CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel, son olarak Ankara ve İstanbul’da 65 yaş üstü vatandaşların saat 10.00 ve 16.00 saatleri dışında sokağa çıkmalarının yasaklanmasına yönelik olarak, iktidarın pandemi ile mücadelede ilk dönemde olduğu gibi yine kolaycılığa kaçarak 65 yaş üstü vatandaşlara yönelik sınırlama ve yasakları çare olarak görmeye devam ettiğini söyledi. Açıkel, hatalı politikaların neden olduğu ekonomik buhran nedeniyle aşırı normallaşme ve kontrolsüzlüğe yol açan iktidarın, pandemi ile mücadelede yapılması gerekenleri yapmadan, Tabip Odalarından ve bilim insanlarından gelen tüm önerileri görmezden gelerek, sürekli olarak 65 yaş üstü vatandaşlara sınırlama ve yasaklar getirmesinin, bu vatandaşları mağdur ettiğini söyledi. Açıkel, ayrıca grip aşısı konusunda riskli olarak görülmeyen ve aşı yapılmayan pek çok 65 yaş üstü vatandaşın, sokağa çıkma tedbirlerinde riskli olarak kabul edilmesindeki çelişkiye de dikkat çekti.

‘Sadece Yaşlıları Eve Kapatmak Çözüm Olamaz’

21 Mart 2020 tarihi itibarıyla 65 yaş üzerindeki vatandaşlar için sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini ve bu vatandaşların 10 Haziran tarihine kadar 71 gün evde tutulduğunu hatırlatan Açıkel, o dönem 71 gün boyunca sokağa çıkmalarına izin verilmeyen yaşlı vatandaşların, sağlık sorunu yaşadıklarında hastanelere başvuramadığını ilaçlarını almak üzere eczaneye gidemediğini, banka veya devlet dairesi gibi kurumlarda işlemlerini gerçekleştiremediğini ve mağdur olduklarını söyledi. Yaz aylarından sonra tekrar yükselişe geçen vaka/hasta sayıları ile birlikte alınan ilk önlemlerin de bu yönde olduğuna dikkat çeken Açıkel, yükselişle birlikte ilk önlem olarak 65 yaş üstüne sınırlama ve yasaklar getirilmesi ile birlikte bu mağduriyetlerin yeniden oluşacağının gözardı edildiğini ifade etti.

‘Çalışan Yaşlıları Düşünen Yok’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Açıkel, yaşlı vatandaşlar içinde yoksulluk oranının %20’ye yaklaştığına, 2019 yılı itibariyle 65 yaş üstünde 851 bin kişinin istihdam olduğuna ve kayıt dışı çalışanlar göz önünde bulundurulunca sayının çok daha fazla olduğuna dikkat çekti.

Sokağa çıkma kısıtlamaları ve yasakları ilan edilirken görmezden gelinen bir diğer noktanın da 65 yaş üzerinde olup çalışmaya devam eden yüz binlerce vatandaş olduğunu söyleyen Açıkel; “yaşlılığı eve hapsolmayı gerektiren bir düşkünlük hâli olarak görmek, hâlen çalışan bu vatandaşlarımızın işlerine gidememelerine ve gelirlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmalarına neden olmuştur. Bu durum, AKP iktidarının yaşlıların ekonomik olarak verimliliğini veya yaşlılar arasındaki farkları görmeyen, yaşlılığı yalnızca hastalık ve muhtaçlıkla tanımlayan anlayışının yansıması olmuştur.” ifadelerini kullandı.

Açıkel, kısa çalışma ödeneği gibi alınan ekonomik tedbirlerin, çalışmaya devam eden emeklileri kapsamadığını, kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak için işsizlik sigortası primi kesilmesi ve ödenmesi gerektiğine dikkat çekerek, çoğunluğu emekli maaşı alan veya kayıt dışı olarak çalışmaya devam eden yaşlıların bu nedenlerle bu ödenekten faydalanamadığını söyledi.

‘Eksik Tedbirler, Yaşlılara Yönelik Yasakları Anlamsız Kılıyor’

Dikkat çeken bir diğer tedbirsizliğin 65 yaş üstü pek çok vatandaşın, sokağa çıkması yasak olmayan diğer aile bireyleriyle aynı evde yaşıyor olması olduğunu ifade eden Açıkel, her dört haneden birinde bir yaşlı vatandaş bulunduğunu ve diğer aile bireylerinin işe gitmek için sokağa çıkmak ve başkalarıyla temas halinde olmak zorunda kalmasının, sokağa çıkması yasak olsa da aynı hanede yaşamaya devam eden yaşlı vatandaşları da riske attığını söyledi.

Açıkel, AKP’nin tahrip ettiği ekonominin yükü kaldıramayacağından korkması yüzünden kapsamlı tedbirler almamasının, çalışanlara gelirlerini ve işlerini koruyacak önlemler sunmamasının, yaşlılara yönelik yasakları da anlamsız kıldığını ifade etti.

‘Pandemiden Sadece Yaşlılar Etkilenmiyor’

Açıkel, Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi ilan etmesine neden olan virüsün, her yaş ve cinsiyetten insanı etkilediğini özellikle kronik hastalıkları olan ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler için büyük risk teşkil ettiğini ancak 65 yaş altı kişilerin de bu riskten azade olmadığını vurguladı. Yaşlı vatandaşların en riskli gruplar olduğuna ve yaşamını kaybedenlerin çoğunun yaşlı olduğuna yapılan söylemlere ve bu yönde alınan önlemlere dikkat çeken CHP’li Açıkel, bu durumun 65 yaş üstü vatandaşlarımızın toplumun geri kalanı için tehlike arz ettiği algısına neden olduğunu ve yaşlılara karşı ayrımcı davranışların artmasına yol açtığını söyledi.

‘Yalnız Yaşayan Yaşlılar İçin Yaşam Güçleşiyor’

Türkiye’de her beş yaşlı vatandaştan birinin tek başına yaşadığını belirten Açıkel, yalnız yaşayan bu kişiler için yaşamın daha da güçleştiğini, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ailelerine, komşularına ya da kurumların talep üzerine ulaşılabilen birimlerine muhtaç hâle geldiklerini söyledi. Açıkel, bu sürecin, zaten yetersiz olan evde bakım hizmetlerinin niteliği ve niceliğinin ne kadar eksik olduğunu bir kere daha gösterdiğini ifade etti.