle yürüteceğiz" diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklarını terör örgütünden kurtarmak için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde nöbet tutan annelerin hatırlatılması üzerine de, "Bu annelerin duruşu sıradan bir olay değil. Tabii burada canı yanan anneler. Yani evlat acısı nedir, bunu anneler gayet iyi bilir. 'Ağlarsa anam ağlar' diyor ya. Şimdi bu iş âdeta serbest bırakılmış olsa burada öyle 28 aile filan değil, belki binler oraya akacak ama tabii bir yerde de bir korku olayı da var” ifadesini kullandı.
Annelere sivil toplum kuruluşlarının destek verdiğini ve bu desteğin daha da artacağına inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, nöbet tutan annelere, "Bir defa biz devlet olarak yanınızdayız. Bundan hiç endişeniz olmasın. Bu süreci biz de takip ediyoruz" şeklinde seslendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada PKK, siyasi uzantısı HDP, bunlar yapacakları bir şey varsa bunu yaparlar. Bu işi âdeta Meclis'e taşımak suretiyle kendilerini meşrulaştırma gayretine kusura bakmasınlar, biz prim vermeyiz. Onlardan gelecek bir tehditle bunu yapmamıza gerek, zaten biz yapılacak olanı yapıyoruz. Nerede yapıyoruz? Gabar'da, Tendürek'te, Bestler Dereler'de yapıyoruz. Bu süreci devam ettiriyoruz ve bunu devam ettirirken de bütün o terör örgütünün, PKK'nın yıkmış olduğu binaları yeniden inşa ettik. Oralara bütün bu vatandaşlarımızın yerleşmesini sağladık. Bunları yapan biziz. Devlet burada varlığını sürdürüyor ama bunlar bugüne kadar hiçbir zaman Kürtlerin savunucusu havasına giren bu terör örgütü tam aksine oradaki Kürt vatandaşlarımı, kardeşlerimi her türlü eza, cefanın içerisine sokuyor. Onları orada süründürürken kendi evlatlarını, yakınları en lüks yerlerde eğlendirdiler, yaşam sağladılar. O bakımdan biz şu anda Diyarbakır'da hatta bugün Süleyman Bey, cenazelerin defninden sonra genel başkan yardımcısıyla beraber o da onları ziyaret edecek. Bu sabah kendisiyle onları da görüştük. Bu arada da peyderpey sayı artıyor, daha da artacak diye düşünüyorum.”
KAYNAK: CUMHURBAŞKANLIĞI SİTESİ
