CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve KöyişleriKomisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarım ve hayvancılıkta uygulanan yanlış politikaları eleştirdi, çözüm önerilerini sundu. Ömer Fethi Gürer, ?Türkiye, tarım ve hayvancılıkta sanayileşirse geleceğini kurtarır? dedi. Gürer çiftçi ve besicilerle görüştü.Tarım ve hayvancılıkta yaşanan sorunlara değindi.Et,süt ile yaşanan sıkıntılar yanında çiftçi sorunlarının katladığını ifade etti. ÇKS ve Tarsim dışı olan çiftçilerinde desteklenmesi gerektiğini belirtti.Kuraklık ve don riski ile 2018 yılında sorunların artabileceğini ifade eden Gürer yerel ve yerli olan ürün ve hayvan ile sorunların çözüleceğini ifade etti.
SAMANI DA İTHAL EDİYORUZ
Gürer Hükümetin sürekli bir tarım politikası olmadığını, bakandeğiştikte arayışın değiştiğini,sorunların AKP hükümetinde zirve yaptığını belirtip, ?Sapı kısa buğday ekip daha çok verim almak isterken samansız kaldık. Her alanda plansızlık almış başını gidiyor.Hesapsız kitapsız işler yapılıyor, kısa saplı buğdayın yaratacağı saman açığı düşünülmemiş, böyle ekim yapıldığı için Türkiye´nin samanı bile ithal eder duruma geldi, tarımda hayvancılıkta ciddi sorun yaşıyoruz. Et sorun, süt sorun, ürün sorun. Tohum ithal, ilaç ithal, gübre ithal, et ithal, saman ithal. Türkiye´nin tarımda hayvancılıkta stratejik olarak hangi noktada olması konusunda kafaların netleşmesi lazım. Serbest piyasa ekonomisiyle birlikte daha büyük çiftliklerin önü açıldı. Yabancıların da bu alanda yer almasından sonra çözümü burada aradık. Oysa Türkiye gibi nüfusu 80 milyona dayanmış bir ülkede bizim köylerimizi ayağa kaldırmamız gerekiyor. Köyler bu sebeplerden dolayı boşaldı. Eğer bizler aile tipi işletmelere dönersek hayvancılığı ve aile tipini de geliştirirsek bu ülkenin sorunlarını çözer ithal etmez ihraç ederiz. Tarımda yurtdışına ihracat yapıldığı söyleniyor ama buğdayı ithal ediyoruz. İthal edilen buğdayı işleyip un haline getirdikten sonra unu ihraç ettiğimizi söylüyorlar. Bu anlamda üretmez iseniz yok olursunuz? dedi.
SORUNLARDAN, TARIM VE HAYVANCILIKTA SANAYİLEŞME İLE KURTULABİLİRİZ
?Türkiye tarım ve hayvancılıkta sanayileşirse geleceğini kurtarır? diyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ?Bunun için de orta Anadolu illeri başta olmak üzere yapılması gereken çok iş var. Sulama suyu sorununu dahi Türkiye çözemedi. Sulamayı önce vahşi sulama olarak yaptık toprağı bitirdik sonra yağmurlama damlama uygulaması geçtik suyu şu anda kısmen daha iyi kullanıyoruz. Ama bu kex yer üstü su Kaynakları yerine yer altı sulara yöneldik. Yer altı sularını aşırı tüketip kuraklık ile bu kez yer altı sularını tüketiyoruz, yeraltından kuyu sularını çıkartırken enerji kullanıyoruz. Enerji gideri artıyor. Yeraltı suyu kullanan çiftçi hasat yapmadan enerji borcunu ödeyemiyor hasat zamanı da ürünü para etmediği zaman bu sefer de icraa geliyor. Tarlasına traktörüne trafosuna bile icra gelmiş çiftçilerimiz var ve bunlar mağdur durumda. Çiftçi borç içinde. Mazotta indirim yapılacağı söyleniyor ama her çiftçi yararlanamıyor keza çiftçi kayıt sistemine ve TARSİM´e dahil olmayan çiftçiler ne kuraklıkta ne mevsimsel donda destek alamıyor. Ama Türkiye´nin bir gerçeği de kayıt dışı çiftçilik, 50 yıla yakın Hazine arazisi eken ya da toplulaştırma ile Çiftçi Kayıt Sistemine dâhil olmayan çiftçi var. Onlar ciddi mağdur.Çiftçiyi bu sisteme dâhiledemiyor isek devlet olarak mağduriyetlerinin de giderilmesi gerekiyor? şeklinde konuştu.
ÜRETİCİDEN, TÜKETİCİYE UÇURUM VAR
Ömer Fethi Gürer, Türkiye´nin en büyük sorunlarından birisinin de tüketici ile üretici arasındaki fiyat uçurumu olduğunu belirterek, ?Kooperatifleşme birlik kurulması ve sistemin bu aradaki dengesizliğinin giderilmesi gerektiğini söyledi. Gürer tarım ve hayvancılığın sorunlarının aşılmasında Bilgi ve bilimselliğinde önemine vurgu yaparak CHP olarak her köye bir ziraat mühendisi her köye bir veteriner verilmesi gerektiğini söylüyoruz.Bunun yanında kooperatiflerin geliştirilmesi gerektiğini söylüyoruz.? dedi.
ŞEKER PANCARI TEHLİKEDE
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, KHK ile kapanan Şeker Kurumu´nun piyasa düzenleyici bir kurum olduğunu belirterek,?Şeker Kurumunun ortadan kalkmasına en çok Nişasta Bazlı şeker üreticilerinin sevindiğine göre şeker pancarını ve şeker üreticileriniiyi günler beklenmiyor. Şeker pancarından üretilen şekerin maliyetinin yüksek olduğunu Ancak insan sağlığı için doğru şeker olduğunu belirtip yurtdışından ucuz ürünü bulup da yerli ürününün yerine ithal ürünü yüksek yoğunlukta tatlandırıcı ve NBŞ girişi artarsa şeker pancarında fabrikasında biter.Pancar strateji bir ürün olarak korunmalı.Binlerce üretici, çiftçi, işçi mağdur edilmemeli. Sağlıksız ürünlerin ülkemize girişine izin verilmemeli. Şeker kurumunun görevi, şeker piyasasını düzenlemek, yurtdışı ithalat ihracat dengesinde yol gösterici olmak. Son 17 aydır bu kurul çalıştırılmıyor. Kurumun çalıştırılmamasını nişasta bazlı şeker üreticileri daha çok talep ediyordu. Şeker kurumunun kapatılmasının birden fazla riski dikkate alınıp düzenleme sağlanmalıdır. Nişasta bazlı şeker üreticilerinin gücü daha fazla bunların yaratacağı baskı ve Pazar payı şeker pancarının geriye düşmesine neden olabilir. Şeker pancarı çiftçisi bu anlamda ciddi risk yaşayabilir. İkincisi şeker fabrikaları sıkıntıya düşer. Türkiye´de şeker fabrikalarında bakımlar uzun süredir yapılmıyor. Taşeronda çalıştırılan işçiler kadroya alınmıyor. Sayıştay raporlarında şeker fabrikalarının çok arıza yaptığı ortaya çıkıyor. Şeker fabrikaları ülkemizde yok edilmek isteniyor. Tütün üretici ve fabrikaları nasıl yok edildi ise sıra şeker pancarında. Sigara tüketiminin azalması engellenmeye çalışılıyor ama azalma olmadığı gibi bir de yerli tütün bitirildi. Burada hükümetin bakışı önemli ben Anadolu da zorluklarla üretim yapan çiftçimin yanındayım demek önemli. Bölgede en büyük ülkelerden birisiyiz. Bu nüfusu beslemenin yanında bu insanları üretime katmak zorundasınız.
Domatesi fasulyeyi nohutu mercimeği kendimiz üretirdik, bunların tohumlarıyla tekrar ekim yapardık. Karpuzu cevizi bile ithal eder olduk. Yerel ve Anadolu koşullarına uyan ürünü tohumu biz yetiştirmeliyiz. Üreticiyi çiftçiyi ürettiklerimizi korumalıyız? dedi.
SÜT ÜRETİCİLERİ DERTLİ
1 litre süt için 1.5 kilo yem verildiğini, artan yem fiyatları karşısında süt üreticilerinin çaresiz kaldığını ve hayvanını satmak zorunda kaldığını anlatan Ömer Fethi Gürer, ?İlgili bakana da süt tozu ithalatını sordum. 270 bin kilo süt tozu Türkiye´ye giriş yapmış. Süt tozunu sütü tüketecek kişiye veriyorsunuz. Sanayici yüzde 20- 22 aralığında raftaki ürüne zam yapıyor ama üreticiye aynı zammı yansıtmıyor. Türkiye´de böyle giderse sütü çok pahalıya almak zorunda kalacağız. Sütle ilgili üretim yapanlar artık gelir düzeyi düşük diye süt üretiminden çekilecekler.İnekleri kesime verecekler üretim azalacak ve sorun doğacak gidiş doğru bir gidiş değil, süt konseyi 13 kuruş zam vermiş, 140 kuruşu 153 kuruşa çıkarmış, kesintilerle zam 9 kuruş eder.Sanayici raftaki ürüne % 20-22 zam yapar üretici düşünmezse gelecek iyi gelmeyecek ? diye konuştu.
İTHAL ET KONUSUNDA HÜKÜMETİ UYARMIŞTIM
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bosna-Hersek´ten ithal edilen 20 ton sığır etinde hastalık tespit edilmesi olayına değinerek, Kasım ayında Meclis´te düzenlediğim basın toplantısıyla, bu konuda hükümeti uyarmıştım. Yurtdışından getirilen etlerin analiz raporlarının, satışı yapılan marketlerle, tüketicinin görebileceği şekilde yer alması gerektiğini söylemiştim. Lop etlerin menşeini tüketici bilmeli, analiz raporlarını görmeli, Veteriner ve laboratuvar sonuçları incelenip satışa verilmeli,analiz raporları kısa sürede tanzim edilmeli,Et ve süt kurumu genel müdürlüğünün alım üretim daire başkanlığının yazısına göre ülkemize 29.05.2017 tarihinde giriş yapmış ette sorun beş ay sonra işleme alınıyor.Bu etlerin yapılan incelemeler sonucunda imha edilmesi gerektiğine 2018 Ocak ayında karar veriliyor.Aradan 5 ay geçmiş. Bizim söylediğimizin doğru çıkması bizi mutlu etmez keşke daha alımda bu sorun saptansa idi. Et özünde dünyada sorun, çözümü kendi etini kendi ülkende üreteceksin, besiciliği geliştireceksin. Dünya bu konuda sorunlar yaşıyor, örneğin 2017 yılının başında çok sayıda ülke Brezilya´dan et alımını durdurmuştu. Tarihi geçmiş etlerin etiketini değiştirip satıldığı da saptanmıştı? diye konuştu.
