Terör örgütü PKK'ya yakın medya, bu hafta bazı video görüntüleri yayınlamıştı. Bu videolarda, Kuzey Irak'ta TSK'nin PKK'ya karşı kimyasal silahlar kullandığı öne sürülmüştü.
Uluslararası bir sağlık grupları federasyonu da 1997 Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'nin olası ihlallerinin bağımsız bir şekilde soruşturulması talebiyle bu ay bir rapor yayınlamıştı.
Milli Savunma Bakanlığı, yayınladığı açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarısına gölge düşürmek isteyen çevrelerce periyodik bir şekilde gündeme getirilen Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 'kimyasal silah' kullanıldığına yönelik iddialar tamamen asılsız ve gerçek dışıdır" ifadelerine yer verdi.
Bakanlık açıklamasında ayrıca "Tüm bu dezenformasyon çabaları Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kararlı mücadelesi sonucu çökme noktasına gelen ve bulunduğu zor durumdan kurtulmak için yalan ve ahlak dışı yollarla çıkış arayışında olan terör örgütü ve müzahirlerinin beyhude çırpınışlarıdır" denildi.
"Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından uluslararası hukuk ve anlaşmalarca yasaklanmış mühimmat kullanılmamaktadır" açıklamasında bulunan Milli Savunma Bakanlığı, bu tür mühimmatın TSK envanterinde de yer almadığının altını çizdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ve İstihbaratımız, terör örgütünün oksijenini kestikçe yeni iftira kampanyalarına başvuruyorlar. Kimyasal silah yalanı, terörü aklamaya ve estetize etmeye çalışanların beyhude çabasıdır. Terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecek" dedi.
AKP'Lİ ÇELİK'TEN AÇIKLAMA
AKP Sözcüsü Ömer Çelik de Twitter’da "Türk Silahlı Kuvvetleri’ni kimyasal silah kullanmakla suçlayanlar, alçak bir iftira şebekesinin parçasıdır. Bunlar terör örgütünün cinayetlerini masum göstermeye çalışan odaklardır. PKK’nın cinayetlerini övenler, kirli odakların temsilciliğini yaparak TSK’ya saldırıyorlar…" paylaşımında bulundu.
Çelik, ikinci Twitter açıklamasında da "Kahraman TSK terörle mücadelesini en yüksek hukuki ilkelere ve standartlara bağlı şekilde yürütmektedir. TSK’nın, cinayet şebekesi terör örgütlerine karşı verdiği mücadele dünyanın en haklı, en şeffaf ve en onurlu mücadelesidir" ifadelerini kullandı.
Uluslararası sağlık federasyonundan soruşturma talebi
Öte yandan binlerce doktoru temsil eden ve silahlı şiddeti önlemek için kampanyalar yürüten Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler (IPPNW), Eylül ayında Kuzey Irak'a yapılan bir ziyaret sırasında olası ihlallere ilişkin dolaylı kanıtlar bulduğunu açıkladı.
IPPNW, raporunda, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın geçen yıl TBMM'de, Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı düzenlenen bir operasyonda göz yaşartıcı gaz kullanıldığını açıkça kabul ettiğini de kaydetti.
Raporda, "Bu, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'nin açık ihlalidir ve uluslararası toplum tarafından hukuki takibi yapılmalıdır" denildi.
IPPNW, Kuzey Irak'ta TSK tarafından boşaltılan bir bölgenin yakınında hidroklorik asit ve kimyasal silah olan klorin üretiminde kullanılabilecek çamaşır suyu şişeleri bulduğunu bildirdi.
IPPNW, aynı bölgede kimyasal silahlara karşı koruyucu gaz maskeleri kutuları da bulunduğunu kaydetti.
Örgüt, ele geçirdiği delillerin hiçbirinin kimyasal silah kullanıldığını kesin olarak kanıtlamadığını, ancak bağımsız soruşturma açılması gerekliliğini ortaya koyduğunu vurguladı.
(vş)
