Cezaevinde kalan çocukların maruz kaldığı olumsuzlukların, yetişkinlik dönemine de yansıdığına işaret eden CHP Milletvekili Gürer, “Çocukların korunması ve geleceğe en iyi şekilde hazırlanması toplumun sorumluluğundadır” dedi. 

CEZAEVLERİNDE BÜYÜYEN ÇOÇUKLAR 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Başkanlığına sunduğu Meclis Araştırma Önergesinde, Türkiye’de annesi hükümlü veya tutuklu olan 0-6 yaş grubu çocukların bakımlarının üç farklı yöntemle yapıldığına dikkat çekti. Gürer, kendisine bakabilecek yakınları olanların dışarıda yanında kalabildiğini, dışarıda bakım veren olmadığı durumda ceza infaz kurumunda anneleriyle kaldığını, annelerinin reddetmesi durumunda ise devlet korumasındaki çocuk yuvalarına yerleştirildiğini belirtti. 

ŞİDDETE MEYİLLİ OLUYORLAR 

6 yaşına kadar annelerinin yanında kalan çocuklar, 6 yaşından sonra annelerinden ayrılmak zorunda kalarak, yaşamlarına; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı yuvalarda devam ettiğine işaret eden Gürer, “Tutuklu/hükümlü bir ebeveyne sahip olan çocukların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için gerekli olan; fiziksel, sosyal, eğitsel ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanması açısından dezavantajlı oldukları, sosyoekonomik risk faktörlerine, şiddete ve istismara maruz kalma oranının akranlarına göre yüksek olduğu gözlenmektedir” dedi. 

CEZAEVİ KOŞULLARI İYİLEŞTİRİLMELİ 

Mahkum anneleriyle 6 yaşına kadar hapiste büyümek zorunda kalan çocukların, dış dünyayla tanıştıklarında korku, uyum sorunu, hapse geri dönmek isteği ve hatta bunun için suç işleme arzusu içinde olabildiğine vurgu yapan Gürer, uzmanların ise, bu çocukların koğuşun dışındaki hayata yabancı kalmamaları için cezaevlerinde gerekli koşulların sağlanmasının şart olduğu konusunda hemfikir olduklarına dikkat çekti. 

ANNELERİN ENDİŞESİ 

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Cezaevindeki erkek çocuklar ise hemcinslerinden uzakta olduklarından cinselliğin keşfedildiği bu dönemde cinsel kimlik bunalımı yaşayabiliyorlar. Sürekli kadınların arasında yaşadıklarından kadınları taklit ettikleri görülen erkek çocuklar ağda, makyaj gibi eylemlere eğilim gösterebiliyor. Bu durum annelerini de endişelendiriyor” ifadelerini kullandı. 

SUÇU ERKEN YAŞTA ÖĞRENİYORLAR 

Gelişiminin en önemli çağında türlü suçlara karışmış birçok insanla aynı ortamda bulunmanın, çocuğa suçu erken yaşta öğretmesinin de kaçınılmaz olduğunu anlatan Gürer, “ Bu durum da çocukların ileriki yaşamlarında çeşitli psikososyal sorunlarla karşılaşma ihtimalini arttırmaktadır. Annelerinin işlediği bir suç sebebiyle mahkûm hayatı yaşayan bu çocukların hem haklarının korunması hem de sağlıklı bireyler olarak yetişebilmeleri için bazı düzenlemelere gidilmesi gerekmektedir” dedi. 

ÇOCUKLARI GELECEĞE EN İYİ ŞEKİLDE HAZIRLAMALIYIZ 

CHP Niğde Milletvekili Gürer, Meclis Araştırma Önergesinde ayrıca şu ifadelere yer verdi: 

“Çocukların korunması ve geleceğe en iyi şekilde hazırlanması toplumun sorumluluğundadır. Bu sorumluluğu yerine getirebilmek için de hayatlarının en önemli çağını cezaevlerinde geçirmek zorunda kalan çocuklarla ilgili düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekmektedir.

Her toplumsal sorun gibi ceza infaz kurumlarında anneleriyle birlikte kalan çocukların rehabilitasyonu da toplum bilimciler nezdinde incelenmelidir. Bu konudaki çalışmalar, öncelikle çocuğun üstün yararı göz önüne alınarak yürütülmelidir. Böylelikle bu çocukların uğradığı hak kayıpları en aza indirgenebilir ve yarınlar için daha sağlıklı nesiller yetiştirilebilir.

Bu bağlamda mevcut durumun irdelenmesi ve incelenmesi için Meclis araştırması önemli bir fayda sağlayacaktır.”

Bakan Kurum, ser verdi sır vermedi

 Öye yandan, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği yazılı soru önergesinde, “Kamudan, hazineden özel sektöre veya şahıslara geçen arazilerin ne kadarı tarım arazisidir?Bu arazilerin ne kadarı orman vasfını yitirmiş alanlardır?Satılan arazilerin bölgelere göre dağılımı nedir?Askeri alan olarak kullanılan kamu ya da hazineye ait taşınmazlardan ne kadarı askeri alan olmaktan çıkarılıp farklı amaçla kullanılmaktadır?” şeklinde sorular yöneltti. 
Gürer'in konuya ilişkin açıklaması şöyle:

"Önergeye yanıt veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, hazineye ait arazilerin ihale usulü ile çeşitli özel kanunlarda yer alan hükümler uyarınca da doğrudan hak sahiplerine satılabildiğini belirtti. 

6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun ilgili maddelerinden de bahseden Bakan Kurum, kamudan özel şirketlere veya şahıslara geçen arazi miktarı ile bunların hangi bölgelerde olduğuna dair soruyu yanıtsız bıraktı. 

"ARAZİLER KİME GİDİYOR?"

CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Hazine arazilerinin satışı ile ilgili çok sayıda şikâyet alıyoruz. Özellikle yıllardır ekip diktiği alanı satılan vatandaşlar ciddi tepki gösteriyorlar. Öncelik bu kişilerde olmasına karşın gücü olan arazi sahibi oluyor. Ayrıca askeri alan olan birçok yer hazine eliyle el değiştirdi. Bunun yanında orman vasfını yitirdiği gerekçesiyle orman  alanı dışına  çıkarılan alanlar var. Bu alanlar ne kadar? Bakan, ne yazık ki sorularımıza  kamuoyunu aydınlatıcı cevaplar vermiyor. Yaptıkları işin dahi bilinmesini istemeyen bir anlayış ile ülke yönetiliyor” diye konuştu.

(vş)