Çulhaoğlu yaptığı yazılı açıklamada; “Ülkemizdeki derin yoksullukla mücadele planımız kapsamında hazırladığımız projelerimizden ilkini Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener açıkladı. Açıkladığımız bu proje ile okul çağındaki her çocuğumuza, her gencimize kahvaltı ve öğle yemeğini ücretsiz olarak sunacağız” dedi.

Çulhaoğlu şunları kaydetti:

“İşte bu nedenle Rüzgargülü’nü; sağlıktan eğitime, istihdamdan yerel ekonomiye, yoksulluktan gelir eşitsizliğine kadar, Türkiye’nin en can alıcı sorunlarına parmak basan, çok yönlü bir kalkınma projesi olarak tasarladık. Rüzgârgülü Projesi ile çocuklarımız sadece günlük ihtiyacı olan proteini ve vitamini almakla kalmayacak, Sağlık Bakanlığı tarafından her yaş grubuna göre ayrı ayrı hazırlanacak beslenme programıyla dengeli ve doğru beslenerek sağlıklı bireyler olarak yetişecek. Velhasıl İYİ Parti iktidarında bir daha hiçbir veli ve çocuğumuz sağlığını, açlığı, yoksulluğu, adaletsizliği düşünmek zorunda kalmayacak. Bugün ülkemizde çocuklarımız yetersiz beslenmeyle olduğu kadar, aşırı ve sağlıksız beslenme sorunuyla da karşı karşıya. Yapılan araştırmalara göre Okul öncesi ve okul çağındaki çocuklarımız üst solunum yolu enfeksiyonları, ishal, obezite, ağız ve diş sağlığı gibi problemlerden müzdarip.

İyi Partimizin Rüzgârgülü Projesi ile çocuklarımızın doğru beslenmesini sağlayarak okul öncesi çağda 235 bin, okul çağında ise tam 2 milyon çocuğumuzu bu hastalıklara karşı korumamız mümkün hale gelecektir. Projeyi hayata geçirdiğimizde çocuklarımız sadece sağlıklı bireyler olmakla kalmayacak, son 20 senede devamlı geriye giden eğitim alanında da önemli başarılar elde edeceğiz. Hem okullaşma oranımız hem de çocuklarımızın başarıları ciddi şekilde artacak. Yapılan araştırmalarda okulda ücretsiz gıdaya erişim olduğu takdirde okula gitmeyen her 10 çocuktan 1’inin okula kaydolacağını gösteriyor. Bu durumda okul öncesinde tam 230 bin, ilkokulda 41 bin, ortaokulda 21 bin, lisede ise 73 bin öğrencimiz okula kaydolacak, eğitimden geri kalmayacak. Okullarda her gün iki öğün yemeğin ücretsiz olarak verilmesinin öğrencilerimize olan faydalarından bahsettikten sonra;

Bu projeyle yalnızca çocuklarımızın sağlıklarını ve eğitimdeki başarılarını geliştirmekle kalmayacak, bunun yanında istihdamı da artıracağız. Benzer projelerin uygulandığı diğer ülkeleri incelediğimizde, her 50 çocuğun beslenmesi için 1 kişinin istihdam edilmesinin gerektiğini görüyoruz. Yani bunun anlamı; Rüzgârgülü Projesi’ni uygulamaya geçirdiğimiz anda 303 bin yeni iş imkânı ortaya çıkacak demektir. Bu yeni iş imkânlarının yüzde 78’inde kadınları istihdam ettiğimizdeyse şu an işsiz olan 236 bin kadın iş sahibi olacak demektir. Hele ki; mevcut durumda zorunlu olmayan okul öncesi eğitimi de zorunlu hâle getirir ve üstüne Rüzgârgülü Projesi’ni uygularsak tam 720 bin kişiye yeni iş yaratabiliriz. Bu işlerin yine yüzde 78’inde kadınları istihdam ettiğimizdeyse 561 bin kadına, istihdam sağlamış olacağız.

Bunların yanında velilerimiz Rüzgârgülü Projesi’yle yavrularının gittiği okulda ihtiyacı olan proteini ve vitamini alıp, karnı doyduğundan emin olacak. Bu çocuğu olan ailelere çocuk başına yıllık 1.000 lira yardım yapılması ile eşdeğer bir destek anlamına geliyor. İşte bu sayede Rüzgârgülü Projesi uygulandığında Tam 1,6 milyon insanımız yoksulluktan kurtulacak, gelir eşitsizliği de yüzde 1,6 oranında azalacak.

Rüzgârgülü projemiz ile çiftçimiz ve kooperatiflerimiz de kazanacak. Çünkü, projenin operasyon boyutunu yüklenecek olan belediyelere bölgedeki küçük ölçekli çiftçiler ve tarım kooperatifleriyle çalışmalarını şart koşacağız. Böylece arzu ettiğimiz kırsal kalkınmanın da ilk temellerini atmış olacağız. Bu sayede çiftçimiz hem para kazanacak hem de ürettiği ürünün bölgesindeki öğrencileri doyurmak için kullanılacağını bilerek mutlu olacak. Tabii biz ne zaman bir projemizi tanıtsak iktidar mensupları hemen “Bu işin maliyetini ve kaynağını nasıl bulacaksınız” diye sorarlar. İktidar her işinde hesapsız-kitapsız olduğu ve beton ekonomisinden başka bir şey bilmediği için bizi de kendileri gibi görüyorlar.

Hemen açıklayayım. Farklı eğitim seviyelerinde devlet okullarında okuyan tam 15,1 milyon çocuğumuza okulların açık olduğu 9 ay boyunca haftada 5 gün hem kahvaltı hem de öğle yemeğini ücretsiz sunmanın maliyeti 23 milyar lira. Bu para iktidarın ve Merkez Bankası’nın yanlış kararı sonucunda oluşan dış borcumuzun onda biri kadardır. Bu para 5’li müteahhit çetesine yıllardır verilen toplam ihalelerin yalnızca onda biri kadardır. Bizim projemizde 15 milyon çocuğumuzun sağlıklı beslenmesi, sınıfa aç girmemesi var. Diğer yanda ise iktidarın yanlış politikaları ile okula gidemeyen aç yavrular var Biz bu proje ile tercihimizi rantçılardan yana değil, elbette çocuklarımızdan yana kullanıyoruz. Çünkü biz İyi Parti olarak; “Türkiye paylaştıkça eşitlenecek, eşitlendikçe büyüyecek!” diyoruz.”

(vş)