Ozankaya, ”Erzurum Kongresi ve Lozan Antlaşması tüm uygar insanlığa yol göstermiştir”
GÜNDEM 24.07.2022 11:05:00 715 0

Ozankaya, ”Erzurum Kongresi ve Lozan Antlaşması tüm uygar insanlığa yol göstermiştir”

Yazarımız Prof.Dr.Özer Ozankaya, “Erzurum Kongresi’yle yürütülmeye başlanan, Lozan Andlaşması’yla da zafere ulaştırılan strateji, demokrasi ve barış alanlarında tüm uygar insanlığa yol gösterici değerdedir” dedi.

“Uluslararası Lozan Barış Andlaşmasının Küresel Barış Ve Demokrasi İçin Evrensel Değeri!” başlıklı yazısında iki 23 Temmuz’u anlatan Yazarımız Prof.Dr. Özer Ozankaya, “23 Temmuz, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş tarihinde biri ötekinin temellerini hazırlayan iki önemli ulusal atılımın yıldönümüdür” dedi.

Ozankaya, şunları kaydetti:

“23 Temmuz 1919 günü, Osmanlı Devleti’ni ortadan kaldırıp Orta-Doğu’yu sömürgeleştirmeyi amaçlayan Siyaset Batısı’nın, 1000 yıllık Türk yurdu Anadolu’yu Türksüzleştirmek üzere giriştiği işgallere karşı Türk ulusunun ayaklanışını simgeleyen Erzurum Kongresi toplanmıştır.

23 Temmuz 1923’te ise bu ulusal ayaklanmanın sömürgeci saldırılarını dize getirişini dünyaya ilan eden ve kabul ettiren Uluslararası Lozan Barış Andlaşması imzalanmıştır. Erzurum Kongresi’yle yürütülmeye başlanan, Lozan Andlaşması’yla da zafere ulaştırılan strateji, demokrasi ve barış alanlarında tüm uygar insanlığa yol gösterici değerdedir. Çünkü hem askeri alanda sömürgeci saldırıların ancak ulusun gerçek temsilcisi olan ve her eyleminin ona hesabını veren bir özgürlükçü yönetimle dize getirilebiliceğini göstermiştir; hem de gerçek kurtuluşun doğru anlamı olarak bir ulusun bir daha sömürgeci saldırısına uğramamasının, yani bir daha kurtulmak zorunluluğuyla yüzyüze gelmemesinin siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel gereklerini ortaya koymuştur:

“Hiçbir yabancı gücün ne boyunduruğu ne de koruması kabul edilemez. Ulusal sınırlar içinde yurt bir bütündür; hiçbir parçası koparılamaz. Bu amaçlar, ancak ulusun gücüne dayanılarak ve ulusun istenci egemen kılınarak sağlanabilir.”

Sömürgeciliğin ve terörizmin küresel boyutta dizginlerini kopardığı günümüz dünya koşullarında, ulusal ve uluslararası boyutlarıyla örnek alınacak değerde tam bir demokrasi kültürü girişimi!

Stratejinin mimarı ve uygulayıcısı olan Mustafa Kemal Atatürk, tüm eylemi için tam bir bilinçle benimsediği ilkeyi şöyle anlatmıştır:

“Ben en iyi siyasetin, her türlü anlamıyla en çok (azami, Ö.O.) güçlü olmakta bulunduğunu kabul ederim. En çok güçlü olmak deyiminden anladığım, yalnız silah gücü olduğunu sanmayınız. Tersine, bu bence güç toplamını oluşturan etkinliklerin en sonunda yer alır. Bence en çok güçlü olmak, bilim, teknik ve ahlak bakımlarından güçlü olmaktır. Çünkü bu saydığım değerlerden yoksun bir ulusun bütün bireylerinin en son silahlarla donatıldığını tasarlasak bile, güçlü olduğunu kabul etmek doğru olmaz. Bugünkü insanlık toplumunda insan olarak yer alabilmek için eline silah almış olmak yetmez. .. Ülkemi ve ulusumu, pek iyi tanıdığım ve yoksun bulunduğumuz ilerlemeye eriştirebilmik için, huzur ve sükûn ile, ama kesinlikle özgürlük ve bağımsızlığı kurarak çok ve sürekli çalışmak gerektiğine inanmış bulunuyorum.”

Bu ilke, ulusal ve uluslararası alanda sömürgeciliği de, baskıcı yönetimi de, terörizmi de dışlamayı başaran bir stratejinin özetidir. Hemen her ülkeden birçok dürüst bilim, sanat, siyaset ve düşün insanlarının yaptığı gibi, Alman felsefe profesörü Herbert Melzig de Kemalist stratejiyi bu nitelikte bulmaktadır:

“Atatürk, Türk ulusuyla atıldığı bağımsızlık savaşı ile ve başka ulusların hakkını koruyan bir barışla insanlığa görkemli bir örnek vermiştir. Yeni Türkiye Atatürk’le yalnız İslam anlayış ve görüşlerini değil, aynı zamanda Avrupa’nın düşünme biçimini de aşmıştır. Türkiye bir dürüstlük, içtenlilik ve gerçekçilik politikası gütmekte ve bu yüzden tepkilere, başarısızlıklara uğramamaktadır.”

Atatürk de, Türk ulusunun kendi önderliğinde 23 Temmuz 1923 günü Lozan’da kazandığı zaferin tam bir demokrasi ve barış anıtı olduğunu, her yurttaşın bilinçle kavraması gereken bir içerikle, şöyle anlatmaktadır:

“Osmanı Devleti bir takım kapitülasyonların tutsağı idi. Hristiyan halkının birçok ayrıcalık ve öncelikleri vardı. Kendi ülkesindeki yabancıları yargılama hakkı yoktu. Kendi uyruklarından aldığı vergiyi yabancılardan alması yasaktı. Kendisini kuran Türk ulusunun insanca yaşamasını sağlayacak yollara başvurmaktan alıkonulmuştu. Ülkesinde bayındırlık yapamazdı, demiryolu yaptıramazdı; okul bile yaptırmakta özgür değildi. Yabancılar hemen engel olurdu. ..

“Benim, Türk ulusunun varlığı, bağımsızlığı, egemenliği için neye mal olursa olsun elde etmek ve güvenceye almak zorunda olduğu temellerin (Lozan’da) dünyaca kabul edileceğine kuşkum yoktu. Çünkü Konferans masasında istediklerimiz, zaten gerçekte elde etmiş olduğumuz hakların tanınıp onaylanmasından başka bir şey değildi. Bu haklarımızı koruyup savunacak gücümüz de vardı. En büyük gücümüz, en güvenilir dayanağımız, ulusal egemenliğimizi elde etmiş, doğrudan doğruya halkın eline vermiş ve halkın elinde kalmasını sağlayabileceğimizi de eylemli olarak (fiilen) kanıtlamış olmamızdı.. .. Bu andlaşma, Türk ulusuna karşı yüzyıllardanberi hazırlanmış ve Sevr Andlaşmasıyla tamamlandığı sanılmış büyük bir yok-etme eyleminin çökertilişini anlatan bir belgedir. ”

Lozan’a Temel Olan “Türk ulusu” ve “Türk yurdu” Kavramları:

Lozan Barış Andlaşması’nın ulusal planda temel aldığı demokratik “Türk ulusu” ve “Türk yurdu” tanımı, uluslararası ilişkiler planında izlediği ilkelerle bir bütün oluşturmaktadır: Türk ulusluğu tanımı, hiçbir soy, din, mezhep, toplumsal konum ayrıcalığı ve ayrımcılığı içermeyen, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk ulusu denir.” ilkesine dayalı bir tanımdır. “Türk yurdu” kavramı da, Ulusal And Belgesi’yle, her türlü yayılmacılığı ve geri-almacılığı (irrédentisme) reddeden, tarihsel boyutta süregelen hukuksal, kültürel, ekonomik ve manevi değerlere dayalı olarak üzerinde yaşadığı ve yurt edinmeğe hak kazandığı coğrafya parçası olarak tanımlanmıştır.”

(vş)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

Gaziantep'te Gezilmesi Gereken Tarihi Mekanlar

30 Ağustos coşkusu Çukurova’da yaşandı

TMMOB İKK,‘Ülkede, Bölgede, Dünyada Barış’ Her Zaman Şiarımız Olacaktır"

ÇGC,‘Bağımsızlık tutkumuz hiç bitmeyecek’

Prof. Dr. Süleyman İrvan:“Basılı gazeteciliğin bittiğini ilan etmek durumundayız”

“30 AĞUSTOS; DÜŞMAN DEVLETLERE ŞAPKA ÇIKARTTIRAN BÜYÜK ZAFER”

TGF "30 Ağustos, Türk Milleti için varlık nedenidir"

ÇGC,“Hür doğup hür yaşamak çok önemli”

30 AĞUSTOS ZAFERİNİ KAZANAN BAŞKOMUTAN DEMOKRATTIR; O'NUN CUMHURİYETİNİ YIKMAK İSTEYENLERİN DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ YOKTUR

ÇYDD Türkiye Cumhuriyeti'nin 100., Büyük Taarruz'un 101. yılını Afyonkarahisar'da Kutladı

ULUSAL VE YEREL MEDYADA ZAFER BAYRAMI SERGİSİ DÜZENLENİYOR

26-30 AĞUSTOS 1922 BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ:KUTSAL SAVAŞ

Ankara'dan Uçakla Günübirlik Ziyaret Edebileceğiniz Şehirler

KAYMAKAM ATAMALARI GERÇEKLEŞTİ

ÇYDD'DEN AFYON BULUŞMASI

Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan deprem açıklaması

JMO’dan “17 Ağustos 1999 Depremi” Açıklaması

ÇGC’de kaynaşma yemeği

TGC: "Gazetecilik tutukluluk nedeni olmaktan çıkarılmalıdır"

ADANA BAROSU’NDAN ‘HAK İHLALİ’ İDDİASI

Enerjisa Enerji ve TEMSA’nın Oyungezer Otobüsü Deprem Bölgesinde

  • BIST 100

    10082,77%1,69
  • DOLAR

    32,41% 0,05
  • EURO

    34,75% 0,03
  • GRAM ALTIN

    2434,82% 0,00
  • Ç. ALTIN

    3907,21% 0,00
  • Salı 27.1 ° / 18.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 30.1 ° / 19.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 25.8 ° / 16.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı