MECLİS BAŞKANI ŞENTOP’TAN BAŞKANLIK SİSTEMİ ÖVGÜSÜ
SİYASET 7.11.2021 12:20:00 478 0

MECLİS BAŞKANI ŞENTOP’TAN BAŞKANLIK SİSTEMİ ÖVGÜSÜ

Şentop, “"Bir siyasetçinin vesayetinden bahsedilebilir mi? Halk seçmiş zaten veya bir partinin vesayetinden söz edilebilir mi? Siyasetin dışından birinin müdahalesine biz vesayet diyoruz,” diye konuştu

Şentop 1961 Anayasası’na da eleştiriler yöneltiken, “"Seçim oluyor, bunu bilmiyoruz daha 1961 Anayasası'nda, 1965'e doğru kafalar netleşiyor. Seçim kazanıyorsun, geliyorsun, kapıyı açıyorlar, arabaya oturuyorsun. Başlıyorsun aracı kullandığını düşünüyorsun. Gaza basıyorsun araba gitmiyor. Ne oluyor? Yandaki frenliyor. Vitesi değiştiriyorsun, yandaki müdahale ediyor. Sonra anlıyorsun ki eğer sen belli bir yol üzerinde gidiyorsan yandaki karışmıyor, ama kendine göre yol seçmeye başladığında, sürati değiştirmeye başladığında sağ taraftaki müdahale ediyor. Sistem bu. Bu sistem nasıl değişiyor? Süreç içerisinde Cumhurbaşkanı'mız 2002'de iktidara geldikten sonra bundan hoşlanmıyor….. Niye? Çünkü sağ tarafta o mekanizma olduğu sürece birileri sağ tarafa oturmak istiyor. Mesela FETÖ'cüler. FETÖ'cüler hiçbir zaman sol tarafa oturup da arabayı kullanmak istemediler. Onların niyeti 1960'lardan itibaren sağ tarafa oturmak,” dedi

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Türk Parlamenterler Birliği tarafından Filizli Köşk'te düzenlenen "Anayasalar ve Siyaset" konulu konferansa katıldı. Şentop, Burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de anayasa tartışmalarının tarihinin çok eskiye dayandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni bir anayasa yapılması teklifinin ardından MHP ve AK Parti'nin hazırladıkları taslakların muhtemelen birleştirileceğini belirten TBMM Başkanı Şentop, diğer partilerde de çalışmalar olduğunu söyledi.

Mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı olan siyasi partilerin "güçlendirilmiş" veya "iyileştirilmiş" parlamenter sistem önerisinde bulunduğunu hatırlatan Mustafa Şentop, "Bu hükümet sistemi tartışması şüphesiz ki siyasi tartışmadır ama bir taraftan da baktığımızda anayasa tartışmasıdır, adı konulmamış bir anayasa tartışmasıdır. Çünkü bir hükümet sistemi değişikliği yapabilmek için anayasayı değiştirmek lazım ve anayasanın da en önemli kısmını değiştirmek demektir, hükümet sistemini değiştirmek. Bunu yapabilmek bir anayasa değişikliği yapmakla mümkündür." diye konuştu.

İngiltere, Almanya, Fransa, Japonya'dan anayasa çalışmalarından örnekler veren Şentop, "2. Dünya Savaşı'nın galipleri, 2. Dünya Savaşı'nın mağluplarının anayasalarını bizzat yapmışlardır. İtalya anayasasını yaparken 2. Dünya Savaşı sonrası Amerikan işgal kuvvetleri bizzat buna nezaret etmiştir ve onların denetiminde bir anayasa yapılmıştır. İtalya hala o anayasayla yönetiliyor." bilgisinin verdi.

TBMM Başkanı Şentop, 1945 sonrası dünya düzeninin 2. Dünya Savaşı'nın galiplerinin kurduğu düzen olduğunu anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Birleşmiş Milletler'deki 5 daimi üye, savaşın galipleridir. İngiltere, Fransa, ABD, Çin ve Rusya. Cumhurbaşkanı'mızın, 'Dünya 5'ten büyüktür.' tabiri, ifadesi, mottosu işte o düzenin artık değiştiğini ifade ediyor. 2. Dünya Savaşı sonrası şartlarda kurulmuş bir düzen var. O düzen aslında çöktü şu anda ama yerine yeni bir şey kurabilecek bir dünya dengeler düzeni, güç düzeni henüz çıkmadı ortaya. Ama eskisi de şu anda devam ediyor. Süleyman aleyhisselamın asası gibi. Vefat ettiği halde asaya dayanarak durduğu için ayakta duruyor. Onun öldüğünü anlamamış insanlar ama kurt yavaş yavaş asayı kemirdikten sonra kırılınca asa, düşmüş, böylece öldüğünü anlamışlar. İşte şu andaki dünya düzeni de öyle. Aslında öldü, paradigma çöktü ama fiziken düştüğünü görmediğimiz için henüz biz ona hükmetmiyoruz. Ama zamana doğru da dünya gidiyor."

Türkiye'nin de 1960 darbesinin ardından 2. Dünya Savaşı sonrası mağluplarının statüsüne geçirildiğini vurgulayan Şentop, hep "Kim kazanırsa kazansın bizim çocuklar yönetsin." anlayışı olduğunu dile getirdi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye'deki "Başkanlık" sistemine birkaç gün içerisinde, birkaç kişi tarafından düşünülerek karar verilmediğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Tayyip Erdoğan istiyor diye bir hükümet sistemi değişikliği yapılmadı. Tayyip Erdoğan bunu il başkanıyken istemiş daha. 'Ben kazanırım.' düşüncesiyle istemiş değil o zaman. Yine 2002'de kazanmış ve büyük bir çoğunlukla kazanmışken de istemiş. Bu mesele sistemik bir meseledir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın veya birkaç kişinin arzu ettiği, 'Bugünden itibaren iyi olur.' dediği bir mesele değil. Türkiye'deki 1961 Anayasası'yla kurulan sistemin tasfiyesi için gerekli bir husus hükümet sistemi değişikliği."

1961 Anayasası'yla kurulan ikili sistemi sürücü eğitiminde sağda aracı kumanda etme mekanizmaları bulunan araca benzeten Şentop, şöyle devam etti:

"Seçim oluyor, bunu bilmiyoruz daha 1961 Anayasası'nda, 1965'e doğru kafalar netleşiyor. Seçim kazanıyorsun, geliyorsun, kapıyı açıyorlar, arabaya oturuyorsun. Başlıyorsun aracı kullandığını düşünüyorsun. Gaza basıyorsun araba gitmiyor. Ne oluyor? Yandaki frenliyor. Vitesi değiştiriyorsun, yandaki müdahale ediyor. Sonra anlıyorsun ki eğer sen belli bir yol üzerinde gidiyorsan yandaki karışmıyor, ama kendine göre yol seçmeye başladığında, sürati değiştirmeye başladığında sağ taraftaki müdahale ediyor. Sistem bu. Bu sistem nasıl değişiyor? Süreç içerisinde Cumhurbaşkanı'mız 2002'de iktidara geldikten sonra bundan hoşlanmıyor. Bununla ilgili örnek olaylar var. Sağdaki adamla önce kavga etmeye başlıyor. Sağdaki adam biraz çekinmeye başlıyor. 10 kere basarken frene, 2 kere basmaya başlıyor. Ama bu yetmiyor, kavga büyüyünce kapıyı açıp sağdaki adamı aşağı atıyor. Fakat sorun yine çözülmüyor. Niye? Çünkü sağ tarafta o mekanizma olduğu sürece birileri sağ tarafa oturmak istiyor. Mesela FETÖ'cüler. FETÖ'cüler hiçbir zaman sol tarafa oturup da arabayı kullanmak istemediler. Onların niyeti 1960'lardan itibaren sağ tarafa oturmak. Çünkü esas kontrol eden sağ tarafta. Soldaki bazen iniyor, bazen başkası biniyor ama sağda oturursan inmek yok istediğin kadar oturuyorsun orada. İstediğin kadar esaslı müdahaleyi sağdan yapabiliyorsun. Dolayısıyla sol taraf gibi meşakkatli ve riskli işle uğraşacağına, sağ tarafta oturur işi götürürsün."

Bu sistemde seçilse bile ülkenin yönetilemediğini dile getiren Şentop, FETÖ'cülerin 1960'lardan itibaren buna göre örgütlendiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Hani soruyorlar ya 'Poliste var, askerde var, siyasette FETÖ'cüler niye çıkmıyor ortaya?' Siyasette de mutlaka vardır ama 'Siyasette var.' deyince her partide vardır mutlaka ama askerde, poliste, yargıda olduğu gibi değil bu. Niye amaçları o değil. Sol tarafa oturmak değil amaçları, bunların amaçları sağ tarafa oturmak. Dolayısıyla ona göre bir çalışma yürütmüşler. Bu sebeple sağdaki adamı indirmek yetmiyor, sağdaki mekanizmayı sökmek gerekiyor. İşte o mekanizmayı biz bu hükümet sistemi değişikliğiyle söktük. Bunu söktükten sonra artık sağa kim oturursa otursun önemli değil. Arkaya oturan ile sağa oturan arasında hiçbir fark yok artık. Tek bir kumanda yeri sol, aracın."

Sembolik yetkileri olan parlamentonun seçtiği cumhurbaşkanından yetkileri artırılmış parlamentonun seçtiği cumhurbaşkanına, oradan da yetkileri artırılmış halkın seçtiği cumhurbaşkanına bir geçiş olduğunu anlatan Şentop, bunun da siyasi anlamda cumhurbaşkanını güçlendirdiğini dile getirdi.

Vesayetle ilgili tartışmalara da değinen Şentop, şu değerlendirmede bulundu:

"Bir siyasetçinin vesayetinden bahsedilebilir mi? Halk seçmiş zaten veya bir partinin vesayetinden söz edilebilir mi? Ona vasi denmez. Vasi, mesela şu çocuğun babasına veli denir, vasi denmez. Vasi dışarıdan bir şey olur. Siyasetin dışından birinin müdahalesine biz vesayet diyoruz. Bir siyasetçinin, 'O dedi böyle oldu. O dedi yaptınız.' vesaire. Siyasetçi zaten. Onun görevi bu. Halk bunun için seçmiş onu. Müdahale etsin diye seçmiş. Siyaset yapmak bu. Buna vesayet denmez. Ama bu tür yakıştırmalarla birtakım siyasi söylemler geliştirdiklerini zannedenler bence komik duruma düşüyorlar, ben bunları duyunca gülüyorum." (TBMM İnternet Sitesi)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    10267,1%-0,1
  • DOLAR

    32,28% 0,14
  • EURO

    34,78% 0,09
  • GRAM ALTIN

    2412,09% 0,13
  • Ç. ALTIN

    3895,03% 0,00
  • Çarşamba 26.7 ° / 14.1 ° Güneşli
  • Perşembe 28.6 ° / 15.6 ° Güneşli
  • Cuma 30.8 ° / 18.7 ° Güneşli