CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer; iktidarın, memurlara ek 3600 gösterge sözünü tutmasını istedi. Ücretli, PIKTES, Özel rehabilitasyon öğretmenlerini de kadro verilmesini istedi.
HANİ EK 3600 GÖSTERGELER?
İktidarın; öğretmen, din görevlisi, polis ve hemşirelere ek 3600 gösterge vereceğini söylediği tarihin üzerinden çok zaman geçtiği halde, bu şekilde bir düzenleme yapılmadığını anımsatan CHP Milletvekili Gürer, bu konudaki beklentilerin yerine getirilmesi gerektiğini belirterek, beş yıldır beklenti içinde olan memurlara, bir an önce ek 3600 gösterge verilmesinin şart olduğunu vurguladı.
ÖĞRETMENLERE KADRO VERİLMELİ
MEB’de ücretli ve sözleşmeli öğretmenlerin kadro beklentisi içinde olduğunu, Suriyeli öğrencilerin entegrasyonunda görevli öğretmenlerin cezai işlemler açısından 657 sayılı memurlar kanununa tabi iken sosyal haklar yönünden öğretmen statüsünde görülmediğini belirten Gürer, bu konularda da düzenleme yapılarak, kadro bekleyen öğretmenlere kadro verilmesinin zaruri hale geldiğini kaydetti.
Gürer, rehabilitasyon merkezlerindeki öğretmenlerin kadro hakkı taleplerine de kulak verilmesini istedi. Öğretmenlerin taleplerini, Bakan’a yazılı önerge ile ilettiği belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ücretli öğretmenlerin sürekli kadroya alınması gerektiğini belirtti.
Gürer, PIKTES öğretmenlerinin, Suriyeli çocukların Türk eğitim sistemine entegrasyonu ile ilgili proje kapsamında görev yaptıklarını; bu öğretmenlerin proje sonrasında işsiz kalacağı için kadroya alınmaları gerektiğini ifade etti.
Çalışma Bakanlığında usta öğreticilerin de öğretmenlik görevini yaptığını, ancak işçi kadrosunda çalıştığına dikkat çeken Gürer, ücretli ve sözleşmeli öğretmenlerin de MEB’de görev yaptığını, ancak özlük haklarının kadrolu öğretmenlerle aynı durumda olmadığını belirtti. Gürer, “Öğretmen olarak görev yapanlar arasında ayrımlar kaldırılıp tamamına asıl kadro verilmelidir” diye konuştu.
ENGELLİLER SADAKA DEĞİL, İŞ BEKLİYOR
Engelli memur, öğretmen ve sağlıklı ataması için çok sayıda talep geldiğini anlatan Gürer, bu konuda kamuda yüzde 3 olan engelli kadrosunun yüzde 6’ye çıkarılması yönünde verdiği kanun teklifini hatırlattı. Gürer, engellilerin sadaka değil, iş beklediğini vurguladı.
Gürer: “Eğitimdeki sorunlar katlanarak büyüyor”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son yıllarda merkezi bütçeden daha az kaynak aktarılan eğitimde baş gösteren ve katlanarak büyüyen sorunların belirlenmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi.Eğitim sistemimizdeki çok farklı sorunların çözüm beklediğini dikkat çeken Gürer, Eğitim-Bir Sen’in bu konuda yaptığı kapsamlı çalışmalardan örnekler verdi.
BÖLGELERARASI EŞİTSİZLİK
Şube ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısının bölgelere ve illere göre önemli oranda farklılaştığını ifade eden CHP Milletvekili Gürer, Bölgeler arası eşitsizlikleri azaltmak için yeni derslik yapımına ve öğretmen atamalarında dezavantajlı bölgelere öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.
SON 4 YILDA EĞİTİME AYRILAN KAYNAK AZALDI
Son 4 yılda GSYH ve merkezi bütçe içinde eğitime ayrılan kaynaklarda bir azalma görüldüğüne dikkat çeken Gürer, “ Halen ortaöğretim ve okul öncesinde okullaşma oranlarının arttığı, ikili eğitimin devam ettiği süreçte nüfusa daha kaliteli bir eğitim sunabilmek için Türkiye’nin GSYH içinde eğitime ayırdığı kaynağın payını artırması gerekmektedir. OECD ülkeleri arasında özellikle özel harcama oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri olan Türkiye’nin eğitimsel eşitsizliği azaltmak için kamusal harcama oranlarını yükseltmesi gerekmektedir. Kamu kaynaklarını daha verimli kullanmak için kamu kaynaklarının dağıtımında dezavantajlı bölgelere öncelik verilmesi gerekmektedir. OECD ülkeleri arasında Türkiye, öğrenci başına en az harcama yapan ülkelerden biridir. Buna ilaveten, öğrenci başına yapılan harcama miktarı yıllar içinde azalma eğilimindedir” dedi.
YÜKSEKÖĞRETİME GİRİŞTE, ARZ-TALEP DENGESİZLİĞİ ARTTI
Türkiye’de 2019 yılında yükseköğretime giriş sınavına başvuran kişi sayısının 2.5 milyonu aştığını anımsatan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “ lise son sınıfta başvuranların üçte birinden daha azı, genel olarak da her yedi kişiden biri ancak bir lisans programına yerleşmiştir. Yükseköğretime giriş sınavına başvuran aday sayısı artmasına rağmen bir programa yerleşen aday sayısında ise artış yaşanmamıştır. Bu durum mevcut yükseköğretim arz (kontenjanlar) ve talep (başvuranlar) arasındaki uyum sorunun önümüzdeki yıllarda daha da büyüyeceğine işaret etmektedir. Ayrıca önlisans ve lisans programlarının kontenjanlarının %10’undan fazlası boş kalmıştır. Bu veriler hem yükseköğretim sisteminde genel bir verimsizliği hem de özelde yerleştirme sürecinde yaşanan bir verimsizliği göstermektedir. Bundan dolayı, öncelikli olarak, yükseköğretim programlarının toplumsal talebi karşılayacak şekilde artırılması gerekmektedir. Buna ilaveten, mevcut kapasitenin daha verimli kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır” diye konuştu.
Eğitim düzeyi yükseldikçe, iş gücü piyasasında iş bulma fırsatlarının çeşitlendiğini ve kolaylaştığını kaydeden CHP Milletvekili Gürer, “Bu kapsamda mezunlarına doğrudan bir mesleki nitelik kazandırmaya dönük olmayan genel lise mezunları arasındaki işsizlik oranlarının yüksek olması doğal karşılanabilir. Ancak temel amacı piyasanın ihtiyacı olan nitelikli işgücünü yetiştirmek olan ve mezunlarına mesleki bir nitelik kazandıran meslek lisesi mezunlarının istihdam oranları genel lise mezunu olanlara göre yüksektir” şeklinde konuştu.
KADIN YÖNETİCİ SAYISI OLMASI GEREKTİĞİNİN ÇOK ALTINDA
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Öğretmenliğin en önemli kaynağı olan eğitim fakültelerine yeni kayıt yaptıran ve eğitim fakültelerinden mezun olanların çoğunun kadın olduğuna da dikkat çeker, “Kadınların oranı yeni kayıtta ve mezuniyette zaman içinde artmaya devam etmektedir. Buna ilaveten, son yıllarda yeni atanan öğretmenlerin çoğu da kadındır. Bu veriler, kadınların oranlarının yakın gelecekte daha da artacağını göstermektedir. Mevcut durumda kadın öğretmen sayısı fazla olmasına rağmen kadın yönetici sayısı oldukça azdır. Bundan dolayı, kadın yönetici sayısının artırılması ve kadınların yönetici olmasını teşvik eden etkin politikaların geliştirilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
TAŞIMALI EĞİTİM ÖĞRENCİNİN MOTİVASYONUNU DÜŞÜRÜYOR
Gürer, Meclis Araştırma önergesinde şu sorunlara da dikkat çekti:
“Özellikle kırsal bölgelerde görece dağınık yerleşim yerlerinde yaşayan öğrencilerin eğitime erişim sorununu çözmek için getirilen taşımalı eğitim uygulamasının hem öğrenciler açısından hem de pedagojik olarak birçok olumsuz tarafı vardır. Çok erken yola çıkma, sabah kahvaltı yapamama ve bunların olumsuz etkisi olarak derslerdeki verim ve motivasyonun azalması, bu duruma örnek olarak sayılabilir. Bundan dolayı, taşımalı eğitimin en aza indirilmesi ve mümkün olduğu kadar öğrenciyi taşımak yerine mahallinde eğitim esas alınmalıdır. Bu çerçevede, halen kapalı olan ilkokulların kapasitesinin kullanılmasına ilişkin bir fizibilite çalışması yapılmalıdır…”
(VŞ)
10155,35%1,09
32,37% -0,32
34,71% -0,26
2399,55% -0,94
3886,52% 0,00