HDP’NİN CHP’Yİ ZİYARETİNDE ORTAK AÇIKLAMA YAPILMADI
SİYASET 6.02.2021 18:12:00 720 0

HDP’NİN CHP’Yİ ZİYARETİNDE ORTAK AÇIKLAMA YAPILMADI

HDP’li Sancar, muhalefet cephesinin parlamenter sisteme dönüş talepleri çerçevesinde, 1921 Anayasası'nın güçlü parlamento, denetim mekanizması ve yerel yönetimleri öngörmesi bakımından ilham alınabileceğini söyledi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Parti Genel Merkezine ziyarette bulunan Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki heyet ile görüştü.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’na, Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Oğuz Kaan Salıcı ve Muharrem Erkek ile CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke eşlik etti.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile  Parti Sözcüsü Ebru Günay, Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ve milletvekili Fatma Kurtulan, muhalefet turları kapsamındaki ziyaretteki heyeti oluşturdu.   .

Sancar, Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP heyetiyle görüşmesinden sonra kameralar karşısına geçti ve soru üzerine hem Saadet Partisi’nde hem de bugün CHP’de ortak basın açıklaması yerine HDP’nin ziyaret amacını açıklamayı tercih ettiklerini ifade etti. “Bizim tercihimiz, açık tavrımız budur. Bizim önerimiz bu oldu. Diğer partilerden bize gelen bir talep değil” diyen Sancar, neden HDP’yle ortak açıklama yapılmadığı sorusunu yanıtladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak ise, öğleden sonraki basın toplantısında HDP’yle yapılan görüşmeye ilişkin kısa değerlendirmede bulundu.

Öztrak, “Bugünkü ziyarette, ülkemizin içinde bulunduğu buhranı, demokrasi ve hukuk devletindeki aşınmayı, artan işsizliği, açlığı ve milletin boşalan tenceresini görüştük. Buhranla birlikte milletin sırtındaki yük giderek arttı. Bu çerçevede, milletin sesine kulak veren partiler, buhrandan çıkışın nasıl olacağı konusunda fikir alışverişinde bulunuyorlar. Burada bir hususun altını da çizmek istiyorum: CHP bu ülkenin birliğinin, bütünlüğünün sigortasıdır. Bu çerçevede, tüm partilerle görüşebilen parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bu, demokrasimizin geleceği için büyük bir imkandır” dedi.

 Heyet, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler tarafından karşılandı. CHP’de yapılan yaklaşık 1 saatlik görüşmenin ardından çıkışta açıklama yapan Sancar HDP'nin internet sayfasından yapılan fuyuruya göre şunları söyledi:

"CHP ile oldukça önemli bir görüşme gerçekleştirdik”

“Demokrasi programımızın yeni aşamasının en önemli programlarından biri olan muhalefet partilerini ziyaretlerimiz devam ediyor. Bugün CHP Genel Merkezinde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve heyetiyle bir görüşme yaptık. Oldukça önemli bir görüşmeydi. Türkiye’nin gündemindeki bütün başlıkları ele aldık. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Bu görüşmelerimiz devam edecek. Muhalefet partileriyle yapacağımız görüşmelerin bundan sonraki durağı Gelecek Partisi olacak. 9 Şubat'ta. Sonra DEVA Partisini ziyaret edeceğiz.

Türkiye’nin gündemindeki önemli sorunları konuştuk. En önemli mesele ekonomik krizdir. Ekonomik kriz dediğimizde sanki etkisi herkese eşit bir şekilde yansıyan bir olaydan konuşuyormuşuz gibi hissedilebilir. Mesele geniş halk kesimlerinin yoksullaşmasıdır. Pandemi yönetiminin bu yoksullaşmayı daha da derinleştirdiğini görüyoruz. Ağır ekonomik kriz aslında derin yoksullaşma ve adaletsizliğin daha da yaygınlaşmasıdır. Bu konuda muhalefet partilerinin belli temel ortak noktaları olduğunu görüyoruz. Ekonomik kriz konusunda faturanın halka yansıtılmasına karşı ortak çalışmaların neler olabileceğini de muhalefet partileriyle konuşuyoruz. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu ve heyetiyle bu meseleyi de ele aldık.

“Muhalefet partileri için müzakere önerisi çerçevesi hazırladık”

Diğer muhalefet partilerine sunduğumuz bir müzakere önerisi çerçevesi var. Bunların muhalefet partileri arasında müzakere edilmesini öneriyoruz. Kendilerine sunduğumuz 3 başlık var. Bunlardan birincisi Türkiye’nin özellikle OHAL ile yaşamaya başladığı ağır adaletsizlik hallerini nasıl birlikte tamir edebileceğimiz meselesidir. Özellikle yargı alanında yaşanan sorunların büyük adaletsizlik meselesi haline geldiğini görüyoruz. Çeşitli örnekler arasında Enis Berberoğlu davası da var.

“AİHM’in Demirtaş kararını Kılıçdaroğlu ile görüştük”

Özellikle AİHM kararından itibaren Demirtaş ve diğer tutuklu ve hükümlü arkadaşlarımızın durumu da özel bir önem kazandı. AİHM Demirtaş kararını bugün Sayın Genel Başkan ve heyetiyle görüştük. Burada bir fikir ayrılığı gözükmüyor. Bizler bu kararın derhal yerine getirilmesini başından beri söylüyoruz. Ama iktidar AİHM kararını bağlayıcı bulmadığını ve yerine getirmeyeceğini belirtiyor. Bunun apaçık Anayasanın 90. Maddesinin ihlali anlamına geldiğini bir kez daha vurgulayalım. CHP yetkilileri de bundan önce yaptıkları açıklamalarda aynı görüşü dile getirmişlerdi.

"Kayyım rejimine karşı mücadele bir demokrasi mücadelesidir"

Ağır adaletsizlik hallerinin OHAL ile ortaya çıkan örnekleri var. Bunların başında kayyım rejimi geliyor. Kayyım uygulaması belediyelere yönelik olarak OHAL KHK’leri ile getirilmişti. Ama o zaman yapılan başka bir düzenleme vardı. Üniversite rektörlerinin doğrudan Cumhurbaşkanlığı tarafından atanmasını getiren bir düzenlemeydi. Yani bugün Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin veya öğretim elemanlarının haklı olarak tepki gösterdiği uygulama OHAL ile gelen bir düzenlemedir. Belediyelere kayyım atanması da OHAL ile getirilmişti. Bizler kayyım rejiminin en başta yerel yönetimleri hedef aldığını ama sadece yerel yönetimlerle sınırlı bir uygulama olmadığını dile belirtiyoruz. Nitekim üniversitelere rektör atama usulü bir kayyım sistemi olarak ortaya çıkarmıştır. Boğaziçi Üniversitesindeki son uygulama bunu bütün Türkiye’nin gözü önüne sermiştir. Kayyım rejimine karşı mücadele demokrasi mücadelesidir, insanların kendilerini yönetme hakkını savunması meselesidir. Sivil topluma da yaygınlaştırılmak isteniyor yeni çıkan kanunla. Bütün derneklere iktidarın kayyım atama imkanı yeni düzenlemede var. Biz bunu da birlikte ele almanın, bu uygulamaya karşı bütün muhalefet partilerinin ortak bir tutum sergileyebilmesinin önemine işaret ettik.

Muhalefet, demokratik hakların kullanımı konusunda ortak hareket etmelidir

Bunun dışında bizim önerdiğimiz başka bir konu da yol temizliğidir. Demokrasi için demokratik seçimler için yolun şimdiden sağlamlaştırılması gerekiyor. Bunu iktidardan bekleyemeyeceğimizi geçmiş tecrübelerle çok iyi biliyoruz. Muhalefet, demokratik hakların kullanımı konusunda ortak hareket etmelidir. Seçim ittifakı bugün itibariyle gündemimizde yok herhangi bir şekilde. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu ve heyetiyle yaptığımız görüşmede de gündeme gelmedi ama seçim güvenliği en temel meselelerdendir. Bu konuda da hemfikir olduğumuzu gördük. Seçim güvenliğini demokratikleşmeden bağımsız düşünemeyiz. Türkiye’nin demokratik geleceğini güvence altına almaktan ayrı düşünemeyiz. O nedenle seçim ne zaman olursa olsun ona dönük ortak çalışmaların bugünden başlatılmasını çok önemli buluyoruz. Bu görüşümüzü de Sayın Genel Başkana ilettik.

Güçlü parlamento, güçlü denetim sistemi ve güçlü yerel demokrasi öneriyoruz

Gündemdeki bir diğer konunun parlamenter demokratik sisteme dönüş olduğunu biliyorsunuz. Bu konuda muhalefet partileri arasında genel bir mutabakat olduğunu da zaten biliyoruz. Bizler de demokratik sistemin güçlendirilmesi programının en önemli maddesini güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş olarak görüyoruz. Demokratik parlamenter sisteme dönüş, bir ortak program maddesi olarak muhalefet partileri arasında yerini almış durumda ama biz bunun güçlü bir demokrasi çerçevesine yerleştirilmesini öneriyoruz. Bunun için güçlü parlamento, güçlü denetim sistemi ve yerel demokrasi öneriyoruz.

"1921 Anayasasının anayasa ve sistem tartışmalarında müzakere zemini olmasını öneriyoruz"

Tam da bu temel ilkelerin yer aldığı 1921 Anayasası bu konuda ilham kaynağı olarak değerlendirilebilir. 1921 Anayasasının 100’üncü yılı. Bu anayasanın iki temel özelliği var. Biri çok güçlü parlamento diğeri de çok güçlü yerel yönetim sistemi. Bu iki ilkeyi bugün anayasa tartışmalarında veya sistem tartışmalarında ilham kaynağı ve bir müzakere zemini olarak ele almayı öneriyoruz. Bütün muhalefet partilerine ve Türkiye’nin demokrasi güçlerine de bu önerimizi sunuyoruz. Elbette 21 Anayasasını olduğu gibi bugüne uyarlamak söz konusu olmaz. Ancak bu iki temel ilkede, güçlü parlamento ve güçlü yerel yönetimler konusunda bu anayasadan ilham almak ve yola çıkmak mümkündür.

"İktidar anayasa değişikliğinde samimi değil, sıkışmışlıktan kurtulmaya çalışıyor"

İktidarın gündeme getirdiği anayasa değişikliğinin bize göre samimi bir tarafı yok. Bunun gerçekten anayasa yapmaya yönelik bir program olarak ortaya konulduğunu düşünmüyoruz. İktidar sıkışmışlıktan kurtulmak için toplumu oyalamaya çalışıyor. Kötü yönetimin faturasının daha fazla konuşulmasını önlemek için gündemi değiştirmeye çalışıyor. Esas olarak bu sıkışmışlıktan biraz nefes alabileceği bir alan yaratmaya çalışıyor. Görebildiğimiz budur, asıl niyet budur. İktidarın ve Cumhurbaşkanının anayasayı gündeme getirmesinin asıl nedeninin bu olduğunu düşünüyoruz.

“Mevcudun gerisine düşecek yeni bir anayasa teklifi ile ortaya çıkacaklar”

Eğer samimi iseler nasıl bir anayasa istediklerine dair temel çerçeveyi muhalefet partilerine ve topluma sunsunlar. Muhalefet partilerine bu çerçeveyi sunmanın adresi de TBMM’dir. Buyursunlar TBMM’ye ne önerdiklerini ve ne istediklerini getirsinler. Orada partilerle ve kamuoyu ile paylaşsınlar. Biz Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu kabul ediyoruz. Bunu en çok savunan parti de biz olduk geçmişte ama gerçekten yeni bir anayasa ne anlama gelirin cevabını da açıkça ortaya koymak gerekiyor. Biz yeni anayasa derken demokratik, özgürlükçü bir anayasayı kastediyoruz. Biraz önce söylediğimiz temel ilkelerde yola çıkan bir anayasayı kast ediyoruz. Eğer iktidar da neyi kastettiğini ifade ederse böylece gölge boksu olmaktan çıkar anayasa tartışmaları, daha samimi ve daha düzgün bir çerçeveye oturur. Ama iktidarın böyle bir niyetinin olduğunu düşünmüyoruz. Reform dediği her yerde mevcut durumdan daha kötüye gittiğimizi tecrübe ettik. Korkarız ki yeni anayasa derken de mevcut anayasanın gerisine düşecek bir teklifle ortaya çıkacaklardır.

“Bizim önceliğimiz demokrasi, özgürlük ve toplumsal barıştır”

Meclis’te sayıları yetmiyor, ne tür manevralar yapacaklar göreceğiz. Acaba sayısal dengeyi değiştirmeye yönelik herhangi bir girişimleri olacak mı? Göreceğiz bunları. Fakat HDP’nin tutumu açıktır. HDP toplumu oyalamaya dönük, yapay gündemler yaratmaya yönelik Türkiye’de demokrasinin, özgürlüğün ve toplumsal barışın önünü açmaya yönelmeyen hiçbir girişime prim vermeyecek. Bu açıktır, bizim önceliğimiz demokrasi, özgürlük ve toplumsal barıştır. Bu konuda kim adım atmak isterse önerilerini açıkça ortaya koysunlar, bizim önerilerimiz ortada. İktidar da artık daha açık konuşmak zorundadır. Muhalefet partileri arasında demokrasiye, özgürlüğe ve toplumsal barışa yönelik çalışmaları ortak yürütme konusunda genel mutabakat oluşması bizim arzumuzdur. Bunu Türkiye’nin bütün demokrasi güçleriyle paylaşacak şekilde biz 8 Şubat’ta başlatıyoruz. 8 Şubat’ta bir basın toplantısıyla kamuoyuna programımızı duyuracağız.

Sancar daha sonra kendine yöneltilen soruları yanıtlamaya geçti 

“Herhangi bir muhalefet partisini dışarıda bırakmak gibi bir tavrımız yok”

SORU: İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le görüşme talebinde bulunacağınızı söylemiştiniz. Bunu düşünüyor musunuz, olacak mı? CHP ile birlikte HDP’yi kriminalize etme politikası izliyor iktidar. CHP’nin de sanki sizinle bir araya gelmeye yönelik çekinceleri oldu zaman zaman buna ilişkin yorumlarınız nedir?

Bizim İYİ Parti ile görüşme isteğimiz devam ediyor. Resmi talep konusunu değerlendiriyoruz. Bu görüşmelerden sonra o konuda tavrımızı ve kararımızı sizlerle paylaşacağız. Herhangi bir muhalefet partisini dışarıda bırakmak, görüşmemek gibi bir tavrımız yok. Biz Türkiye’de diyalogun, müzakerenin ve tartışmanın demokratik siyasetin temel unsurları olduğuna inanıyoruz. Demokratik siyasetin de Türkiye’nin şimdi içine sokulduğu bu ağır adaletsizlik ve bunalım durumundan çıkışta en önemli yöntem olduğuna inanıyoruz. Yani demokratik siyaset bütün bu kötülükleri, bütün bu felaketleri aşmanın en temel yoludur. HDP demokratik siyasette ısrarcıdır. Bunun yaygınlaşmasını istiyoruz. Böyle bir tutumumuz olduğu için de bütün muhalefet partileri ile görüşmeyi esas alıyoruz. Bunun hangi biçimde olabileceğini, İYİ Parti ile görüşmenin hangi biçimde olabileceğini tartışacağız. Kendilerine bu görüşlerimizi ileteceğiz. Sizlerle de paylaşacağız.

“Diyalog, partiler arasındaki farklıların ortadan kalktığı anlamına gelmiyor”

CHP ile ilgili soruya gelince; CHP’nin böyle bir çekincesi olduğu tespitini açıkçası abartılı buldum. İhtiyaç duyulduğunda heyetlerimiz görüşebiliyor, bunlar gizli saklı değil. Bizim randevu talebimiz konusunda CHP’de bir tereddüt görmedik. Biz bu tereddütlerin varsa başka partilerde aşılması gerektiğine inanıyoruz. Muhalefet partileri arasındaki diyalog olması, muhalefet partileri arasındaki farklılıkların ortadan kalktığını anlamına gelmiyor. Farklılıklarımız devam ediyor ama bunlar diyaloga engel değildir, tam tersine demokrasi için şarttır. Biz bunu Türkiye’nin önünü açmak açısından çok değerli buluyoruz ve bu konuda çalışmalarımız devam edecek.

Görüşmeler sonrası ortak açıklama yapmamak bizim tercihimiz

SORU: Saadet Partisi ile de yaptığınız görüşmede, CHP ile yaptığınız görüşmede de ortak basın açıklama yapılmadı. Diğer siyasi partiler görüştüklerinde çoğunlukla ortak açıklama yapıyorlar. Ortak açıklama yapılmaması görüştüğünüz partilerin talebi mi teknik bir konu mu?

Bizim tercihimiz, açık tavrımız budur. Çeşitli yöntemler düşünülebilir. Farklı partiler farklı yöntemler düşünebilirler. Biz bu bu yöntemin daha faydalı olacağına kanaat getirdik ve kendimiz önerdik partilere bu yöntemi. Diğer partilerden bize gelen bir talep değil.

“Seçim ittifakları gündemimizde yok, arayışımız demokrasi ittifakıdır”

SORU: HDP için son seçimde millet ittifakının gizli ortağı olduğu yönünde görüşler vardı. Acaba bu görüşmede açıktan ittifak konusu gündeme geldi mi? Olası bir erken seçimde bu yapılabilir mi?

Bir cümle ile başlayacağım onu koparıp manşet yapacaklar. Evet, ittifak meselesi gündeme geldi. Ama bir seçim ittifakını konuşmama şeklinde gündeme geldi. Seçim ittifakları gündemimizde yok. Bizim herhangi bir ittifakın parçası olma gibi bir talebimiz ve arayışımız yok, arayışımız demokrasi ittifakıdır. Demokrasi ittifakı için de çerçeve oluşturduk ve bunu siyasi partilere sunuyoruz. Bu çerçeve bir müzakere ve diyalog önerisidir. HDP’nin parlamento için herhangi bir ittifaka da ihtiyacı yok. Bütün kamuoyu araştırmaları oylarımızı yeterince yüksek gösteriyor. Biz onların gösterdiğinden de daha yüksek olduğumuzu biliyoruz oy oranı olarak. Bizim meselemiz fazladan 3-5 milletvekili almak değil. Bizim meselemiz Türkiye’nin barış ve demokrasi sorununa çözüm bulmaktır. Bu çerçevede üzerimize düşen sorumlulukları elbette yerine getiririz. Ama bu görüşmelerde seçim ittifakı kesin bir şekilde gündemde yoktur, seçim güvenliği ve demokrasiye giden yolu birlikte döşeme gündemi vardır. Asıl gündem budur.

“Cezaevleri Alt Komisyonunun açlık grevleri için girişimde bulunması konusunda mutabık olduk”

SORU: Cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinin konusu gündeme geldi mi? Geldiyse ne dendi?

Evet, açlık grevlerini konuştuk. Çünkü açlık grevleri de giderek ciddi bir boyuta taşınıyor. Bu konuda TBMM’nin İnsan Hakları Komisyonu ve bu komisyon bünyesinde görev yapan Cezaevleri Alt Komisyonunun girişimde bulunması yönünde bir mutabakatımız oldu. Hem CHP’nin hem bizim komisyonlardaki milletvekillerimiz bu konuyu kendi aralarında konuşacaklar.

SORU: Esenyurt İlçe binasına yapılan baskında Öcalan’ın posteri ortaya çıktı. CHP lideri Kılıçdaroğlu hem operasyona ilişkin yöneltilen cevapta hem de daha önceki açıklamalarında “Herkes terörle arasına mesafe koymalıdır” demişti. Bu görüşmelerde bu konu gündeme geldi mi. Hem Abdullah Öcalan hem de PKK konusunda CHP ile HDP arasında görüş farklılığı olduğunu düşünüyor musunuz?

Bu konular gündeme gelmedi, gelmediği gibi bu konularda bir sorun olduğunu da düşünmüyoruz. Sorduğunuz soruya ilişkin cevabı arkadaşlarımız o gün bugündür sürekli veriyorlar. Yeterli olduğu kanısındayız.

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    10082,77%1,69
  • DOLAR

    32,41% 0,05
  • EURO

    34,75% 0,03
  • GRAM ALTIN

    2434,82% 0,00
  • Ç. ALTIN

    3907,21% 0,00
  • Salı 27.1 ° / 18.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 30.1 ° / 19.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 25.8 ° / 16.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı