Filistinli sağlık görevlileri de, Ramazan ayında İsrail-Filistin gerginliğinin odağındaki kentte çıkan çatışmalarda 100 kişinin yaralandığını bildirdi.
Perşembe gecesi geç saatlerden Cuma sabahının erken saatlerine kadar, polis ekipleri iki karşıt protestocu grubu ayırmak için mücadele verdi. Filistinli gençler maytap fırlatıp, çöp kutularını ateşe verirken, aşırı milliyetçi İsrailliler de Arap karşıtı sloganlar attı.
Polis, bölgeye kötü kokulu su püskürten zırhlı araçlar konuşlandırdı. Filistinliler Kudüs'ün tarihi Şam Kapısı çevresinde toplanırken, sağcı İsrailliler birkaç yüz metre ötede toplandı.
Müslümanların oruç tuttuğu Ramazan ayının başlamasından bu yana her gece Filistinliler ve İsrailliler arasında çatışmalar ve diğer şiddet olayları yaşanıyor.
Filistinliler, polisin, her Ramazan akşamı toplandıkları Eski Şehir’in kuzeyinde ve bazı Filistin mahallelerine komşu tarihi Şam Kapısı'nın çevresinde toplanmalarını engellemeye çalıştığını söylüyor.
Bu arada, Filistinli gençlerin şehirdeki aşırı Ortodoks Yahudiler’e tokat attığını veya başka şekillerde saldırdığını gösteren videoların sosyal medyada paylaşılmasının ardından kent, İsrailliler’in protestolarına ve aşırı sağcı politikacıların polisin daha sert müdahale etmesi çağrılarına neden oldu.
Şiddet olayları, Cuma günü öğle vaktine doğru nispeten sakinleşmeye başladı ve ibadet etmek üzere Eski Şehir'e gelen yaklaşık 60 bin Müslüman El Aksa Camii'nde öğle namazı kılabilmek için polise başvurdu.
İlerleyen saatlerde yeni çatışmaların yaşanması beklense de, olaylar bir süre için de olsa yatıştı.
Perşembe gecesi yüzlerce aşırı milliyetçi İsrailli, Kudüs'ün merkezinden polisin önlem olarak barikat kurduğu Şam Kapısı'na doğru yürüdü.
Göstericlerin bir çoğu "Araplara Ölüm" sloganları attı ve bazıları da "Teröristlere ölüm" yazan pankartlar taşıdı.
Katılımcılardan 40 yaşındaki David, Kudüs'ten uzakta yaşadığını söyledi ve "buraya kendi halkımı desteklemek için geldim. Yahudiyim ve vatanseverim ve ülkemle gurur duyuyorum" diye ekledi.
Polis, Şam Kapısı'nda toplanan Filistinliler’den sadece 600 metre uzaklıktaki Eski Şehir'in Yeni Kapısı'nda toplanan İsrailliler’i uzaklaştırdı ve Kudüs'ün merkezindeki Jaffa Caddesi’ne doğru yönlendirdi.
ABD’den sükunet çağrısı
ABD Büyükelçiliği, İngilizce, İbranice ve Arapça yaptığı açıklamada yaşanan şiddet olaylarından "derin endişe duyduğunu" belirterek, kışkırtmanın sona ermesi ve sükunete dönülmesi çağrısında bulundu.
İsrailli aşırı sağcı siyasetçi Itamar Ben-Gvir, İsrailliler’in protesto hakkını savunurken, "bu tür tezahüratlara karşı" olduğunu söyleyerek Arap karşıtı sloganları kınadı.
Tel Aviv 102 FM radyo istasyonuna konuşan Ben-Gvir, "Aramızda vatanına bağlı pek çok Arap var. Ama linç edenlerin, dövenlerin bize zarar verdiğini düşünüyorum, kesinlikle içimizden atılmalılar" dedi.
"Kabalaşmak" ile ne demek istediği sorulan Ben-Gvir, bunun bu kişileri yargılamak ve ayrıca "konuya ilişkin yasanın çıkarılabilmesi halinde onları ülke dışına atmak" anlamına geldiğini söyledi.
İsrailliler’den oluşan kalabalığın yaklaştığını duyan Filistinliler, Şam Kapısı yakınında, siren çalan ambulansların birbiri ardına gidip geldiği kalabalık arka sokaklarda toplandılar.
Polis, İsrail ve Filistinli grupların karşılaşmasını önlemek için bölgeyi kapattı. Filistinliler, polislerin yanlarına gelmelerini engellemek üzere yolları kapatmak için alev alev yanan çöp kutularını kullandı. Bazı göstericiler polise küçük fişekler attı.
Polis İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmaksızın gece boyunca 50'den fazla kişiyi tutukladığını açıkladı. Filistin Kızılayı 100 Filistinli’nin yaralandığını, 21'inin hastaneye kaldırıldığını ancak hiçbirinin ciddi olmadığını söyledi.
Ramazan’da çatışmalar arttı
İsrail polisi ile Filistinliler arasındaki çatışmalar, 13 Nisan'da Ramazan ayına girilmesiyle başladı. Filistinliler, polisin Ramazan akşamı toplantılarını her zamanki gibi Şam Kapısı dışında yapmalarını engellemeye çalıştığını söylüyor.
Kudüslü Muhammed Abu Al-Homus, "Filistinliler, Mescid-i Aksa'da kıldıkları akşam namazlarının ardından bu bölgede istirahat etmeyi seviyorlar, ancak işgal (İsrail) bundan hoşlanmıyor. Bu bir egemenlik meselesi" diyor.
Polis, söz konusu tedbirin Müslümanlar’ın, ibadet yerlerine güvenle ulaşabilmelerini sağlama çabalarının bir parçası olduğunu söylüyor.
İsrail, 1967 Ortadoğu savaşında ele geçirilen doğu kesimi de dahil olmak üzere tüm Kudüs'ün başkenti olduğunu savunuyor. Filistinliler, Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi kutsal yerleri de dahil olmak üzere Doğu Kudüs'ü gelecekte kuracakları devletin başkenti yapmak istiyor.(Kaynak:VOA)
(vş)
