İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, bütçe görüşmelerinin devam ettiğini hatırlattı.
Hazinesi eksi rezervlerle seyreden bir ülkenin bütçesinin halk nezdinde itibarlı bir bütçe olmadığını ileri süren Türkkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı ekonomik destek paketinde 2 milyon esnaf için 3 ayda 5 milyar lira kaynak ayrıldığını dile getirdi.
"Bugüne kadar vatandaşa doğrudan yaptıkları yardımın miktarı 8 milyar lira." diyen Türkkan, büyükşehirlerde 750, küçük şehirlerde 500 lira kira yardımı açıklandığını kaydetti. Türkkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kiralardan haberi olmadığını savunarak, iş yapacak konumdaki dükkanın kirasının 15 bin lira olduğunu iddia etti.
"Vatandaş aç, yandaş tok, saray tok. Kalyon İnşaata 9,5 milyar vergi muafiyeti getireceksiniz, esnafa '500 lira al' diyeceksiniz." ifadesini kullanan Türkkan, esnafın öfkeli olduğunu ileri sürdü. Türkkan, "Esnafın istediği milyar dolarlar değil. '6 ay bizden kira almayın' diyorlar. Ne olur bunu yapsanız? Ama biliniz ki o kırılan tabelaların, kırılan yüreklerin, yaptığınız vergi kıyaklarının bedelini mutlaka ve mutlaka sandıkta bu iktidar ödeyecek. Bu iktidarı Türkiye daha fazla taşıyamıyor." diye konuştu.
Türkkan, bankalardaki mevduat hesaplarının yüzde 55'inin döviz cinsinden olduğunu, 225 milyar dolar mevduat varlığı bulunduğunu belirterek, Türkiye'de birinci para biriminin dolar olmasının Türk Lirası'na olan güvensizlikten kaynaklandığını söyledi.
Erdoğan'ın, vatandaşlara tasarruflarını Türk lirası olarak değerlendirme tavsiyesinde bulunduğunu hatırlatan Türkkan, öncelikle bürokratların ve bakanların bu tavsiyeye uymasını istedi.
Dolar endeksli yapılan ihalelerin de Türk Lirası'na çevrilmesi gerektiğini dile getiren Türkkan, aksi halde bu çağrının ciddiye alınmayacağını öne sürdü.
İktidarın Türkiye'ye, 18 yıl boyunca, beton ve rant ekonomisi dışında hiçbir şey sunmadığını savunan Türkkan, yatırımın Millet Bahçesi olduğunu söyledi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan, sosyal hayat sıfıra inmişken hiçbir önceliği bulunmayan 278 Millet Bahçesi için 16 milyar lira ayrıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"16 milyar liralık dev bütçesiyle Millet bahçeleri tam 7 bakanlığın bütçesini geride bıraktı. Bu bütçe Millet Bahçesi bütçesi oldu, çayır çimen bütçesi oldu. Milet bahçeleri için ayrılan para Dışişleri Bakanlığı bütçesinin tam 3 katı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının ise tam 4 katı büyüklüğünde. Millet bahçelerini yaptıran bakanlığın bütçesinin ise yaklaşık 5 katı bütçesi var. Bugün 16 milyar lira, yaklaşık 2 milyar dolar demek. 2 milyar dolarla Türkiye Volvo veya Opel'i satın alabilir, Türkiye'ye getirebilir. Böyle bir şey yapmak varken sadece yandaşa para aktaracağım diye Millet bahçelerine 2 milyar dolar bütçe ayrılmış."
Diyanet İşleri Başkanlığının Bodrum'da koy manzaralı araziye 100 milyon lira bütçeli bir saray yaptırmaya karar verdiğini ve inşaatına da başlandığını öne süren Türkkan, "Diyanet İşleri Başkanlığının yaptığı saray, külliye, ne diyorlarsa desinler ismine, milletin dinine, diyanetine nasıl bir faydası olacak bilemiyorum." dedi.
Türkkan, gençlerin Türkiye'ye dair umutlarının çalındığını iddia ederek, beyin göçünün arttığını dile getirdi.
Gençlerin "tweet" atmaya bile korktuğunu öne süren Türkkan, "İktidar 2050, 2071 masalları anlatadursun, bu gençler olmadan bırakın 2071'i, Türkiye 2030'u yakalayamaz, inşaa da edemez. Gençler artık iş istiyorlar, eğitimleriyle bir yerlere gelmek istiyorlar." diye konuştu.
Lütfü Türkkan, demokrasi, adalet, iş ve kariyer isteyen gençler için ancak demokratik parlamenter sistemle bu meselenin çözülebileceğini öne sürdü.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun bütçe görüşmeleri sırasında kendilerine yönelik "Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz." şeklinde bir ifade kullandığını aktaran Türkkan, "Soruyorum; seçim oldu, biz sandıktan çıktık. Bize vermeyecek misiniz iktidarı? Milleti bununla mı tehdit ediyorsunuz? Yani 'Seçimi kaybetsek de iktidarı devretmeyiz' mi? demek istiyorsunuz. Bu millet sizin bu meydan okumalarınıza asla ve kata prim vermez; meydan da vermez, müsaade de etmez. Seçimde sandıktan çıkalım, nasıl devralacağımızı siz de göreceksiniz." dedi.
Türkkan, 2021'in seçim yılı olduğunu iddia ederek, Türkiye'nin AK Parti'yi taşıyamadığını söyledi.
ABD'nin yaptırımlarının da Türkiye'ye ciddi sıkıntı vereceğinin göründüğünü savunan Türkkan, "Emperyalizmin egemenliğimize karşı mütecaviz bir girişimi olarak değerlendiriyoruz." ifadesini kullandı.
Siyasi iktidarı bu noktada dirayetli ve basiretli olmaya davet ettiklerini aktaran Türkkan, "Türk milletinin hakkını ve hukukunu koruma konusunda hiç tereddüt etmememiz gerekiyor." diye konuştu.
Türkkan, Türkiye'nin akılcı ve dengeli dış politikaya ihtiyacı olduğunu belirterek, bundan sonra muhalefete danışılarak aklıselim kararlar alınarak sıkıntıları bir an önce aşmayı umduklarını söyledi.
Bir gazetecinin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın 2021'deki para politikası sunumuna ilişkin değerlendirmelerini sorduğu Türkkan, Ağbal'ın, "geçmişte yapılan hatanın Türkiye'yi akamete uğrattığını, kendilerinin bunu toparlayabilmek için dövize müdahale ederek rezervi harcamayacakları" mesajı verdiğini öne sürdü.
(vş)
