Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kuşadası Belediyesi - Aydın Büyükşehir Belediyesi Toplu Açılış Törenine katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Efendim hepinize merhabalar. Havanın sıcak olduğunu biliyorum. Bir miting için, bir açılış için uygun şartlar değil. Ama kısaca sizlere bazı verdiğim sözleri anlatacağım.
Bir; sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyup oy kullanın. İki; evlatlarınızı düşünün, ülkenin geleceğini düşünün, kadınları düşünün, gençleri düşünün. Bu ülke bugün yaşananları hak etmiyor. Daha demokratik, daha güzel, daha barışçıl bir Türkiye inşa etmeye ihtiyacımız var. Bunun sözünü veriyorum sizlere.
İki; adaletin yerlerde süründüğünü bende biliyorum, sizde biliyorsunuz. Ülkede adaletin kalmadığını biliyoruz. Hakkın, hukukun ve adaletin olmadığı bir ülkede can ve mal güvenliği yoktur. Hiçbirinizin, hiçbirimizin can ve mal güvenliğinin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Yaşayacağımız ülkede herkesin, bizim gibi düşünmeyenlerinde, bizimle aynı yolda yürümeyenlerinde can ve mal güvenliğinin sağlanması ve adaletin olması gerekiyor. Adalet için sizlere söz veriyorum. Bu ülkeye adaleti ya getireceğiz, ya getireceğiz.
Üç; baskılar kuruyorlar biliyorum. Belediye Başkanlarımız üzerinde baskılar kuruyorlar biliyorum. Medya üzerinde baskılar var. Hemen hemen her alanda baskılar var. Ama sizlere şunun sözünü veriyorum, baskı nereden ve kimden gelirse gelsin asla ve asla diz çökmeyeceğimin sözünü veriyorum size. Onların feriştahı da gelse diz çökmeyeceğiz. Bilmedikleri bir şey var. Bizim Kuvayı Milliye geleneğinden geldiğimizi bilmiyorlar. Onlara diz çökmeyerek hatırlatacağız. Biz Kuvayı Milliye geleneğinden geliyoruz.
Bir başka sözüm; üreten, çalışan, alın teri döken herkesin kazanmasını istiyoruz. Herkes kazanmalı, hiç kimse zarar etmemeli. Eğer çiftçi kadın biz artık zarar etmiyoruz, batıyoruz, batıyoruz diyorsa çanlar çalıyor demektir. O zaman kimsenin zarar etmediği, alın terinin değer bulduğu bir Türkiye’yi, güzel bir Türkiye’yi vaat ediyorum sizlere. Bunu yapacağız, birlikte yapacağız.
Millet ittifakı; her birimiz ayrı partiyiz. Altı lider bir aradayız. Demokrasi için bir aradayız, kadın - erkek eşitliği için bir aradayız. Türkiye’nin bozulan sisteminin düzeltilmesi için bir aradayız. Adaleti gerçekleştirmek için bir aradayız. Devlet yönetiminde liyakat olsun diye bir aradayız. İstanbul Sözleşmesi en kısa sürede yeniden hayata geçsin diye bir aradayız. Ülkenin itibarını, saygınlığını korumak için bir aradayız. Hiçbir çocuğun bu bereketli topraklarda yatağa aç girmemesi için bir aradayız. Bütün bunları sağlamak için bir araya geldik millet ittifakını kurduk. Millet ittifakı üzerine de baskılar var, eleştiriler var, haksızlıklar var. Demokrasiyi getirmekte kararlıyız bunun da sözünü veriyorum sizlere.
Başka bir şey daha; işsizler var. İşsizler ordusu var. 10 milyonu aşkın işsizimiz var. Pırıl pırıl gençlerimiz, üniversiteyi bitiren gençlerimiz işsiz. Baba işsiz, üniversiteyi bitiren oğlu, kızı işsiz. Aynı evde oturuyorlar. Birbirlerinin yüzüne dahi bakamıyorlar. Baba evladına harçlık veremiyor, evladı babadan harçlık isteyemiyor. Bu tabloyu değiştirmek zorundayız. Birlikte değiştirmek zorundayız. Bunun sözünü veriyorum, bu tabloyu değiştireceğiz. İlk işimiz üreten Türkiye, güçlü Türkiye, her alanda üreteceğiz. Fabrikada da, tarlada da, esnafta, herkes üretecek ve herkes kazanacak.
Başka bir şey, demokrasi için, beraber yaşamak için, kanun hükmünde kararnamelerle pek çok insanı haksız yere devlet memuriyetinden attılar, üniversitelerden attılar. Üniversitelerden atılan hocalarımız bir kısmı yurtdışına gitti. Bu haksızlığı da bitireceğiz. Barış akademisyenlerini en kısa sürede üniversitelerindeki kürsülerine döndüreceğiz. Haksız yere hapiste olanlar var, tutuklananlar var, avukatlar var içerde, harp okulu öğrencileri var içerde. Gezide bu ülkenin en önemli hareketi olan gezi hareketinin mağdurları var içerde. Kadınlar var içerde, yaşlı kadınlar var içerde. Bütün bunların tamamını değiştireceğiz. Bu ülkeye adaleti mutlaka ama mutlaka getireceğiz. Herkesin bundan emin olmasını istiyorum.
Çiftçilerin durumu iyi değil. Gerçekten de iyi değil. Otobüs şoförlerinin, kamyon şoförlerinin, taksi şoförlerinin, minibüs şoförlerinin işleri iyi değil. Benzine yüzde 350 zam geliyorsa bu insanlar nasıl geçinecekler, depolarını nasıl dolduracaklar. Üstelik çok sayıda ücretsiz kişi otobüslere binerken ve bunları karşılaması gereken devlet karşılamıyor, iktidar karşılamıyor, şoförün sırtına yıkıyor bütün bunları. Bu tabloyu da değiştireceğiz. Herkesin kazandığı, herkesin mutlu olduğu bir Türkiye’yi inşa edeceğiz bundan emin olmanızı isterim.
Hepinize sevgiler sunuyorum, saygılar sunuyorum. Zor koşullarda beraberdik, beraber olacağız, bundan sonra da birlikte olacağız. Sandığa gideceğiz, demokratik yollarla bir dikta yönetimini tarihe gömeceğiz. Göreceksiniz baskıcı bir yönetimi tarihe gömeceğiz. En büyük güvencemiz bu ülkenin gençleri. İlk kez bu ülkede 7,5 milyon genç sandığa gidip oy kullanacak ve Türkiye’nin tarihini, geleceğini belirleyecek olan 7,5 milyon gencimiz. Onlar bizim umudumuz, onlar bizim bugünümüz ve onlar bizim geleceğimiz. Onları yurtdışına gitmeye değil kendi ülkelerinde özgürce çalışabilecekleri, rahatlıkla eleştirebilecekleri bir dünyayı inşa edeceğiz. Beraber birlikte yapacağız.
Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. Sağ olun, var olun. Belediye Başkanlarımız çalışıyorlar, sizler için çalışıyorlar. Onlara destek olun, onlar her fırsatta güzel şeyler yapmaya çalışıyorlar. Bütün engellemelere rağmen yapıyorlar ve yapacaklar."
