Gürer: “Kafelerde bir bardak çay 25 lira, çiğ sütün litresi 11.50 lira.Girdi maliyeti düşürülmeden, üreticinin ve tüketicinin mağduriyeti giderilemez”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılığın en önemli giderlerinden olan yeme son 8 ay içinde 5 kez zam gelmesine rağmen, bu dönemde sabit kalan çiğ süt litre fiyatının, Ulusal Süt Konseyi’nin yeni tavsiye kararına göre 11,5 lirayla çıkarılmasına rağmen üretici fiyatı yeterli bulmadığını söyledi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yemin; hayvancılık giderlerinin yüzde 70’ini oluşturduğunu, kalan yüzde 30’un ise veterinerlik giderleri, aşı, ahır giderleri, elektrik, mazot gibi girdilerden oluştuğuna dikkat çekti.
GEBE DÜVELER BİLE KESİME GÖNDERİLDİ
Ülkemizde hayvancılık yapanların büyük çoğunluğunun ise hayvan sayısı 10’un altında olan küçük aile tipi işletmeler olduğuna işaret eden CHP Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, “Küçük işletmelerin sütü saklama olanağı yok. Sağım sonrası hemen elden çıkması gerekir ve köylerde bulunan aracılar bu çiğ sütleri toplar. Süt fiyatı düşük kalınca çok sayıda süt inekçiliği yapan ineğini kesime verdi. Düveler bile kesime gitti, bir düve ile oluşacak 3-5 yavru olasılığı da ortadan kalktı” dedi.
ANADOLU’DA AHIRLAR BOŞALDI
Bu olumsuzluğun önüme geçebilmek için ithal hayvana yönelindiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Böyle olunca ithal hayvan getiriliyor. İthal hayvan geldiği zaman üreticinin sattığı hayvanın yerine aynı fiyatla yenisi alma şansı olmadığı ahırlar boşalıyor. Şu anda Anadolu’da köylerde ahırlar çoğu boşaldı” diye konuştu.
ULUSAL SÜT KONSEYİ GEÇ KALDI
Süt fiyatlarının 8 ay boyunca 8,5 liradan sabit tutulduğu dönemde, Ulusal Süt Konseyi’nin kendi internet sitesinde bile 1 litre sütün maliyetini 10,5 lira olarak gösterdiğini aktaran CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu durum şu anlama geliyor; Sütün maliyeti 10,5 lira ama, sen bize 8,5 liradan ver. Böyle olunca da üretici üretim yapamıyor. Burada esas olan küçük aile tipi işletmelerin sorunudur. Küçük aile tipi işletmelerin içinde bulunduğu olumsuzluklar çözüme kavuşturulmadan, bu alandaki sorunlar çözülemez; böylece ne üreticini de de tüketicini beklentisi karşılanabilir” ifadelerini kullandı.
RAFTA 28 LİRA…
Maliyeti 12 liranın üzerinde olan çiğ sütün tavsiye fiyatının 11,5 lira alarak açıklanmasına rağmen raflarda 18-28 lira aralığında satıldığına işaret eden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu durum doğal olarak peynir fiyatlarını artırdı. Süt inekleri kesime gidince bir ara göreceli olarak et fiyatları yükselmedi ama hayvanlar kesilip hayvan sayısı azalınca et fiyatları da yükseldi; raftaki peynir de etle yarışır oldu. Çok acı bir durum; ülkemizin en büyük para birimine 1 kilo et ya da 1 kilo peynir alınamıyor” değerlendirmesinde bulundu.
SÜT ÜRETİMİNDE FRANSA ÖRNEĞİ…
Fransa’daki hayvan varlığı ve süt üretimini, ülkemizdeki üretimle kıyaslayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Fransa’da 3,5 milyon süt ineği var. Ülkemizde ise 6,5 milyon. Nasıl oluyor da Fransa bizden iki kat daha fazla süt üretebiliyor? Sorunu burada aramak gerek “diye sordu.
1 LİTRE SÜTE KARŞILIK EN AZ 1,5 LİTRE YEM ALANIBİLMELİ
Hayvan refahı sağlanamaz ise süt üretiminin de yeterli olmayacağına işaret eden CHP Milletvekili ve Tarım,Orman ve Köy işleri komisyon üyesi Ö.Fethi Gürer, “Hayvan 12 ay boyunca kapalı alanda besleniyor. Ne kadar yem verirseniz o kadar verim alıyorsunuz. Hayvana arpa, karma yem verilemez ise samanla beslenirse süt verimi de az oluyor. Yem gideri ile süt geliri arasındaki denge sağlanamaz ise sıkıntı büyür. 1 litre süt ile 1,5 kilogram yem alınabilmeli, aksi takdirde üretici zarar eder. Böyle olunca da hayvanlar kesime gider. Hayvan sayısı azalır” dedi.
ÜRETİCİ EN AZ 15 LİRA BEKLİYORDU
Süt inekçiliği yapanların 11,5 lira olan yeni tavsiye fiyatını düşük bulduklarını aktaran CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, beklentinin ise 15 lira olduğuna dikkat çekti.
YEM İTHAL ETMEK YERİNE, KENDİMİZ ÜRETMELİYİZ
Sütte yem giderlerinin düşürülmediği sürece üreticinin de tüketicinin de mağduriyet yaşamaya devam edeceğini anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Yem fiyatlarının düşürülmesi için üreticinin desteklenmesi gerekir. Geçen yıl 13 milyon tona yakın yem ithal etmişiz. İthalat yerine kendi üreticimize yem ürettirmeliyiz. Gerekirse yemi sübvanse etmeliyiz. Aksi halde, yem fiyatı düşmez, yem fiyatı yüksek olunca raftaki fiyatta yükselir. Raftaki fiyat ne kadar yükselirse yükselsin üretici kar etmez, tüketici de ucuza ürün bulamaz.
Gürer: “Tarımda bakanlar, bürokratlar değişse de AKP anlayışı değişmiyor
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon üyesi Ömer Fethi Gürer, taklit ve tağşiş ürünlere, her zamankinden daha çok dikkat edilmesi, gıda denetimlerinin ise daha çok yapılması gerektiği bir dönemden geçildiğini belirtti.
Enflasyonun sürekli arttığı, dar ve sabit gelirli vatandaşların alım gücünün daraldığı için bu durumu fırsat bile bazı merdiven altı üreticilerin, insan sağlığını tehdit edebilecek ürünleri piyasaya sürdüğünü anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, insanların alım gücünün düştüğü bu dönemde, özellikle gıda denetimlerine her zamankinden dana çok ihtiyaç duyulduğunu kaydetti
BAKANLAR, BÜROKRATLAR DEĞİŞSE DE ANLAYIŞ DEĞİŞMİYOR
Denetimleri konusunda Tarım Bakanlığının ve Bakanlığa bağlı bürokratların gerekli hassasiyeti göstermediğine işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “AKP’nin 21 yıllık iktidarı döneminde Bakanlar değişiyor, bürokratlar değişiyor ama anlayış değişmiyor” dedi.
2012 yılından bu yana taklit ve tağşiş ürünlerle ilgili kamuoyuna düzenli bilgi verileceği taahhüt edilmesine rağmen denetimlerin gerektiği gibi yapılmadığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Taklit ve tağşiş ürünlerin sürekli olarak takibi gerçekleşmiyor. Bu önemli konu belli bir periyotla yapılmıyor” diye konuştu.
DENETİMLER YETERİNCE YAPILMIYOR
Bu durumda ortaya çıkan tablonun vahametine de değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, denetimlerin göz ardı edilerek, insan sağlığı için zararlı olanların dahi düzenli olarak tüketilmesine olanak sağlandığına vurgu yaptı.
Avrupa Birliği ülkelerinde yasaklanan tatlandırıcıların, ülkemizde halen kullanımıyla ilgili sorunu, soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdığını anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren konular var. Bunlara yönelik düzenlemeler konusunda ilgili bakanların, genel müdürlerin hassasiyeti önemli” şeklinde konuştu.
ETSİZ LAHMACUN…
Yüksek enflasyon ve maliyet artışları nedeniyle bazı ürünlerin maliyetinin düşürülmesi adına, sağlık açısından riskli olabilecek üretimin yapıldığı yönünde duyumlar aldıklarını aktaran CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “İçine soğan ve salçayı yoğunlukla ,eser miktarda et ile üretilen lahmacunlar var. Çünkü maliyet ancak o kadar kurtarıyor. İnsanlar dana eti diye alıyor ama zaten az olan o ette genelde kanatlı hayvan eti,baş gibi farklı etten yapılmış ürün sunuluyor” diye konuştu.
“Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), Et ve Süt Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarımda politika belirleyici unsurlardır” diyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bunların yaptığı çalışmalar iktidar tarafından şekillendiriliyor. Tarımda ve sorunlarda daha etkin rol üstlenmeleri de şart” dedi.
TARIM SAYIMI NEDEN YAPILMIYOR
AKP’nin plansız tarım politikasının, ülkemizde tarımsal üretimi ciddi ölçüde sekteye uğrattığını da anlatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, her 10 yılda bir yapılması gereken tarım sayısının 2000 yılından bu yana yapılmadığını belirti.CHP Milletvekili Gürer, “TÜİK verileri üzerinden Tarım Bakanlığının verilerine baktığımızda, ortaya çıkan istatistiki bililerde ciddi sapma var. Bundan 2 yıl önce buğday üretim miktarındaki sapma 2 milyon ton civarındaydı. ABD tarım Bakanlığı, kendi ülkesinden, bizim ülkemizdeki buğday üretim öngörüsünü gerçeğe yakın olarak hesapladı ama bizim Tarım Bakanlığı, kendi ülkemizdeki üretimi 2 milyon tonluk bir sapmayla hesaplayabildi” diye konuştu.
VERİLERDEKİ SAPMA, ÜRETİM BELİRSİZLİĞİNE NEDEN OLUYOR
Verilerdeki sapmanın, planlama yetersizliğine neden olduğunu ve öngörü eksikliği ile ürünlerin ekiminde sorun yaşanmasına yol açtığını belirten Gürer, “Böyle olunca daha çok ithalat yapıyoruz. Ülkemizde envanter eksikliği, özellikle tarım alanındaki koordinasyon eksikliği beraberinde önemli ölçüde sorunu getiriyor” ifadelerini kullandı.
(VŞ)
