Yeni asgari ücret ve çalışma hayatına etkisi konusunda bir açıklama yapan Sendikamız Genel Başkanı Devlet Sert, açıklanan yeni asgari ücretteki artışın önemli ve örnek alınabilecek bir rakam olduğunu belirterek, tüm sabit gelirlilerin korunması yönünde ek tedbirleri ivedilikle beklediklerini ifade etti.

Genel Başkan Sert, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “2023 yılı için açıklanan yeni asgari ücret ve artış oranını hem önemsiyor hem de örnek kabul etmek istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi açıklanan asgari ücret, son dönem enflasyon oranları ile paralel olarak belirlenmiştir. Net 8.506, brüt 10.008 lira olarak açıklanan asgari ücret bir yılda toplam yüzde 99.84 olarak
açıklandı. Bu rakamı gerçekten çok önemsiyor ve örnek kabul ediyoruz.

Asgari ücret belirlenirken, çalışanların aileleri ile birlikte düşünülmesi gerekiyor. Pandemi ve küresel ekonomik krizlerden kaynaklanan bir enflasyon ile karşı karşıyayız, gıda pahalılığını toplumun tüm kesimleri hissediyor. Bunlara karşı sabit gelirlilerin tamamının korunabilmesi adına, hem yapılacak yeni ücret zamlarında, hem toplu iş sözleşmelerinde asgari ücrete yapılan zammın dikkate alınması ve ek
tedbirlerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Böylece enflasyonun ürettiği kayıplar telafi edilmiş olacaktır.

“ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU’NDA HAK-İŞ YOK, EMEK KESİMİ EKSİK TEMSİL EDİLİYOR”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Vedat Bilgin’in katıldığı bir televizyon programında söylediği bir söz var. Sayın Bakan asgari ücret tespit sürecinde kendilerine bazı sendikaların 8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verilirse, o kadar zor durumda kalınacağını söylediklerini ifade etti. Sonra yaptığı açıklamada ise bunu söyleyenlerin 3 büyük işçi konfederasyonu ve bağlı sendikalar olmadığını, özel sektörde örgütlü daha küçük ölçekli sendikalar olduğunu söyledi.

Bizler gerek yapmış olduğumuz sözleşmelerde, gerekse kurduğumuz diyaloglarda önceliği üyemize, işçimize ve kazanımlara veririz. Enflasyon, ekonomik kriz, küresel kriz gibi sonradan oluşan faktörler karşısında da emekçimizi, üyelerimizi bu durumlara karşı koruyabilmek adına ilave tedbirler isteriz. Sendikalar olarak bu en doğal hakkımızdır.
Buradan hareketle gerek yapmış olduğumuz toplu sözleşmelerde gerekse yapılacak Kamu Çerçeve Protokolü’nde asgari ücret zammı ve diğer iyileştirmelerin dikkate alınacağını umuyoruz. Şunun da bilinmesinde fayda görüyoruz. HAK-İŞ Konfederasyonumuz sürekli dile getirdiğimiz ve yanlış bulduğumuz şekli ile Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun tarafı değildir. Bunu emek dünyasının temsili adına eksik bulduğumuzu her zaman ifade ettik.
İşçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ’in sonuna kadar masada olmasını, ifade ettikleri rakama sahip çıkmasını beklerdik. Belki masada kalması halinde bu rakamın da üzerinde bir asgari ücrete imza atılabilirdi. Sorumluluk bilinci gösterilmedi. Bilerek masanın dışında kalmak, ülkenin en büyük sözleşmesi niteliğindeki asgari ücret masasının işçi kesimi tarafından terkedilmesi demektir ve bu kabul edilemez.

“VERGİ DÜZENLEMESİ, YENİ ASGARİ ÜCRET RAKAMI İLE DAHA DA ELZEMHALE GELMİŞTİR”
Yeni asgari ücretin belirlenmesiyle ücretler ile vergi oranları arasındaki makas giderek daralmıştır. Konfederasyonumuzun kamuoyuna taşıdığı vergi oranlarının düzenlenmesi teklifinin ne kadar elzem olduğu bugün daha da iyi anlaşılmıştır.
Ekonomik süreçleri ve enflasyon oranlarını da dikkate alarak gelir vergisi oranının yüzde 10 ile sabitlenmesi yönündeki teklifi desteklediğimizi bir kez daha belirtmek isterim.”(Fİ)