İMO Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur; 13,5 milyon kişiyi etkileyen, Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Hatay, Adana, Kilis, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Osmaniye'de yıkım meydana getirerek, çok sayıda vatandaşımızın can kaybına neden olan, peş peşe yaşanan depremlerle ilgili basın açıklaması yaptı.
AFAD tarafından, can kaybının 3 bin 381'e, yaralı sayısının 20 bin 426'ya yükseldiğinin açıklandığı depremde, Adana’daki güncel durumu açıklayan Aksungur; yıkılan 11 binada ölü sayısının 105’e yükseldiğini, hastanelerde de depremden etkilenen Hatay ve Maraş’tan gelenlerle birlikte yaralı yoğunluğu olduğunu belirtti.
Aksungur, Adana’da yıkılan bina ayrıntıları olarak; Çukurova ilçesine bağlı Güzelyalı Mahallesinde 14 katlı Alpargun Apartmanı,16 katlı Sami Bey apartmanı, 14 katli Belur Apartmanı, Turgut Özal Bulvarı’ndaki 12 katlı Zeray Apartmanı, Barış Manço Bulvarı'nda ise Tutar Yapı sitesi içerisinde 13 katlı apartman, Tufanbeyli ilçesinde 1 apartman, Turgut Özal Bulvarı üzerinde bulunan 12 katlı Kubilay Apartmanı dahil, iki deprem nedeni ile Adana’da 11 binanın yıkıldığını söyledi. Yeni yapılaşmanın olduğu Sarıçam İlçesi’nin kuzey bölümünde yeni stadyum civarında da yeni binalarda çatlaklar meydana geldiğini, binaların boşaltıldığını ilave etti.
İmarlı bölgelerdeki ruhsatlı binalarda meydana gelen yıkımların, yapım ve ruhsatlandırma aşamalarında hataları işaret ettiğini belirten Aksungur; “Günümüzde mühendislik ve yapım teknikleri ilerlemiştir, gerekli tedbirler alınarak ya da gerekli projelendirme yapılarak depreme dayanıklı binalar yapılabilir. Ancak belki de çok basit bir hatadan dolayı bu binalar enkaz yığını haline geldi. En aşağıdan en yukarıya doğru inşaat mühendislerinin, mimarların, şehir plancılarının, yerel yöneticilerin, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin mevcut bina envanterini tespit etmesi ve yenileme çalışmalarına gitmeleri gerekmektedir. Dere yatakları ve alüvyon yataklardan kaçınılması gerekiyor” dedi
HER ŞANTİYEYE BİR ŞEF BİNA GÜVENLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ
İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yürütülen ‘Her Şantiyeye Bir Şef, Bir Şantiyeye Bir Şef’ kampanyasını hatırlatan Aksungur sözlerine şöyle devam etti:
“Projelendirme, uygulama ve denetim önemli. Denetimi yapacak olan da şantiye şefidir. Her kademedeki sorumluların, görevlilerini layığı ile yerine getirmesi, adam sendecilikten uzak durulması, denetimin sağlanması, 'Bir şey olmaz’ lafının şantiyelerde yasaklanması gerekmektedir. Bunlar yapılmadığı sürece biz bu acıları daha çok yaşarız.
HATALAR, SORUMLULAR TESPİT EDİLMELİDİR
Adana’da yıkılan ve hasar gören binalar, 1999 Marmara depreminin hemen ardından 2000 yılında hayata geçirilen yapı denetim yasası ve deprem yönetmeliğine göre inşa edilen binalardır. Ruhsatlı binalardaki bu yıkımların, bu can kayıplarının sorumluları, yapılan hatalar mutlaka tespit edilmelidir.
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi teknik ekibi olarak ilimizde yıkılan binalarda ilk gözlemlerimizi yaptık. Ayrıntılı incelememiz, yetkili kurumlarla birlikte devam etmektedir. Adanalılar haliyle tedirgindir, Şubemizi çok sayıda vatandaşımız arayarak evlerinin güvenilir olup olmadığının incelenmesini talep etmektedir. Adana’daki yapı stokunun güvenilirliğinin tespit edilmesi bu acıların bir daha yaşanmaması için elzemdir. Deprem güvenliği olmayan binalara ilişkin acil önlemler alınmalıdır. Bu konuda birincil sorumluluk devletindir. Devlet vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.
Vatandaşın can güvenliğini bire bir ilgilendiren bir mesleğin mensubu olan bizler, üzerimize düşen sorumluluğunun farkındayız. Bu amaçla Oda merkezimiz ve Şubemiz tarafından çalışmalar yürütülmektedir. Deprem bölgesinde hasar tespiti çalışmalarına destek olmak için 6000'in üzerinde üyemiz gönüllü oldu. Üyelerimize duyarlılıkları için teşekkür ediyoruz. Listelerimiz hazır, Merkezimiz Bakanlıkla görüşmeleri gerçekleştirdi. Deprem bölgesinde yapılacak hasar tespit çalışmaları için hazırız.”
(VŞ)
