Kılıçdaroğlu,
SİYASET 21.07.2023 11:11:00 401 0

Kılıçdaroğlu,"İttifak bitti"

Habertürk’te gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un canlı yayın konuğu olan Kılıçdaroğlu, "Millet İttifakı devam ediyor mu?" sorusuna ise, "Hayır. Seçim ittifakıydı, bitti" diye yanıt verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun düzenlediği gizli toplantı hakkında açıklamada bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Gördüğümde, etik olarak rahatsız edici bazı uygulamalar vardı. Normal bulmuyorum" dedi.

Habertürk’te gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un canlı yayın konuğu oldu. Gündeme ilişkin değerlendirmeler bulunan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun yönettiği ve CHP'nin önde gelen isimlerinin katıldığı gizli toplantının tamamanı izlemediğini söyledi.
'Parti içi tartışmaları toplumun önüne getirme kadar yanlış bir şey yok'
"CHP'nin iç sorunlarının tartışma konusu olması beni rahatsız ediyor" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu konuda bütün arkadaşlarımı uyardım. Elbette eleştirilerini dile getirebilirler. Ama hepsinin ortak hedefi; bu ülkede çok dar bir grup hariç zamlardan perişan oldu. Parti içi tartışmaları toplumun önüne getirme kadar yanlış bir şey yok. Kurallar içinde mücadele edersiniz. Tekrarlandığında, kuralın dışına çıkıldığında gereğini yaparım. Her toplantının etik kurallar içinde yapılması lazım. Söylediğim odur" diye konuştu.

'Hiçbirimiz hiçbir yerde sabit kalma şansımız yok'
Kılıçdaroğlu, "Sizin için değişim nedir? Önce siz de kullanmıştınız, partide sizin dışınızda neredeyse herkes değişti. Genel Başkanın değişmesi gerektiğini herkes söyledi. Siz ne düşünüyorsuuz?" sorusuna, şöyle cevap verdi:

"Değişmeyen hiçbir şey yok. Her şey değişir zaman içerisinde. Mevsimler, insanlar, moda, ders kitapları, bilim değişir. Ama kurumsal bir yapınız vasa bu kurumsal yapının felsefesi varsa; bu felsefe çağdaş uygarlığını, refah devletini hedeflemişse burada neyi değiştireceksiniz? Felsefemiz çağdaş uygarlığı yakalamaksa bu felsefe devam edecek. Ancak programımız, kurumsal yapımızda eksiklikler olabilir. Örneğin parti tüzüğümüzde değişiklik olabilir. Zaten hepimiz değişiyoruz. Hiçbirimizin hiçbir yerde sabit kalma şansımız yok. Hukukun öngördüğü, parti içinde kural, gelenek, tüzüğün öngördüğü kurallar için elbette değişir. Biz lider partisi değiliz. Biz kurumsal kimliği olan, gelenek, örf, adet, saygı ve kültürü olan 100 yıllık partiyiz.

'Partinin yenilenmeye ihtiyacı var'
Biz lider partisi değiliz. Biz kurumsal kimliği olan 100 yıllık bir partiyiz. Askeri darbeler oldu, kapatıldık, mal varlıklarımıza el konuldu ama 100 yıllık geleneğini bozmadık. Yenilenmeye gelince, yenilenmeye ihtiyacımız var. Partinin yenilenmeye ihtiyacı var. Tüzüğü alacağız, tüzük çerçevesinde partide var olan aksaklıkları gidermenin, milletvekillerin, seçmenin şikayetlerini baz alarak yenilenmesini ifade etti. Yeni kurallar getirmenin partide var olan aksaklıklarını gidermenin, üyelerin, milletvekillerinin şikayetlerini dikkate alarak partinin yenilenmesi lazım. Bizim yenilenmeye ihtiyacımız var. Elbette yenileneceğiz. Bu çerçevede karar alacağız. Kurultay için düğmeye basıldı. Delege seçimleri yapılıyor. Hiçbir partide 1 milyonu aşkın delege seçimi göremezsiniz. 1 milyonu aşkın üye mahalleden başlayarak delegeleri seçiyor. Çok güçlü bir altkültürümüz var."

'Bana oy ver demem'
Ersoy, “Delegelerin genel başkanı, genel başkanın delegeleri seçtiğine dair eleştirim vardı. Bir siyasi parti genel başkanının görevinden ayrılması için gerekli olan nedir? Genel başkanın değişmesi için neye ihtiyaç var” sorunu yöneltti.

Kılıçdaroğlu, "Gayet basit, kurultay yapıyorsunuz. Geçmişte nasıl genel başkanlar değişitiyse, yine aynı tabloda değişir. Ben hiçbir delegeye telefon açıp bana oy ver demem, gidip milletvekiline gel bana oy ver demem. Bunlar demokrasinin gereğidir" diye cevap verdi. Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

Arkadaşlar 'ben genel başkan olacağım' derse alana çıkarlar. İl il gezerler. Daha bu süreç başlamadı. Hiçbir kısıtlama olmaz. Özgürce insalar çıkarlar. Bunlar demokrasinin gereği zaten. Bu konuda hiç kimse sürecin üstüne bir gölge düşüremez. İl başkanlarının görevden alınmasının her birisinin gerekçesi var. Hangi gerekçe ile aldığımız PM'ye aktaracağız. PM bu kararı denetleyecektir. Göreve iade de olabilir, kabul de edebilir. Biz ayrıca bütün illere ikişer milletvekili gönderdik. CHP'de genel başkan yanlış bir şey söylediği zaman ertesi gün kıyamet kopar. Bizde tek adam rejimi yok; demokratik kurallar vardır. Ben PM'de MYK'yı veya beni eleştirecek arkadaşların sözünü kesmem. Onlara bu esnekliği sağlarım. Onu da örgütümüz gayet iyi bilir."

'Seçim sonuçlarını yenilgi olarak kabul etmiyorum'
Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarıyla ilgili soruları ise şöyle yanıtladı:

"Seçim sonuçlarını yenilgi olarak kabul etmiyorum. Seçim sonuçlarını biz kazanamadık. Kazanamamızın birden çok nedeni var. Küçük köylerde veya kasabalarda oyumuz düşük. Biz buralara gitmemişiz yeteri kadar. Bu kusur bize ait. Buradaki yurttaşlar enflasyonu kentte yaşayan vatandaşa göre yeteri kadar hissetmemiş. Büyük kentlerin hemen hemen büyük kısmında zaten birinci partiyiz. Biz sıradan bir seçim yapmadık. Mâkul, demokratik ölçüler içinde bir seçim olmadı. Bütün bakanlar devletin araçlarını kullanıyorlar mıydı? Bakanlar devletin imkanlarını kullanarak vatandaşa gidiyorlar mıydı? Bu ahlaki midir, değil midir? Bir seçimin ahlâki, yasal, hukuk temelleri üzerine inşa edilmesi lazım. Bir seçimde sahtekârlık yapılıyorsa ve seçim meydanında gösteriliyorsa. Başta Yeni Şafak gazetesinin yaptığı gazetecilik midir, ahlâk mıdır? Daha sonra Erdoğan sahte videolar yaptı. Bütün seçim meydanında gösterdi. TRT günlerce gösterdi. Sahtekârlık yapan bir insandan Cumhurbaşkanı olur mu?

'25 milyonun oyunu aldık, yenilgi olarak kabul edebilir misiniz?'
Biz devletin kullandığı bütün imkanlara, yapılan sahtekârlıklara rağmen 25 milyon insanın oyunu aldık. 25 milyon insanın kullandığı oyu yenilgi olarak tanımlayamazsınız. 25 milyon insan insan haklarından, demokrasiden yana oyunu kullanıyorsa demek ki orada bir umut vardır. Tabii ki başarı iktidar olmaktır. Demokratik olmayan ortam içinde seçim yapıldı, insan haklarına aykırı uygulamalar yapıldı. Devletin imkanları, parası ve bürokrasisi kullanıldı. Devletin 25 milyon insanı demokrasiden yana oy kullandı. Yüzde 48 demokrasiden yana oy kullanırsa yenilgi olarak kabul edebilir misiniz? Vicdan bunu kabul eder mi? Siz kalkıp da CHP gibi partiyi, kurtuluş savaşı veren partiyi nasıl terörle bir araya getirirsiniz. Bunun ahlakla bir ilgisi var mı?"

'Erdoğan 'Montajdır' dedi'
Ersoy'un, "Kandil’den çok sayıda açıklama geldi. Çok eleştiri aldınız" sorusuna ise Kılıçdaroğlu şöyle yanıt verdi:

"Sizin sağduyunuza seslenmek istiyorum. Kandil’den 'Kılıçdaroğlu’nu destekliyorum' açıklaması kimin işine yarar, Erdoğan’ın. Terör örgütünün saldırısına uğrayan bir genel başkan, nasıl terör örgütüyle yan yana gelir, destekler. Çadır mahkemeleri kuran ben değilim. Erdoğan, bunu itiraf etti; ‘Montajdır’ dedi. Bir parti terör örgütüne 'sizin desteğinizi istemiyoruz' diye bir şey söyler mi? Muhatap alır mı? Terör örgütü ismi daha fazla zikredilsin diye yapar. Bütün terör örgütlerine karşıyız biz. Terör bir insanlık suçudur. Terör örgütü ile yanyana gelemezsiniz. Yanyana olan suçlanan biziz. Saldırıya uğrayan biz yine suçlanan biziz. Devletin bütün imkanları, parası kullanıldı, gayet iyi biliyoruz. Yüzde 48 oy olmamaz çok güzel bir şey otoriter yönetimde ve bütün olumsuz koşullara rağmen."

'İttifak bitti'
Kılıçdaroğlu, "Millet İttifakı devam ediyor mu?" sorusuna ise, "Hayır. Seçim ittifakıydı, bitti" dedi.

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun yönettiği ve CHP'nin önde gelen isimlerinin katıldığı gizli toplantı ile ilgili soruya ise şu yanıtları verdi:

"Sabahleyin cep telefonuma gelen bir mesajla gördüm. Doğrusunu isterseniz tamamını seyretmedim, hala da seyretmedim. Gerek duymadım. Sadece beni değil, partiyi ilgilendiren bir konu. Sonuçta, partiye uzun yıllar emek veren arkadaşların yaptıkları bir toplantı diye düşünebiliriz. Gördüğümde, etik olarak rahatsız edici bazı uygulamalar vardı. Etik olarak. Normal bulmuyorum, hayır. Disiplene sevk etme konularında yorum yapmam. Disiplin diye bir şey yok.

'Parti içi konuları televizyonlarda konuşmayı doğru bulmam'
Parti içi konuları televizyonlarda konuşmayı doğru bulmam. Parti içinde bir kişi genel başkanlığa aday ise gelir başımın üstünde yeri vardır. Kendisini destekleyen arkadaşlarıyla hareket edebilir. Bu bizim geleneğimizde var. Herke AK Parti'yi gördüğü için orası gibi zannediyorlar biz öyle değiliz. Bu AK Parti'de olsa suç. Adamı llinç bile edebilirler. İhraç bile edebilirler. Çünkü orada demokrasi yok. Biz demokrasiyi içselleştirebilen bir partiyiz. Parti meclisi üyeleri genel başkanı eleştirebilirler. Bizim partide hiç kimse eleştirilmez diye bir kural yok. Sağlıklı bir eleştiri siyasetçinin en çok ihtiyaç duyduğu şey. O çerçevede eleştirilere bakarım. Eleştirilerin haklı yönü de olabilir, haksız yönü de olabilir. Konuyu disiplin kuruluna sevketmeyi düşünmüyorum. Ekrem İmamoğlu Bey'in İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığına yeniden aday olmasını isterim.

'Her toplantının etik kurallar içinde yapılması lazım, tekrarlandığında gereğini yaparım'
Zaman zaman bu tür olaylar olur; kriz olarak görmeyiz. Su mecraını bulur. Buradaki temel sorun şu.Ülkenin bu kadar ciddi sorunu varken, insanlar perişan halde iken, ekonomi bu halde iken, zamlar almış başını gidiyorkan CHP'nin iç sorunlarının tartışma konusu olması beni rahatsız ediyor. Bu konuda bütün arkadaşlarımı uyardım. Elbette eleştirilerini dile getirebilirler. Ama hepsinin ortak hedefi; bu ülkede çok dar bir grup hariç zamlardan perişan oldu. Parti içi tartışmaları toplumun önüne getirme kadar yanlış bir şey yok. Kurallar içinde mücadele edersiniz. Tekrarlandığında, kuralın dışına çıkıldığında gereğini yaparım. Her toplantının etik kurallar içinde yapılması lazım. Söylediğim odur."

'Tanju Özcan'a kişisel olarak kırgınlığım yok'
Kılıçdaroğlu, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın CHP'den ihraç edilmesine ilişkin gündeme dair şu ifadeleri kullandı:

"Beni değiştirecek olan kurultay. Ben nasıl kendi kendimi değiştireyim? Bir partinin genel başkanını kurultay belirler. 100 yıldır bu böyle. Kendi kendimi genel başkanlığını bitirmem doğru değil. Bir partiyi yönetiyorsunuz. Kurallarına göre ilkelerine göre yöneteceksiniz. Partinin tüzüğü. hukuku, gelenekleri vardır. Tanju Özcan'ı parti yönetim kurulu yüksek disiplin kuruluna sevk etti. Yüksek Disiplin Kurulu 1 yıl süreyle ihraç ediyorum dedi. Tanju Özcan'a kişisel olarak kırgınlığım yok ama parti olarak yapılan yanlış."

(vş)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı