CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, kadına yönelik şiddetle mücadele için özel yetkili mahkemeler kurulması, şiddet uygulayan faillere indirimsiz ceza verilmesi, savcı ve hakimler ile adliye görevlilerinin bu konuda eğitime tabi tutulması gerektiğini söyledi. Kış, “Kadınlarımız artık adaleti ve güvenliği sosyal medyada aramak zorunda kalmamalıdır” dedi. İstanbul Sözleşmesinin derhal yürürlüğe konulması çağrısında bulunan Kış, “Cumhuriyet kadınları olarak kadın düşmanı politikaların yaşama geçmesine asla izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, TBMM Genel Kurulunda, Yeşil Sol Partinin “Kadına yönelik şiddetin araştırılması” önergesi üzerine CHP grubu adına konuşma yaptı.
TBMM kürsüsünden seslenen CHP’li Kış, Kadına yönelik şiddetin 21 yıllık AKP iktidarı döneminde arttığına işaret ederek “Biz kadınlar hiç bitmeyen fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddetle karşı karşıyayız. Milletin iradesini yok sayanlar meclisi görmezden gelerek, anayasamızı ayaklar altına alarak İstanbul Sözleşmesini bir gecede feshettiler. İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararının ardından, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine dair kanunun da kaldırılmak istenmesi kadın cinayetlerinin failleri cesaretlendirilmiş, İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasının ardından kadına şiddet ve cinayet rakamlarından artışlar gözlenmiştir” dedi.

ESRA ASENA TEMİR’İ ANDI

Kadın örgütlerince yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de 2023 yılının ilk 6 ayında 148 kadının öldürüldüğünü ifade eden Gülcan Kış, önceki gün Mersin’de 27 yaşındaki Esra Asena Temir’in de erkek arkadaşı tarafından öldürüldüğünü hatırlattı.

2020-2022 arasında 914 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü, 632 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulunduğunu kaydeden Gülcan Kış, “2022 yılında 23 kadın öldürüldüğünde fail hakkında tedbir kararı olmasına rağmen korunamadı. Öldürüldüğünde tedbir kararı olan kadınların yüzde 50’si boşanma aşamasında olduğu erkekler tarafından öldürüldü. Mevcut sistemde cezasızlık politikası kadın cinayetlerin önüne açan bir hale büründü. Ve bu cinayetlerdeki artışın sebebi “ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen bakış açısıdır. İstanbul Sözleşmesini feshedenler, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine dair kanunun kaldırılmasını ittifak için şart koşanlar kadın cinayetlerini teşvik edip failleri cesaretlendirmekten başka işe yaramamıştır” ifadelerini kullandı.

“KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Kadınların, TBMM’den öncelikli beklentisinin kadına yönelik şiddetle mücadelenin hemen başlatılması olduğunu belirten Gülcan Kış sözlerini şöyle sürdürdü:

“İstanbul Sözleşmesi derhal yürürlüğe alınmalıdır. Kadın şiddet davalarına bakan özel yetkili mahkemeler kurulmalı, Yargıtay’da bu alanda ayrı bir ceza dairesi kurulmalıdır. Tüm savcı, hakim ve adliye çalışanları özel eğitime tabi tutulmalıdır. Kadına yönelik şiddet uygulayan şahıslara indirimsiz bir şekilde hukuki yaptırımlar uygulanmalıdır. Kadınlarımız artık adaleti ve güvenliği sosyal medyada aramak zorunda kalmamalıdır. Cumhuriyet’in 100. Yılında CHP milletvekili, bir cumhuriyet kadını olarak kadın düşmanı politikaların yaşama geçmesine asla izin vermeyeceğiz. Her kadın özgür ve başı dik şekilde hak ettiği yaşamı sürdürecek. 6284 sayılı yasayı tam ve eksiksiz olarak uygulattıracağız.”

Konuşmaların ardından TBMM Genel Kurulu önergeyi oyladı. “Kadına yönelik şiddetin araştırılması” önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

(vş)