ABD Başkanı Joe Biden Mısır'daki 2022 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP27) yaptığı konuşmada, küresel iklim krizinin gezegen için varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu söyledi ve ABD'nin mücadele için üstüne düşeni yapacağına söz verdi.
Biden, dünyanın en büyük ikinci sera gazı yayan ülkesi olarak ABD'nin attığı adımları özetlemeden önce "İklim krizi, insan güvenliği, ekonomik güvenlik, çevre güvenliği, ulusal güvenlik ve gezegenin yaşamı ile ilgili" dedi.
Joe Biden, "Burada ABD başkanı olarak güvenle söyleyebilirim ki Amerika 2030 yılına kadar emisyon hedeflerimizi karşılayacaktır" dedi
Biden’ın konuşması, Şarm El-Şeyh'te toplanan hükümet temsilcilerine, gezegenin ısınmasının en kötü etkilerini önlemek için küresel ortalama sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece içinde tutma hedefini canlı tutmalarını hatırlatmayı amaçlıyor.
Avrupa topraklarındaki Rusya-Ukrayna savaşından yaygın enflasyona kadar bir dizi kriz, uluslararası arenada dikkatleri dağıtıyor.
Grönland buzulları da yaz aylarında tahminlerin üzerinde bir hızla eriyor.
Biden, "Bu ortamda, iklim taahhütlerimizi iki katına çıkarmamız her zamankinden daha acil. Rusya- Ukrayna savaşı yalnızca, dünyayı fosil yakıtlara bağımlılığından kurtarma ihtiyacının aciliyetini arttırıyor" dedi.
ABD Başkanı’nın zirveye varışından önce, Biden yönetimi, sondajcılar tarafından aylarca süren lobi faaliyetlerine meydan okuyan bir adımla, ABD petrol ve gaz endüstrisinin en güçlü sera gazlarından biri olan metan emisyonlarını sert bir şekilde engellema amaçlı yerel bir planı açıkladı.
Washington ve AB ayrıca geçen yıl başlatılan ve 119 ülke tarafından imzalanan, ekonomi genelindeki emisyonları bu on yıl içinde yüzde 30 azaltmayı amaçlayan uluslararası bir anlaşmaya dayanarak, bugün petrol endüstrisi metanı konusunda daha fazla eylem sözü veren ortak bir bildiri yayınlamayı planlıyordu.
Küresel emisyon 2030’a kadar 2010’a kıyasla yüzde 10,6 artacak
Ancak açıklamalar, dünya hükümetlerinin ısınmayı ele almak için yeterince çaba gösterip göstermediği ile ilgili şüphelerin gölgesinde yapılıyor.
Geçen hafta yayınlanan bir Birleşmiş Milletler raporu, yıkıcı fırtınalar, kuraklıklar, orman yangınları ve sellerin dünya çapında milyarlarca dolarlık zarara yol açmasına rağmen, küresel emisyonların 2030 yılına kadar 2010 seviyelerine kıyasla yüzde 10,6 artacağını gösterdi.
Bilimadamları, küresel ısınmayı 2015 Paris Anlaşması'nın hedeflediği sanayi öncesi sıcaklıkların 1,5 santigrat derece (2,7 Fahrenheit) üzerinde sınırlamak için o zamana kadar emisyonların yüzde 43 düşmesi gerektiğini söylüyor ki bu iklim değişikliği risklerinin kontroldan çıkmaya başladığı eşik.
ABD ve Avrupa Birliği üyeleri dahil birçok ülke, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşından bu yana yükselen tüketici enerji fiyatlarının düşürülmesini sağlamak olmak için yakın vadede fosil yakıt arzının arttırılması çağrısında bulunuyor.
Öte yandan BM organizatörleri COP27'yi, 2013 yılında demokratik yollarla seçilmiş ilk cumhurbaşkanının ordu tarafından devrilmesinden bu yana hükümeti suiistimallerle suçlanan Mısır'da düzenledikleri için, insan hakları aktivistlerince eleştirildi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi, ABD Başkanı’na Mısır'ın insan hakları için ulusal bir strateji başlattığını ve bu konuda gelişmeye istekli olduğunu söyledi.
(vş)
