ÖZTUNÇ:
SİYASET 11.01.2021 12:19:00 431 0

ÖZTUNÇ: "ÇEVRE DAVALARI KAMU DAVASI SAYILMALI"

Ali Öztunç, “Çevre davalarının kamu yararına açılan davalar olarak kabul görmesi ve dava harç ve diğer yargılama giderlerinde de muafiyet sağlanması” gerektiğini belirtti.

Doğaya verilen zararın geri dönülemez noktalara ulaştığı günümüzde Anayasal hakkı olan yaşam alanlarını savunmak isteyen vatandaşların mahkeme kapılarında karşı karşıya bırakıldığı maddi zorlukların aşılması adına CHP Doğa Hakları Kanun Teklifi hazırladı.
Anayasanın 56. Maddesinde devlet ve vatandaşa “Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek” ödevi verildiğini hatırlatan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, yaşam alanlarını savunma gayesinde olan halkın bir de ağır maddi yük altında ezilip tereddütte düşmemesi adına hazırladığı Kanun Teklifinde TBMM’ye önerilerini sundu.
Büyük bir külfete dönüşen dava açma süreci, mahkeme giderleri ve bilirkişi ücretleri vatandaşların karşılayabileceği meblağların çok üzerine çıkarken, CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, “Çevre davalarının kamu yararına açılan davalar olarak kabul görmesi ve dava harç ve diğer yargılama giderlerinde de muafiyet sağlanması” gerektiğini belirtti.
“AVUKATLIK ÜCRETLERİ DAHİ GÖNÜLLÜLÜK ESASINA DAYANAN ODA VE STK’LARIN MADDİ GÜCÜ YOK DENECEK KADAR AZ”
“Günümüzde ekolojik yıkım olarak nitelendirilen krize yol açan atık, ormansızlaşma gibi kirlilik ve bozulma sorunları yaşanmakta, canlı türleri, doğa yaşam alanları, ekosistemler, doğal, tarihi ve kültürel varlıklar yok olmakta, iklim değişikliği ve sera etkileri yaşanmakta, güvenli su ve gıdaya erişim güçleşmektedir” ifadelerini kullanan Ali Öztunç, “Gönüllülük esasına dayandığı ve kazanç amacını gütmediği için STK ve odaların maddi güçleri de yok denecek kadar azdır. Nitekim bu davaların çoğunda, avukatlık hizmetleri de dahi gönüllülük esasına dayanmaktadır” dedi.
“YAŞAM HAKKININ KORUNMASI İÇİN ADALETE ERİŞİM KOLAYLAŞTIRILMALIDIR”
Birçok ülkede, kamu menfaatine açılan davaların sınırları kaldırıldığının ve bu amaçla açılan davalar kaybedilse bile dava masraflarının davacıya yüklenmemesine yönelik içtihatlar geliştirildiğinin altına çizen Öztunç, “Yaşama hakkının ön koşulu olan doğanın korunması için, adalete erişim kolaylaştırılmalıdır” dedi.
Öztunç’un Kanun Teklifi Aynen Şu Şekilde:
GENEL GEREKÇE
Anayasanın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin sosyal bir hukuk devleti” olduğu belirtilmiş, Anayasanın 5. maddesinde devletin temel amaç ve görevleri arasında” kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak” amaç ve görevi de sayılmıştır.
Anayasanın Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36. maddesinde “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” denilmiştir. Anayasanın 125. maddesinde, İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu” belirtilmiştir.
Anayasanın 56. maddesinde Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir denilmiş, devlet ve vatandaşa “Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek” ödevi verilmiştir.
2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 3. maddesinin a bendinde, “Başta idare, meslek odaları, birlikler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere herkes, çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesi ile görevli olup bu konuda alınacak tedbirlere ve belirlenen esaslara uymakla yükümlüdürler” denilmiştir. Kanunun 30. maddesinde ise; Bilgi edinme ve başvuru hakkı düzenlenmiş olup, “Çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören veya haberdar olan herkes ilgili mercilere başvurarak faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını veya faaliyetin durdurulmasını isteyebilir. Herkes, 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında çevreye ilişkin bilgilere ulaşma hakkına sahiptir” denilmiştir.
Anayasa ve 2872 Sayılı Çevre Kanununda yer alan düzenlemeler ile yurttaşlar, sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve birlikler çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesi ile görevli tutulmuş olup “Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek” ödevini yerine getirmek zorundadır. Anayasa ve Kanun ile yükümlülükler yüklenen gerçek ve tüzel kişilerin; ifa ettikleri görev gönüllülük esasına dayandığı ve kazanç amacını gütmediği için STK ve odaların maddi güçleri de yok denecek kadar azdır. Nitekim bu davaların çoğunda, avukatlık hizmetleri de dahi gönüllülük esasına dayanmaktadır.
Doğanın tüm formları ile birlikte var olma ve yenilenme hakları vardır. Bu haklar; yaşama hakkı, temiz hava hakkı, sağlık hakkı, kirlenmeme hakkı, su hakkı, saygı görme hakkı gibi haklar doğa hakları olarak sayılmaktadır. Ezcümle yaşam hukukunun temelini oluşturan doğa haklarını korumak, tüm herkesin ödevidir.
Günümüzde ekolojik yıkım olarak nitelendirilen krize yol açan atık, ormansızlaşma gibi kirlilik ve bozulma sorunları yaşanmakta, canlı türleri, doğa yaşam alanları, ekosistemler, doğal, tarihi ve kültürel varlıklar yok olmakta, iklim değişikliği ve sera etkileri yaşanmakta, güvenli su ve gıdaya erişim güçleşmektedir.
Doğa haklarını korumakla yükümlü, bu anlamda Anayasa, uluslararası sözleşmeler ve kanunlarla yüklenen yükümlülükleri yerine getirmekle mükellef yurttaşlar, sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve birliklerin ellerindeki tek mekanizma; yargı yerlerine başvuru hakkını kullanmaktır.
Başka deyişle, yurttaşlar, sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve birlikler yukarıda bahsedilen yükümlülüklerini yerine getirmek için dava açmaktan başka bir hakları bulunmuyor. Örneğin, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 20/A maddesi kapsamında 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar hakkında idari makama başvuru hakkı kaldırılmış, sadece dava açma zorunluluğu getirilmiştir.
Doğa haklarını korumakla yükümlü yurttaşlar, sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve birlikler bir yandan başvuru mekanizmaları kaldırılmak suretiyle dava açmak zorunda bırakılmakta, diğer yandan ise yüksek yargılama giderleri ödeme tehditi ile karşı karşıya konulmaktadır. Çünkü, yüksek miktarlardaki yargılama giderleri ve bilirkişi ücretleri ödenebilir makul rakamların üzerine çıkmıştır. Ayrıca davanın reddedilmesi halinde, şirketlerin lehine avukatlık ücretine hükmedilmesiyle dava açmanın külfeti daha da katlanılamaz hale gelmiştir.
2020 yılı içerisinde görülen çevre davalarından Sinop Nükleer Güç Santrali ile ilgili olan davada 40.890,00 TL civarında bilirkişi masrafı istenmiştir. Kanal İstanbul ile ilgili açılan davada istenilen bilirkişi ücreti 10.000 TL’dir. Uygulamada bu durum, yasal bir ödevi yerine getirmek zorunda olan yurttaşları ve yurttaş topluluklarını dava açmakta tereddütte düşürmektedir. Yüksek oranlı yargılama giderleri ve dava harçları ödemek zorunda kalma tehlikesi; dava hakkının kullanılmamasına yönelik caydırıcılık içermeye başlamıştır. Bu ise, hak arama hürriyetinin sosyal hukuk devleti ve eşitlik ilkelerinin, doğa haklarının açıkça ihlalidir.
Birçok ülkede, kamu menfaatine açılan davaların sınırları kaldırılmış, bu amaçla açılan davalar kaybedilse bile dava masraflarının davacıya yüklenmemesine yönelik içtihatlar geliştirilmiştir. Avrupa Hukukunda bu tarz davalar için “dava masraflarından koruyucu kararlar” olarak adlandırılması kullanılmaktadır. Bu yola, özellikle genel kamu yararının bulunduğu davalarda ve kamu yararı bulunan çevre davalarında başvurulmaktadır.
Yaşama hakkının ön koşulu olan doğanın korunması için, adalete erişim kolaylaştırılmalıdır. Bu bağlamda; hak arama hürriyeti, adil yargılama, sosyal hukuk devleti ve eşitlik ilkelerinin tesis edilebilmesi için 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun uygulanmasına yönelik idari işlemler ile aynı kanunun 3. maddesinde yer alan ilkelerinin ihlalini veya ihlali tehlikesini önlemeye, gidermeye, sonlandırmaya yönelik olarak çevre, ekoloji, tarihi ve kültürel değerlerin, doğal ekosistemlerin ve halk sağlığının korunması ve imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda açılacak davalar kamu davası sayılarak 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununda düzenlenen harçlardan muaf tutulmalı, bu kapsamda açılan davaların davacı taraf aleyhine sonuçlanması durumunda, vekalet, tebligat ve bilirkişi ücretleri hazine tarafından, uyuşmazlığın davacı lehine sonuçlanması durumunda ise, tebligat ve bilirkişi ücretlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre davalı taraf ile varsa davalı taraf yanında müdahil olandan tahsil olunarak bütçeye gelir kaydedilmelidir."

(vş)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    10225,15%0,16
  • DOLAR

    32,34% -0,05
  • EURO

    34,86% 0,28
  • GRAM ALTIN

    2375,65% -0,87
  • Ç. ALTIN

    3873,06% -0,12
  • Cumartesi 24.1 ° / 16.4 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazar 21.7 ° / 13.4 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazartesi 24 ° / 12.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı