Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, memur zammına ilişkin yapılan düzenlemelere ilişkin bilgi verdi ve "Temmuzda enflasyon farkı yanında, refah payı artışını da dikkate alan bir düzenleme yapacağız. Memurlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yine tutacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da Memur-Sen Genel Kurulu’na hitap etti.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Tüm kurumlarımızda sahadayız, deprem bölgesindeki tüm çalışmaları yerinde takip ediyoruz.

Bugün ülkeye 300 milyar dolar getireceğim yalanını atanlar o günlerde IMF komiserlerinin çantacılığını yapıyordu.

Bu deprem felaketinde sizler canla başla çalışırken kimileri de yalnızca şov yapmanın peşinde koştu. İnsanımızın canı yanarken bunlar devleti devletin kurumlarını özellikle suçladılar. Milleti suçladılar. İşleri bittikten sonra da deprem bölgesini terk ettiler. Biz devletimizin tüm kurumlarıyla halen sahadayız. Seçim gündeminden bağımsız olarak bölgedeki tüm çalışmaları günbegün takip ediyoruz.

Milletimizi enkazın altında bırakmadık.

Merkez Bankası döviz rezervi şu anda 122 milyar dolar oldu.

Temmuzda enflasyon farkı yanında, refah payı artışını da dikkate alan bir düzenleme yapacağız. Memurlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü yine tutacağız.

Seçimden sonra yeni Meclis'in yasama faaliyetlerine başlamasıyla 7500 liranın üzerinde emekli maaşı alanları sevindirecek haberi milletimizle paylaşacağız.

(Artan kiralara ilişkin) TOKİ vasıtasıyla daha fazla konut üreterek, memur ve ücretlinin refah kaybının önüne geçerek, bu meseleyi mutlaka çözüme kavuşturacağız.

Kılıçdaroğlu, asgari ücretten vergiyi kaldırmaktan bahsediyor. Uyan da balığa gidelim. Biz, asgari ücreti vergi dışı bırakalı neredeyse 1,5 sene oldu. 14 Mayıs'ta tekaüt vakti geldiği anlaşılan Kılıçdaroğlu'nu siyasetten emekli edeceğiz. Böylece CHP seçmenini ve milletimizi bu eziyetten kurtaracağız Bay bay Kemal 'Aleviyim.' diyor. Senin Aleviliğinden bize ne. Hayırlı olsun ne kadar güzel ama bugüne kadar sen bunu hiç söylemiyordun. Ne oldu da bugün söyledin? Çok manidar. İnsanları fikrine, meşrebine, mezhebine, kökenine göre ayırmanın ne inancımızda ne de siyasi geleneğimizde yeri vardır, asla olmayacaktır.