Krizin istihdam alanında yarattığı zararın 2023 yılına kadar onarılamayacağı tahmin ediliyor.

Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki ILO, raporunda 2022 yılında küresel işsizlik rakamlarının düşük bir düzeyde de olsa iyileşerek 205 milyona gerileyeceğini öngördü. Bu rakam pandemiyle gelen krizden önce 2019 yılında, 187 milyon olarak kaydedilmişti. Bu da, 2019 yılında yüzde 5,4 olan küresel işsizlik oranının bu yıl yüzde 6,3 olması ve gelecek yıl yüzde 5,7’ye düşmesi beklentisi anlamına geliyor.

Raporda ayrıca, “işe alımlardaki büyümenin, pandemiyle gelen ekonomik kaybın 2023 yılından önce telafi edilmesine yetmeyeceğinin” altı çizildi.

Küresel ekonomideki mevcut gidişatın, kriz öncesinde de gündemde olan eşitsizlikleri daha çok derinleştirdiği de raporda yer verilen ayrıntılar arasında.

Raporun baş yazarı, ILO ekonomisti Stefan Kuehn Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, işlerine devam eden ancak çalışma saatleri azaltılan kişilerin durumu da göz önünde bulundurulduğunda, pandeminin istihdam üzerindeki etkisinin daha da büyük olduğuna dikkat çekti.

2020 yılında istihdam saatlerinde kaydedilen düşüş 2019 yılıyla kıyaslandığında, bunun 144 milyon tam zamanlı iş kaybına denk geldiği belirtiliyor.

Her ne kadar Amerika’da işe alımlar yeniden hız kazanmaya başlasa da, başta Avrupa olmak üzere birçok bölgede çalışanların hala eksik saatte çalıştığına vurgu yapan Kuehn, “İşsizlik rakamları, çalışma piyasası üzerinde devam eden etkiyi tam olarak yansıtmıyor” dedi.

En büyük darbe kadınlar, gençler ve kayıt dışı çalışanlara

“Çalışan yoksulluğunu sona erdirmeye yönelik kat edilen ilerlemenin beş yılı tamamen silinmiş oldu” ifadeleri kullanılan raporda kadınlar, gençler ve kayıt dışı sektörlerde çalışan 2 milyon kişinin de krizde en büyük darbeyi alanlar olduğuna vurgu yapıldı.

Raporda paylaşılan verilere göre, kadın istihdamı 2020 yılında yüzde 5 oranında geriledi. Aynı dönem içinde erkek istihdamındaki düşüş ise yüzde 3,9 olarak belirlendi. Uzmanlar raporda, pandemiyle mücadelede devreye sokulan kısıtlamalara bağlı olarak kadınların evdeki sorumluluklarının artmasıyla beraber, toplumsal cinsiyet rollerinin de “yeniden geleneksel hale dönüşmesi” riskine yol açtığına dikkat çekiyor.

Genç nüfusun istihdamı da 2020 yılında yüzde 8,7 azaldı. Bu dönemde yetişkinlerin istihdamındaki ortalama azalma ise yüzde 3,7 olarak kaydedildi. Gençlerin istihdamındaki gerileme en fazla orta gelirli ülkelerde gözlemlendi. Gençlerin işgücü piyasasındaki yerlerinde yaşanan bu daralmanın olumsuz etkilerinin yıllar boyunca sürebileceği tahmin ediliyor.

Son verilere göre, 2019 yılına kıyasla şu an 108 milyon çalışan daha yoksul ya da aşırı yoksul kategorisinde yer aldı. 2021 yılının ilk yarısında en çok etkilenen bölgeler, Latin Amerika ve Karayipler ile Avrupa ve Orta Asya oldu.(Kaynak:VOA)

(VŞ)