Karlov’u vurduktan sonra çıkan çatışmada öldürülen polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın FETÖ olarak bilinen Fethullah Gülen yapılanmasında ‘‘örgüt abisi’’ olduğu iddia edilen eski Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) çalışanı Şahin Söğüt, Turgut Özal Üniversitesi eski çalışanı Ahmet Kılınçarslan ve FETÖ’nün emniyet teşkilatındaki ‘‘zümre başkanı’’ olduğu iddia edilen Salih Yılmaz, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ile "terör amaçlı kasten öldürme" suçundan ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

FETÖ’nün ‘‘MİT mahrem yapılanması’’nda yer aldığı belirtilen Hüseyin Kötüce ve MİT Rusya masasında çalışırken FETÖ ile ilişkili olduğu gerekçesiyle kurumdan ihraç edilen Kürşad Akalın ise ‘‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse, ‘‘terör amaçlı kasten öldürmeye yardım’’ suçundan da 15'er yıl hapse mahkum edildiler.

Hikmet Erdoğan’ın başkanlığındaki Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Karlov’un öldürüldüğü serginin organizasyonunda çalışan Hayreddin Aydınbaş ve meslekten ihraç edilen eski polis Ramazan Yücel'i 10 yıl 6’şar ay, Şahin Söğüt’ün eşi Ayşe Söğüt ve eski polis memuru Kaan Bülbül'ü 9'ar yıl, savunmasında ‘‘Menzil tarikatına bağlıyım’’ diyen eski polis memuru Hasan Tunç, Altuntaş’ın eski ev arkadaşı polis memuru Sercan Başer ve yine eski polis memuru Ufuk Gül’ü ise ‘‘FETÖ üyesi’’ olmak suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme, 28 sanıklı davada gıyaben yargılanan Fethullah Gülen, Şerif Ali Tekalan ve Emrullah Uslu ile birlikte altı firari şüphelinin dosyalarının ayrılması yönünde hükümde bulunurken Bilal Dereli, Doğukan Söylemez, Kadir Şamlı, Oğuzhan Öztürk, Sefa Kurnaz ve Samet Kekeç hakkında beraat kararı verdi.

Rusya: ‘‘Azmettiriciler ve organizatörler hakkında detaylı bilgi bekliyoruz’’

8 Ocak 2019’da ilk duruşması yapılan davayı en başından beri yakından takip eden Rusya Dışişleri Bakanlığı, Moskova ile Ankara arasındaki ilişkilerde derin iz bırakan suikastla ilgili yargılamada kararın nihayet açıklanmasını tatmin edici buldu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, ‘‘Rus ve Türk soruşturma makamlarının sıkı bir işbirliği ile ilerlemelerini ve Ankara'dan bu terör saldırısının azmettiricileri ve organizatörleri hakkındaki yargılamanın sonuçları hakkında derhal detaylı bilgi vermesini bekliyoruz. Türk yargısının, seçkin bir Rus diplomatın hayatına mal olan bu terörist saldırıyı kararlı bir şekilde kınamasını takdir ediyoruz’’ denildi.

Bakanlık, ‘‘Rusya’nın Suriye’deki eylemleriyle ilgili basında ve sosyal ağlarda olumsuz bir havayı yapay olarak körükleyen bazı çevreler, bu suçun sorumluluğunun önemli bir bölümünü üstleniyor’’ ifadelerine de yer vererek 2016’nın son aylarında Suriye’de şiddetlenen çatışmalardan Rusya’yı sorumlu tutanları, cinayetle dolaylı da olsa ilişkilendirdi.

Suikast ve yargılama süreci

19 Aralık 2016’da Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açılan ‘‘Kaliningrad’dan Kamçatka’ya’’ adlı fotoğraf sergisine katılan Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov konuşma yaptığı sırada, görevli olmadığı halde koruma görevlisi konumunda arkasında bulunan polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından vurularak öldürüldü.

Ankara Çevik Kuvvet Müdürlüğü’nde görevli Altıntaş, büyükelçiyi öldürdükten sonra, ‘‘Suriye’yi unutmayın, Halep’i unutmayın’’ diye bağıran ve ardından Arapça olarak o dönem El Kaide’nin Suriye kolu olan Nusra örgütünün kullandığı ‘‘Bizler yaşadıkça daima cihad etmek üzere Muhammed'e bey'at edip söz vermiş kişileriz’’ sözlerini bağırdı. Altıntaş, kısa süren çatışma sonrası çevik kuvvet timi tarafından öldürüldü.

Suikast sonrası Türkiye-Rusya ilişkileri daha da güçlendi

Cinayetin ardından Rusya’dan gelen iki savcı ve görevliler soruşturmaya katılırken Ankara ve Moskova’dan, bu suikastın asıl hedefinin Türk-Rus ilişkilerini bozmak olduğu açıklamaları geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘Suikastçı FETÖ'ye mensup, bunu gizlemeye gerek yok. Maalesef Silahlı Kuvvetler’in içinde olduğu gibi polis teşkilatında da bu kirli örgüt var. Bunların temizlenmesi de devam ediliyor’’ yorumunda bulunurken Rusya lideri Vladimir Putin, ‘‘Bu alçakça terör eylemi kesinlikle bir provokasyondur. İyileşen Türkiye-Rusya ilişkilerini hedef almıştır. Ayrıca Suriye krizini çözümü yolunda Rusya, Türkiye, İran ve diğer tarafların çabalarını hedef alan bir saldırıdır. Buna verilecek cevap, terörle mücadeleyi arttırmaktır’’ diye konuştu.

Karlov cinayetinden yaklaşık bir ay sonra 23 Ocak 2017’de Suriye’de ateşkesi güçlendirmek için Türkiye ve Rusya’nın öncülüğünde Şam hükümeti ve muhaliflerin de katıldığı Astana görüşmeleri başladı.(Kaynak:VOA)

(vş)