Fatih Altaylı’dan Kılıçdaroğlu’na eleştiri:
SİYASET 31.05.2023 11:11:00 762 0

Fatih Altaylı’dan Kılıçdaroğlu’na eleştiri:"Başarısız"

Altaylı, "Erdoğan’ın tek adamlığını eleştirirken, kendi tek adamlığı tartışmaya kapalı, üstelik Erdoğan başarılı, kendisi ise başarısız" dedi. Altaylı yazısında "Kemal Bey’in beklentisi erken seçim" dedi.

Gazeteci Fatih Altaylı, kendi sitesinde kaleme aldığı yazısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. “Kemal Bey’in tek başarısı muhalefeti kendi etrafında toplamayı başarmış olması. O da onun dehasının değil, diğer partilerin çaresizliğinin sonucu. CHP Genel Başkanı olaraksa kesinlikle başarısız” diyen Altaylı, “Erdoğan’ın tek adamlığını eleştirirken, kendi tek adamlığı tartışmaya kapalı. Üstelik Erdoğan başarılı, kendisi ise başarısız” ifadesini kullandı.

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan karşısında yenildi. Altaylı, bugünkü yazısında Kılıçdaroğlu’nun partisi içindeki konumunun geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu.

"CHP’nin içinde haklı bir biçimde 'Kılıçdaroğlu istifa' sesleri yükselmeye başladığını ancak Kılıçdaroğlu ve çevresinin bu seslere şimdilik kulak tıkadığını" kaydeden Altaylı, şu eleştirilerde bulundu:

“Türkiye’de değişim isteyenlerin, söz konusu kendi partileri olunca değişime bu denli direnmeleri akıl alır gibi değil. Tek adam rejimini eleştirenlerin, kendi partilerinde üstelik de başarısız bir tek adamın rejiminin sürmesinden yana olmaları da anlaşılır gibi değil. İktidarı liyakatsiz bir yönetim anlayışı ile suçlayanların kendi partilerinde liyakate zerre değer vermemeleri de kabul edilebilir gibi değil.”

Kılıçdaroğlu’nun genel başkanı olduktan sonra katıldığı ilk Teke Tek programında, “Başarısız olduğum anda bırakacağım” sözü verdiğini hatırlatan Altaylı, "Erdoğan’ın tek adamlığını eleştirirken, kendi tek adamlığı tartışmaya kapalı. Üstelik Erdoğan başarılı, kendisi ise başarısız” diye yazdı.

İŞTE ALTAYLI'NIN YAZISI:

“Kemal Bey’in beklentisi erken seçim”
CHP’nin seçim “Hezimetinin” ardından haklı bir biçimde “Kılıçdaroğlu istifa” sesleri yükselmeye başladı.

Kılıçdaroğlu ve çevresi bu seslere şimdilik kulak tıkıyor gibi görülüyor.

Toplumun onlara rağmen sağladığı yüzde 48’lik Ak Parti ve Erdoğan karşıtlığını, kendi başarıları gibi görerek değişim talebine direnecekleri anlaşılıyor.

Türkiye’de değişim isteyenlerin, söz konusu kendi partileri olunca değişime bu denli direnmeleri akıl alır gibi değil.

Tek adam rejimini eleştirenlerin, kendi partilerinde üstelik de başarısız bir tek adamın rejiminin sürmesinden yana olmaları da anlaşılır gibi değil.

İktidarı liyakatsiz bir yönetim anlayışı ile suçlayanların kendi partilerinde liyakate zerre değer vermemeleri de kabul edilebilir gibi değil.

Çok açık ki, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olarak kendini başarılı gibi görse ya da gösterse bile son 5 yılda olan onca şeye, afetlere, ekonomik çöküntüye, göçmen rezaletine, depreme rağmen rakibi hemen hemen 5 yıl önceki oyuyla seçildiyse, Kemal Bey’in tek başarısı muhalefeti kendi etrafında toplamayı başarmış olması.

O da onun dehasının değil, diğer partilerin çaresizliğinin sonucu.

CHP Genel başkanı olaraksa kesinlikle başarısız.

Genel başkanı olduktan sonra katıldığı ilk Teke Tek programında “Başarısız olduğum anda bırakacağım” sözü vermişti.

Ama bu sözü de pek çok söz gibi pul oldu.

Kemal Kılıçdaroğlu “Taze” bir genel başkan olarak girdiği 2011 seçimlerinde CHP’nin oy oranı 25,98, çıkardığı milletvekili sayısı 135 idi.

Aradan geçen 12 senede, iktidarın başına gelen onca olaya rağmen bugün oy oranı, partisi içine aldığı İslamcı partiler dahil 25,35. Elinde kalacak milletvekili sayısı ise 134.

Kaybedilen sayısını bile unuttuğumuz seçim bilel “Artık ben bırakayım” dedirtmiyor ve tüm liderler gibi kendini vazgeçilmez olarak görüyor.

Erdoğan’ın tek adamlığını eleştirirken, kendi tek adamlığı tartışmaya kapalı.

Üstelik Erdoğan başarılı, kendisi ise başarısız.

Bir yandan da Kemal Kılıçdaroğlu’nun neden koltukta kalmak istediğini anlamıyor değilim.

Büyük ihtimalle Türkiye’nin kaçınılmaz bir erken seçime gitmek zorunda kalacağını düşünüyor.

Ve bu kez kendisinin adaylığında ısrarcı olmayıp, kazanacak adayı göstermeyi planlıyor.

Ne var ki, bunun için artık çok geç.

Türkçemizdeki en şahane deyimlerden biri tam da böyle durumlar için söylenmiştir.

Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye.

Kemal Bey yarının dün olmadığını bilmek zorundadır.

***

O değişim ne!

Uzunca bir süredir Türkiye siyasetindeki en önemli figür Devlet Bahçeli.

Çikolatalı püskevitleri ile, rakamlarla oynayarak çıkardığı manalı sonuçlar ile, hanslı, conili herkelli siyasi mesajları ile, iki keklik türküsüne getirdiği yeni yorum ile siyaseti eğlenceli hale getirip, herkesi neşelendirmesi, onun siyasetteki önemini azaltmıyor.

Devlet Bahçeli bugün Türk siyasetindeki en önemli güç ve muhtemelen MHP’nin devlet içinde en etkili hale geldiği dönemin genel başkanı.

Ve bu önemli siyasetçi, seçim sonrası yaptığı ilk açıklamada çok ama çok önemli ve bir o kadar da tedirgin edici bir cümle kullandı.

“Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir. Öyle gözüküyor. İnşallah Türkiye değişmez.”

Bahçeli böyle bir lafı boş yere etmez.

Bu cümledeki “İnşallah Türkiye değişmez” sözü hem bir tehlikeyi, hem de siyaseten çok güçlü görünmesine rağmen iktidarın güçlü ortağının bile kendini aciz hissettiği bir duruma işaret ediyor.

Bahçeli’nin gördüğü bu tehlikenin ne olduğu konusunda daha açık olması, daha net konuşması gerekiyor.

Seçimin hemen arkasında işaret ettiği ama “İnşallah” ile savuşturmak istediği tehlikeli değişim ne ise toplumu buna karşı hazırlamak Bahçeli’nin işidir.

Açıkçası benim de Türkiye’nin geleceği acısından öngördüğüm ve dile getirmekten bile korktuğum büyük tehlikeler, olumsuz değişimler var.

Acaba onun korkuları ile benim korkularım ne kadar aynı.

Söylese de bilsek.

Bilsek de önlem düşünsek.

***

İmamoğlu’na bir hatırlatma

CHP’de “Yenilik” demeye başlayanların başında haklı olarak Ekrem İmamoğlu geliyor.

Çünkü CHP’nin elindeki tek “Political animal”

Tabii Aristo’nun tanımladığı değil, modern politikamın tanımladığı türde bir “Political animal”

Şu anda Türk siyasetinde Tayyip Erdoğan benzeri bir rüzgar estirebilen tek kişi.

Zaten kendisine yönelik saldırıların, davaların, siyasi yasak getirme çabalarının nedeni de bu.

Çevresini biraz daha tahkim etmesi koşuluyla, İmamoğlu çok ciddi bir politik figür olarak uzun yıllar Türkiye’nin siyasetinde etkili olabilir.

Tabii kendisini bekleyen tehlikeler de var ve bu tehlikeler sadece ona değil içinde bulunduğu partiye de tehdit oluşturuyor.

Ben bu tehlikeye “Karayalçınlaşma sendromu” diyorum.

Genç nesil hatırlamaz.

12 Eylül sonrası yapılan ilk yerel seçimde ilk Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı Mehmet Altınsoy kazanmıştı.

Altınsoy, muhafazakarlığın ete kemiğe bürünmüş haliydi.

Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisinden kurucu meclis üyeliği, 80 öncesi iki dönem MHP milletvekilliği, darbe sonrası ANAP’tan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, ardından Refah Partisi ve Erbakan hükümetinde Bakanlık. Üstüne bir de eski Diyanet İşleri Başkanı A. Hamdi Akseki’nin damadı idi ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nda İdari ve Mali İşler Başkanlığı yapmıştı.

Murat Karayalçın, eski bir bürokrat, çok başarılı bir kentsel kooperatif yönetici, Kral Charles’ın elinden bile ödül almış örnek bir kentsel planlamacı olarak 1989 Yerel Seçimlerinde SHP’nin adayı olarak Türk sağının en ağır toplarının karşına çıktı.

Ve yüzde 44 küsurluk bir oy oranı ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi.

4 yıllık başarılı bir belediye başkanlığının ardından, SHP Genel Başkanı olmak istedi ve oldu.

Belediye Başkanlığını yardımcısına bırakıp, Çiller Hükümeti’ne bakan olarak girdi.

1 yıl sonra yapılan seçimlerde CHP Ankara’yı kaybetti ve 25 yıllık Göçek dönemi başladı.

Karayalçın ise SHP’nin CHP ile birleşmesi sonrası bir daha iflah olmadı.

İmamoğlu elbette Karayalçın’dan çok daha parlak bir siyaset figürü ama yine de geçmişe bilmekte fayda var.

***

(vş)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 27.1 ° / 18.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı