CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in ‘sendika üyeliğinden dolayı’ işten çıkarılanların yaşadığı mağduriyetle ilgili soru önergesine yanıt veren Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, son 5 yılda sendikal baskı nedeniyle Bakanlıklarına 207 başvuru yapıldığını açıkladı. Bakan Selçuk, konuyla ilgili işverenlere bu süre içinde 3 milyon 10 bin TL idari para cezası uygulandığını bildirdi.
SENDİKA ÜYELİĞİ NEDENİYLE İŞTEN ÇIKARILANLARIN MAĞDURİYETİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, özellikle AKP iktidarında artış gösteren sendikal baskı ve sendika üyeliği nedeniyle işten çıkarılma olaylarını, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yönelttiği yazılı soru önergesiyle TBMM gündemine getirdi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu’na göre işçilerin herhangi bir sendikaya üye olmalarının serbest olduğuna dikkat çekerek, “Son beş yılda sendika üyesi olduğu için işten atıldığı gerekçesi ile ilgili Bakanlığa kaç başvuru yapılmıştır?
İşçi sendika hakkı engellendiği için kanunun 25. maddesine göre sendikal tazminata hükmedilen işçi sayısı kaçtır?” şeklinde sorular yöneltti.
5 YILDA SADECE 207 SENDİKAL BASKI BAŞVURUSU
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine yanıt veren Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 2015 yılından bu yana Bakanlıklarına “sendikal baskı” konulu 207 başvurunun intikal ettiğini bildirdi.
Bakan Selçuk, konuya ilişkin olarak gerçekleştirilen teftişlerde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun “Sendika Üyeliğinin Sona Ermesi ve Askıya Alınması” başlıklı 19 uncu maddesine muhalefet ettiği tespit edilen işveren veya vekillerine mezkûr Kanunun 78 inci maddesinin (c) fıkrası uyarınca toplam 3 milyon 10 bin 716TL idari para cezası uygulanmasının istendiğini belirtti.
EŞİT DAVRANMA İLKESİNİ ÇİĞNEYEN İŞVERENE 114 BİN LİRA İDARİ PARA CEZASI
Aynı Kanunun "Sendika özgürlüğünün güvencesi" başlıklı 25’inci maddesi kapsamında gerçekleştirilen teftişlerde ilgili Kanun maddesine ilişkin idari para cezası belirlenmediğini kaydeden Bakan Selçuk, 4857 sayılı Kanunun "Eşit davranma ilkesi" başlıklı 5’inci maddesi kapsamında Kanuna muhalefet hali tespit edilmiş bulunan işveren veya vekillerine aynı Kanunun 99 uncu maddesinin (a) fıkrası uyarınca toplam 114bin 380 TL idari para cezası uygulanmasının istendiğini açıkladı.
ADLİ MAKAMLARA BİLDİRİM YAPILIYOR
Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, sendikal baskı uygulandığının tespit edilmesi halinde de ilgililer hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 118 inci maddesi uyarınca adli makamlara bildirimde bulunulduğuna dikkat çekerek, yürürlükteki mevzuat uyarınca, sendikal tazminata ilişkin hükümlerin mahkemeler tarafından verildiğini ifade etti.
ÖRGÜTLÜ ÇALIŞMA HAYATI SONA ERDİ
Önerge sahibi CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise AKP iktidarı döneminde hayata getirilen düzenleme ve uygulamalarla, çalışma hayatındaki örgütlülüğün neredeyse bitme noktasına getirildiğine dikkat çekti.
Hemen hemen her iş kolunda yandaş sendikaların oluşturulduğunu ve bu sendikaların bazılarının işçilerin hakkını aramak yerine, işçiler üzerinde bir baskı uygular hale geldiğine işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “25 milyon aşkın SGK kayıtlı kişi bulunduğu ülkemizde örgütlü ve sendikalı çalışanların sayısı her geçen yıl azalmaktadır. Bunların içinde grevli toplu sözleşme yapabilen işçe sayısı ise 1 milyon civarındadır. Çoğu da belediyelerde çalışanlardır. Diğer taraftan işveren, herhangi bir sendikaya üye olan işçiyi farklı bahanelerde işten çıkarmakta, AKP iktidarının getirdiği düzenlemeler de işverenin bu konudaki tavrına olanak tanımaktadır” diye konuştu.
İŞÇİ BASKI GÖRÜYOR AMA ŞİKÂYET EDEMİYOR
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son 5 yılda sadece 207 sendikal baskı başvurusunun yapılmış olmasının ise düşündürücü olduğuna vurgu yaparak, “Hemen her gün işçilerin sendika tercihine yöneldiği için işten çıkarıldığı ya da farklı uygulamalara maruz kaldığı ülkemizde, 5 yılda sadece 207 başvuru yapılması sorunun boyutunun göstergesi değildir. Ülkemizde çalışanların özgürce istediği sendikayı seçme ya da sendikalı olma hakkı önemli ölçüde engellenmektedir. Bu bağlamda daha ağır yaptırım ve düzenlemeler şarttır ancak iktidar işçiyi modern köle gibi görmesi nedeniyle bu alanda düzenlemelere gerek duymadığı görülüyor. AKP çalışanları sorunlarına karşı duyarsız davranması sorunları katlıyor” dedi.
Gürer: “YÖK öğrenci affına ışık yakmadı”
Öte yandan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çeşitli nedenlerle eğitimi yarıda kalan ya da üniversiteye kayıt yaptırsa bile öğretime başlayamayan binlerce gencin “Öğrenci affı’ ile ilgili talebini, soru önergesiyle yeniden TBMM gündemine taşıdı.
ÖĞRENCİ AFFI GÜNDEMDE Mİ?
Daha önce de konuyla ilgili Kanun Teklifi’ni TBMM başkanlığına sunan Ömer Fethi Gürer, bu kez soru önergesiyle gündeme taşıdığı öğrenci affıyla ilgili olarak “2020-2021 öğretim döneminde okullarına dönebilmeleri için kapsamlı bir öğrenci affı YÖK tarafından gündeme alınmış mıdır? Bakanlık olarak bu yönde bir çalışma yapılmakta mıdır? Öğrenci affı çıkarılması durumunda aftan yararlanması öngörülen kişi sayısı kaçtır?” şeklinde sorular yöneltti.
18 MAYIS 2018 ÖNCESİ İLİŞİĞİ KESİLENLERE AF GETİRİLMİŞTİ
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine yanıt veren Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ilgili kanun kapsamında 18 Mayıs 2018 tarihinden önce yükseköğretim kurumlarından ilişiği kesilen öğrencilere yeniden kayıt hakkı verildiğini anımsattı.
AFLA İLGİLİ YENİ BİR ÇALIŞMA YOK
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, 18 Mayıs 2018 tarihinden sonra yükseköğretim kurumlarından ilişiği kesilenlerle ilgili Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’nın öğrenci affı konusunda bir çalışmasının olmadığını bildirdi.
GÜRER: “YENİDEN OKULA DEVAM ETMEK İSTEYEN ÇOK SAYIDA GENÇ VAR”
Önerge sahibi CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise başta ekonomik sebepler olmak üzere binlerce öğrencinin üniversite eğitimlerine yarıda bırakmak zorunda kaldığını ve yeniden okullarına devam etmek isteyen 500 bin gencin bulunduğunu belirtti.
ÖĞRENCİ AFFIYLA ISRARLI TAKİBİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
Çeşitli nedenlerle eğitimlerini yarıda bırakmış olan öğrencilerin af beklentilerini daha önce de kanun teklifi olarak TBMM Başkanlığına sunduğunu anımsatan CHP Milletvekili Gürer, “Sayın Bakan’ın verdiği yanıttan da anlaşıldığı üzere AKP iktidarı, gençlerin af beklentilerine ışık yakmıyor. Ancak bu konuda, öğrencilerin taleplerini gündeme getirme konusunda ısrarlı tavrımızı sürdürmeye devam edeceğiz. İktidar, gençlerin sesine kulak verene kadar, bu konuyla ilgili takibimizi sürdüreceğiz. Ortada ciddi bir mağduriyet var. TBMM başkanlığına sunduğum kanun teklifinde ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitimini tamamlayamamış, azami süre engeline takılmış, eğitimi yarıda kalmış veya farklı nedenlerden dolayı üniversiteye kayıtlı olsalar da eğitime başlayamamış öğrencilere af getirilmesini istedim. Çünkü öğrenciliği sona erenler bizleri arıyor ve yeniden okula dönme istekleri var. AKP iktidarları döneminde öğrenci affı birden çok kez çıkarılmıştır. Pandemi sürecinde yaşanan sorunlar katlayarak artıyor. Bir nedenle okulundan uzaklaşanların bu sorunlu ortamda af ile okula dönmeleri, gençlerimizin geleceği adına önemli bir katkı olacaktır ” şeklinde konuştu.
(VŞ)
